1- Dev-Genç’in Önceli Olan FKF( Fikir Kulüpleri Federasyonu)Ne Zaman Kuruldu?
Dev-Genç’in temeli 1965’te Fikir Kulüpleri Federasyonu ile atılmıştır. ’60’lı yıllarda çeşitli fakültelerdeki sol eğilimli gençler, kurulan Fikir kulüplerinde toplanmıştı. 17 Aralık 1965 tarihinde birçok Fikir kulübünün bir araya gelmesiyle Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF) kuruldu.
2- FKF’nin Dev-Genç’e Evrilme Süreci Nasıl Gelişti?
FKF’nin Dev-Genç’e ve devrimci bir çizgiye evriliş süreci adım adım gelişen bir süreçtir. FKF ne yazık ki ilk dönemlerde yönetime hakim olan TİP’in oportünist kimliğinin kontrolünde pasifist bir çizgi izledi. TİP’in FKF içindeki etkinliği 1968 yılındaki 2. Kurultay’da son buldu. Yönetime Mahir Çayan’ın da içinde yer aldığı, MDD’ciler geldi. 1969 Ocak’ına yapılan FKF 3. kurultayında ise TİP’in etkisi iyice kırılarak MDD’ciler çoğunluğu sağladılar. 1969’un 9-10 Ekim günlerinde yapılan 4. FKF Kurultayı’nda Federasyon’un adı “Türkiye Devrimci Gençlik Federasyon (DEV-GENÇ)” olarak değiştirildi. Bu kurultay aynı zamanda Dev-Genç’in kuruluş kurultayı olarak kabul edildi. Yine de dördüncü kurultay devrimci çizginin tam olarak egemenliği anlamına gelmiyordu. Devrimci çizgi Dev-Genç içinde ancak 1970 sonlarında yapılan 5. kurultayda sağlandı.
Fakat burada şunu da belirtelim: Bu süreci sadece kurultaylarda kimlerin yönetim çoğunluğunu sağladığı şeklinde düşünmemek gerekir. Bu dönüşüm pasifizme ve oportünizme karşı verilen ideolojik mücadele, antiemperyalist pratik ve siyasal mücadele içinde ayrışarak gelişmiştir. Kurultaylara yansıyanlar esas olarak bu gerçekliktir.
3- Bu Dönem Dev-Genç Devrimci Mücadele Açısından Nasıl Bir İşlev Gördü?
Türkiye devriminin ve P-C’nin önderlerini içinden çıkaran Dev-Genç bu dönemde üniversitelerde onlarca eylemin, anti-emperyalist mücadelenin örgütleyicisi oldu. Bunun yanı sıra Türkiye’nin dört bir yanında işçilerin, köylülerin gerçekleştirdiği eylemlerde de Dev-Genç’liler vardı. Gençlik önderleri bu direnişler içerisinde halkın tüm kesimleriyle ilişkiler kuruyorlardı. Gençlik Kürt sorununu da ilk kez bu süreçte sahiplendi. Sonuç olarak, bu dönemde Dev-Genç bir gençlik örgütü olarak Türkiye devriminin yolunun netleştirilmesinde önemli bir işlev gördü.
4-Dev-Genç Ne Zaman Kapatıldı?
Halkın ve gençliğin mücadelesinin yükselmesi ve ihtilalci bir yola girmesi karşısında oligarşi orduya 12 Mart 1971’de muhtıra verdirdi. Faşist cunta yönetime el koydu. Cuntanın ilk hedeflerinden bir ide Dev-Genç oldu. Dev-Genç yasal olarak kapatıldı, birçok yöneticisi ve üyesi tutuklandı. Sonrasında birçok Dev-Genç’li Dev-Genç, THKP-C ve THKO davalarından yargılandı.
5-Dev-Genç Geleneği Daha Sonrasında Hangi Merkezi Gençlik Örgütleriyle Sürdürdü?
12 Mart sonrası, 12 Eylül’e kadar olan süreçte, 1976 Ağustos’unda AYÖD (Ankara Yüksek Öğrenim Derneği), EYÖD (Erzurum…) ve İYÖD (İstanbul…)’ün kurucu üyeleri oldukları Devrimci Gençlik Dernekleri Federasyonu (DGDF), onun kapatılmasının ardından ise DY tasfiyeciliğinden de ayrılarak İst. Dev-Genç, Elazığ Dev-Genç, Tekirdağ Dev-Genç, Konya Dev-Genç, önderliğinde kurulan Devrimci Gençlik Federasyonu ile Dev-Genç geleneği sürdürüldü.
6- Dev-Genç’in 12 Eylül Öncesi Mücadeledeki Yeri Ne Oldu?
Dev-Genç’liler ’74-80 sürecinde faşizme ve emperyalizme karşı mücadelenin en ön saflarında yer aldılar. Mahirler’in bıraktığı mirasa sahip çıktılar. Dev-Gençliler hızla militanlaşan bir karakter kazanarak ihtilalci bir ruhla önemli görevler üstlendi.
