Kitap Adı: Bir Hasta Tutsak Günlüğü: Kanseri Nasıl Yendik
Yazar Adı: Hasan Karapınar
Yayınevi: Boran Yayınları
Basım Tarihi: Nisan 2024
Kitabını İndirmek İçin Tıklayınız
Halkın Sesi Kütüphanesi İçin Tıklayınız
Boran Yayınları’nın
“Bir Hasta Tutsak Günlüğü – Kanseri Nasıl Yendik” kitabına dair önsözü:
Hasan Karapınar Kimdir?
Kitabımızın yazarı Hasan Karapınar, 20 Temmuz 1979 yılında Sivas Kangal’a bağlı Kocakurt Köyü’nde dünyaya gelmiştir. Alevi, demokrat bir ailede; anne-baba ve sekiz kardeş birlikte yaşamıştır. İlkokul öğrenimini köyde tamamladıktan sonra kardeşleriyle Ankara’ya göçüyor ve burada yedi kardeşiyle bir gecekonduda yaşıyorlar. Ortaokul, lise eğitimi ardından 1998-2002 yılları arasında Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nde eğitimini tamamlıyor ve mezun oluyor.
Devrimcileri seviyor ve yakından tanıma isteği her daim içinde bulunmuştur. Bu isteği de ilk olarak 1999 yılında üniversitenin ilk dönemlerinde oluyor.
Kurtuluş dergisini okumaya başladı; emperyalizmin işbirlikçisi Türkiye faşizminin halkımıza karşı saldırılarını, devrimci hareketin mücadelesini bu sayede daha yakından tanıma fırsatı oldu.
Kitabında da özellikle değindiği TAYAD’ın Ankara Abdi İpekçi Parkı’nda
2003’te başlattığı oturma eylemi anılarında önemli bir yer tutmaktadır. Karapınar, ülkemizde faşizmin devrimcilere yönelik tecrit ve imha saldırıları döneminde ölümü yenen kahramanlardan etkilenerek 2004 yılında halkın özgürlüğü ve adaleti için emek vermeye başlamıştır. Bu kararı alma aşamasında da halkın sanatçısı Grup Yorum emekçisi İhsan Cibelik’in emekleri olduğunu gururla belirtmektedir. O günlerden bugüne birçok kez işkenceli ve keyfi gözaltılar, tutsaklıklar ve adaletsizlikler yaşamıştır.
Türkiye faşizminin, 15 Temmuz 2016 Amerikancı darbe girişimini bahane ederek çıkardığı OHAL kanunları ve itirafçı-iftiracı politikaları ile de gözaltılar, tutsaklık yaşamıştır. 2020 yılında benzer işkenceli gözaltıların ardından yaptığı doktor kontrolünde tesadüfen kanser hastası olduğunu öğreniyor.
Ve çok geçmeden halkın sanatçısı Yıldızlı Yürek İbrahim Gökçek’in cenazesini sahiplendiği için siyasi komployla tutuklanıyor.
Hasan Karapınar Kanser Hastalığını Nasıl Öğrendi?
Kitabımızın yazarı Karapınar, halkın sanatçısı Grup Yorum şehidi Yıldızlı Yürek İbrahim Gökçek’in cenaze töreninde gözaltına alındı.
Gözaltı sırasında gördüğü işkencelerden kaynaklı kaburgaları kırıldı. Keyfi ve işkenceli gözaltı sonrası tedavi için hastaneye gittiğinde doktorlar dalağının büyüdüğünü fark etti ve 2021 Temmuz’unda ‘Lenf Kanseri’ teşhisi konuldu. Bunun üzerine doktoru, hastalığın seyrini her üç ayda bir gözlemleme kararı aldı, ardından 2021 Ağustos ayında pet çekimi yapıldı. O süreçlerde henüz hastalığı ‘iyi huylu’ idi. Hasan Karapınar’ın ‘İyi Huylu’ Hastalığı Nasıl ve Hangi Koşullarda Kansere Dönüştü?
Karapınar, 15 Ekim 2021’de tedavisinin sürdüğü süreçte gözaltına alındı; 22 Ekim 2021’de de hukuksuzca tutuklandı. Hapishanede ‘doktor’ sıfatıyla bulunan kişiye hastalığını söylediğinde inanmadılar. Tedavisinde hasta beyanı kabul edilmemiştir. Yeniden yapılan tetkikler zaman kaybettirmiş ve kanserin oluşumuna, ilerlemesine neden olmuştur.
2021’in Ekim ayından Şubat 2022’ye kadar hastaneye sevki yapılmadı, O’nu bilinçli sevk etmediler. Şubat ayında yapılan pet çekimlerinin sonucu da mart ayının sonunda çıktı. Ardından biyopsi yapıldı; 21 Ekim 2021’de tutuklanan Hasan Karapınar’ın kanser olduğunun netleşmesi 18 Mayıs 2022 tarihini buldu.
Hasan Karapınar 4 ay boyunca hastalığını ispat etmek için bekledi. Hasan Karapınar’ın hastalığı 4 ay sonunda kansere dönüştü. Sadece hastalığının teşhis edilmesi 209 gün sürdü. Kemoterapi tedavisi teşhisten 16 gün sonra, 3 Haziran 2022 tarihinde başladı. Yani 225 gün sonra tedavisi başlamış oldu; teşhis ve tedaviye başlaması neredeyse 1 yıl sürdü.
Hasan Karapınar Faşizmin Tecrit Koşullarında Kanser Hastası Oldu!
Hasan Karapınar’ı AKP faşizminin tecrit koşulları hasta etti ve kanser hastalığının baş sorumlusu AKP faşizmidir.
“Hasta Tutsaklar Serbest Bırakılsın!” Diyoruz; Neden?
Çünkü, özellikle kanser hastaları tecrit koşullarında tedavi edilemez. Bu durumu Hasan Karapınar anlatıyor:
• Hastalığın teşhis edilmesi aylara yayılıyor. Bu arada kanser çoktan ilerlemiş ve son evreye girmiş oluyor.
• Kanserin tedavisi, erken tanı ile mümkündür. Kanserin ilerlemesi ‘ölüm’ anlamına gelir.
• Hastalıkla ilgili bilgileri doktor değil, gardiyan veriyor. Oysa tek muhatabı doktor ve hastadır. Gardiyan ‘pet çekiminin tok karna yapıldığını’ söyleyerek, aç karna yapılması gereken pet çekimini geciktirmiş oldu. Bu nedenle de hastalık ilerlemeye devam etti.
• Kemoterapi almış bir kanser hastası tutsak ring aracında taşınıyor. Ring aracı hasta tutsak için işkence aracı haline geliyor.
• Kemoterapi ile bağışıklık sistemi çökmüş olan Hasan Karapınar 7 tane farklı ilaç kullanıyor.
• Kemoterapi ile açılan damar yoluna beş dakika baskı uygulamak gerekirken; tedavi biter bitmez elleri kelepçelenen tutsak damarından akan kanı durduramıyor.
• Hasan Karapınar, bağışıklık sistemi çöktüğü halde, borusu patlamış bir lavabonun olduğu, enfeksiyona açık hücrede tutuldu. Söz konusu lavabonun tamiratı için başvurmalarına rağmen tamir edilmedi.
• Beslenme sorunu! Kemoterapi tedavisi 21 günde bir yapılıyor. İki tedavi arasında kan değerlerinin yükselmesi gerekiyor; yoksa kemoterapi yapılamıyor. Bu nedenle beslenme çok önemlidir. Ve iyi beslenemeyen Hasan Karapınar’a ‘kan değerleri düşük olduğu’ için ikinci kemoterapi zamanında yapılamadı. Bu da ilkini de geçersiz hale getirdi.
Ayrıca, hapishanede sağlıklı beslenme koşulları yoktur. Yağlı, konserve gıdalar veriliyor. Hasta olan tutsak da gerekli proteini alamıyor.
• Türkiye hapishanelerinde 1.000 (bin) tutsağa 1 (bir) doktor düşüyor.