“Dev-Genç önderliğinde gençliğin akademik- demokratik ve siyasi talepli mücadelesi yükseltilirken, devrimci hareket bu dönemde gençliğin mücadelesini diğer halk sınıf ve tabanlarının mücadelesiyle birleştirmeye, gençliği ezilen ve sömürülen halkla kaynaştırmaya çalıştı. Bunda da büyük mesafeler katledildi.
Faşizmin halkı teslim almayı amaçlayan stratejisinin boşa çıkarılmasında Devrimci Gençliğin son derece önemli bir rolü olmuştur. Faşist işgaller kırılmış, faşist saldırılar püskürtülmüştür. Anti- faşist bilincin yaygınlaşması ve giderek tüm halk kesimlerinin faşizme karşı mücadelede daha aktif bir tavır takınmasında, gençliğin anti-faşist eylemleri ve mücadelesinin payı büyüktür…”
7- Dev-Gençliler’in 12 Eylül Karşısında Tavrı Ne Oldu?
12 Eylül’ün ardından ilk birkaç ay içinde okullarda örgütlü gençlik hareketi olarak sadece Dev-Genç kalmıştı. Dev-Genç hem okullarda hem de okul dışında cuntaya karşı direniş çizgisini hayata geçirmeye çalıştı. Çeşitli üniversitelerde cuntaya karşı boykotlar, forumlar, gösteriler ve değişik protesto biçimleri geliştirdi. Bu dönemin politik açıdan en önemli eylemi ise “YÖK’e Hayır?” kampanyası oldu. Cuntanın terörünü en azgın biçimde sürdürdüğü 1981 sonunda örgütlenen kampanya YÖK’e karşı ilk direniş oldu. Birçok el ilanları, yazılamalar, pankartların yanı sıra yine bu kampanya kapsamında Ankara’daki YÖK merkezi Dev-Genç tarafından bombalandı. Sonraki dönemde gerçekleştirilen birçok eylem ve kampanyalarla Dev-Genç 12 Eylül sürecinde gerilemeden mücadelesini sürdürdü.
8- Dev-Genç 12 Eylül Sonrası Gençliğin Yeniden Örgütlenmesinde Nasıl Rol Aldı?
12 Eylül’ün bütün ülke üzerine serptiği ölü toprağını ilk atan da Dev- Gençliler oldu. ’80 lerin ikinci yarısından başlayarak ilki Ankara Hukuk’ta olmak üzere öğrenci dernekleri, bütün baskılara rağmen Dev-Gençliler’in de çabalarıyla kurulmaya başladı. ’86- ’87 yılları ise Dev-Genç’in militan mücadelesiyle gençliğin önünü açtığı ve aynı zamanda demokratik legal, illegal örgütlenmeleri geliştirdiği bir dönem oldu.
“ANAP iktidarının öğrenci derneklerini kapatma çabasına karşı Dev- Gençliler’in önderlik ettiği ’87 Nisan Eylemleri’ gerçekleştirildi. 10 Nisan 1987 de Ankara ODTÜ’deki eylemle başlayan direniş dalga dalga yayıldı. “14-15-16 Nisan günleri açlık grevleri, yürüyüşler, polisle çatışmalar, yüzlerce öğrencinin gözaltına alınması, buna rağmen eylemlerin sürmesiyle geçti (…)” Gençliğin kampüsler dışına ilk kez güçlü bir biçimde çıktığı Nisan eylemleriyle ANAP iktidarı geri adım atmak zorunda kaldı. Ve yasa tasarısı geri çekildi.”
Dev-Gençliler işgaller, dayanışma eylemleri, boykotlarla bir yandan gençliğin mücadelesini yükseltirken, bir yandan da bu mücadelenin birleştirilmesi ve yeniden merkezi bir gençlik derneği kurulması için çabaladılar. Bu çabalar oportünizmin grupçu engellemelerine takılsa da, Dev-Gençliler gelişen gençlik mücadelesinin ihtiyacı olan merkezi gençlik federasyonunu 6 Nisan 1991 de TÖDEF (Türkiye Öğrenci Gençlik Dernekleri Federasyonu) adıyla yeniden kurdular.
9- Bugün Dev-Genç Geleneğini Kimler Sürdürüyor?
Dev-Genç mücadelesini ’90’lı ve 2000’lı yıllar boyunca şehitler ve tutsaklar vererek, ilkler yaratarak sürdürdü; bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm mücadelesinin her alanında en önde olmaya devam etti, ediyor. Bu devrimci çizginin kesintisiz devamcısı olan Gençlik Federasyonu, Dev-Genç geleneğini bugün de aynı kararlılıkla sürdürüyor.
10- Dev-Genç Adını İsteyen Herkes Kullanabilir mi?
Dev-Genç emperyalizme ve faşizme karşı militanca mücadelenin içinde yaratılmış, kesintisiz bir devrimci çizginin adıdır. Yalnızca bu çizgide kararlılıkla yürümüş ve bugün de yürüyor olanlar Dev-Genç adını kullanabilir. Zor zamanlarda meydanı ve Dev-Genç adını terk edenler bu adı kullanamaz. Ki bu siyaseten ahlaksızlık, Dev-Genç’in adı üzerinden prim elde etme çabasından başka bir şey değildir.