Tutsakların muayene süresi ise 5 (beş) dakikadır!
Bu ‘muayenelerde’ ise konulan teşhisler çoğunlukla-genellikle “psikolojiktir(!)”
oluyor.
• Mesai saatleri dışında hapishanede doktor bulunmuyor. Yani acil bir durum gelişirse 112 (Hızır Acil) aranıyor; ambulansın gelmesi ise yaklaşık bir saati buluyor. Kanser hastası olanlara da demir ilacı verip gönderiyorlar.
• Eğer mücadele edilmezse ve hasta da ısrar edip mücadele etmezse, tartışmazsa sevk vermiyorlar. Tüm bu maddeler bizzat kanser hastalığını bir Özgür Tutsak olarak yaşayan Hasan Karapınar’ın yaşadıkları ve şahit olduklarıdır.
Tüm bu nedenler de yeni bir direnişin fitilini ateşlemiştir.
Ve…
(…)
Kitabımızın yazarı Hasan Karapınar, Türkiye’de ölüm orucu direnişiyle tahliyesi yapılan kanser hastası tutsaklardan biridir. Bu yanıyla faşizme karşı direnişin şaşmaz ve muzaffer bir komutan olduğunun da en net örneğidir.
Ölüm orucu direnişinin taleplerinden biri de “Hasta Tutsakların Tahliye Edilmesi” idi.
Sibel Balaç; 19 Aralık 2021’de başlattığı ölüm orucu eylemini 13 Ekim 2022’de direnişinin 298’inci gününde;
Gökhan Yıldırım; 25 Aralık 2021’de başlattığı ölüm orucu eylemini 6 Eylül 2022’de direnişinin 255’inci gününde;
İleri Kızılaltun; 15 Ağustos 2022’de başlattığı ölüm orucu eylemini 22 Eylül 2022’de direnişinin 39’uncu gününde
Ve Emir Karakum; 6 Haziran 2022’de başlattığı açlık grevi eylemini 24 Eylül 2022’de direnişinin 110’uncu gününde zaferle sonuçlandı…
Ölüm orucu ve açlık grevi direnişçileri siyasi zaferlerle direnişlerini iradi olarak sonlandırdılar.
Faşizmin Yasal Zorbalığını Direnerek Yendik!
Türkiye hapishaneler tarihinde hasta tutsaklar sorununa en keskin ve devrimci mücadeleyi sadece Cepheliler vermiştir. Ve halâ kitabımızın da hazırlık sürecinde (2024) faşizmin hasta tutsaklar üzerindeki politikalara karşı amansız bir mücadele yürütülmektedir Cepheliler tarafından.
Bu mücadeleyi biz verdik, vermeye de devam edeceğiz.
Çünkü biliyoruz ki direnmeden hiçbir şey elde edemeyeceğimiz gibi; hasta tutsakların da özgürlüğünü kazanamayız. Hasan Karapınar’ın tahliyesini de böyle kazandık.
Kitabı yayınlarken-halkımıza sunarken tekrar ediyoruz: İnfaz Yasasının 16. Maddesi Uygulansın!
Sadece Hasan Karapınar için değil; tüm Kalp ve Kanser Hastası Tutsakların Derhal Tahliye Edilmesini İstiyoruz!
Karapınar’ın, halkın özgürlük ve adalet mücadelesinde emekleri devam etmektedir.
Kitabının hazırlık aşamasında da (Şubat-Mart 2024) faşizmin 6 Şubat 2024 Çağlayan eylemini bahane ederek saldırdığı devrimci demokratlar arasında kendisi de bulunmaktadır. İşkenceli ve hukuksuz gözaltıların ardından Karapınar’la birlikte toplam 61 devrimci, demokrat ve halktan insan komplolarla tutuklanmıştır.
Hasan Karapınar adına;
“Bir Hasta Tutsak Günlüğü: Kanseri Nasıl Yendik?” kitabında tüm halkımıza iyi okumalar diliyoruz…
Umudun Adıyla…
Boran Yayınları