NATO solcusu dahi olamayan, hatta “solculuk” ile uzaktan yakından ilgisi olmayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 25 Eylül’de New York’daki “Sosyalist Enternasyonal”in Başkanlık Kurulu Toplantısı’na katıldı.
Şunu en başta çok net ortaya koyalım: CHP burjuvazinin bir partisidir. Oligarşinin içinde yer alan ve onun devamı için canla başla hizmet eden bir partidir.
Turan Aktaş ve birçok işçi direnişlerinden de gördüğümüz gibi işçi düşmanı bir partidir.
Bundan dolayı en baştan “sosyalist” enternasyonal ve CHP yan yana gelebiliyorsa, orada üye olabiliyorsa, bu örgütün de nasıl bir şey olduğu belli zaten.
CHP’nin sosyalistlik ile uzaktan, yakından ilgisi yok.
Özgür Özel’in New York’taki toplantıda yaptığı konuşmasını “sevgili yoldaşlar” diye başlaması da sadece ne kadar riyakâr ve sol değerleri istismar ettiğini gösterir.
Biz “düzen içi” sola genelde “emperyalizmin sol yumruğu” diye tabir ederiz.
Ancak CHP düzen içi dahi sol değildir.
Bunu görmek için, ABD’den çok açık bir şekilde iktidar olma icazetini almış olması yeterlidir.
CHP geçen belediye seçimlerinde birçok belediyeleri kazandıktan sonra ABD şunu ifade etmiştir: “Biz hangi parti iktidara gelirse gelsin, onunla çalışırız”
Böylece CHP’nin ABD’yi ikna ettiğini görebiliyoruz. ABD kendisine kul köle olmayan, önünde el pençe divan durmayan kimseyi böylesine kabul etmez.
CHP kimdir? Nasıl bir partidir? Parti programında ne vardır? CHP’nin parti programında Sosyalist Enternasyonal’e üyeliği gerektirecek ne var?
CHP iktidara geldiği zaman bütün büyük şirketleri kamulaştıracak mı?
Ki onları geçelim, halkımızın en temel ihtiyaçlarını, konut, sağlık, eğitim, ulaşım vb. bunlar ücretsiz olacak mı?
AKP’nin 5’li çetesini defedip, hibe edilen işleri halka bedava sunacak mı?
Mesela köprülerden geçmek ücretsiz olacak mı?
Bunların hiçbiri olmayacak. Belki CHP iktidara gelirse, AKP’nin vurguncuları daha az pay sahibi olur ama oligarşi sömürüsüne, zulmüne aynı şekilde devam eder.
Emperyalizmin programı şimdi de olduğu gibi devam eder.
CHP antiemperyalist midir? Mesela parti programında iktidara geldiğinde bütün ABD ve NATO üslerini kapatmak var mıdır?
GATT, GATS, bütün özeleştirmeler, tahkim yasaları ortadan kalkacak mıdır?
Türkiye İMF ve Dünya Bankası ile bütün ilişkilerine son verecek midir?
Bizim bütün yer altı ve yer üstü zenginliklerimizi çalan, bizi soyup soğana çeviren emperyalizmin tasını tarağını toplayıp ülkemizden hiçbir kalıntısı kalmayacak şekilde def edecek midir?
Eğer bunların cevabı hayır ise, CHP antiemperyalist değildir.
Antiemperyalist olmadan enternasyonalist olunamaz, olay bu kadar basittir.
Özgür Özel New York’taki Sosyalist Enternasyonalistlere Neler Söyledi?
Başta Filistin ve Filistin’de yaşanan insanlık dramını kullanmaya, siyasi ranta dönüştürmeye çalıştı.
Filistin’de katil, faşist, siyonist İsrail tarafından çocuk, kadın, yaşlı demeden on binlerce insanın katledilmesine pek üzülmüş Özgür Özel.
Filistin ile ilgili düşüncelerini şöyle ifade ediyor:
“Filistin’deki katliamlara dünya, yeterli tepkiyi vermedi. Filistin Devlet Başkanı Sayın Mahmud Abbas ile yakın zamanda çok verimli bir telefon görüşmesi gerçekleştirdim. Filistin halkıyla dayanışma duygularımı paylaştım. Beni Filistin’e davet etti. Önümüzdeki günlerde Filistin’e ziyarette bulunacağım. Bu konuda Prezidyum’a iki somut önerim var: Gazze’de acil ateşkes sağlanması, insani yardımların geçişine izin verilmesi, rehinelerin serbest bırakılması amacıyla Sosyalist Enternasyonal Orta Doğu Komitesi, aktif girişimlerde bulunmalıdır. Ben bir sonraki toplantımızı bütün dünyaya ciddiyetimizi ve samimiyetimizi ilan etmek üzere Ramallah’ta yapmayı öneriyorum. Artık bu meselede temennileri bir yere bırakıp somut tutum almak durumundayız.”
Özgür Özel’in enternasyonalizmi ancak bu kadar.
Neymiş, “dünya yeterli tepki” vermemiş. Evet, Filistin halkı katledilirken dünya seyirci kaldı, sessiz kaldı. Yemen’deki Hutsiler, Lübnan’daki Hizbullah dışında gerçek anlamda dünya seyirci kaldı.
İran bıçak kemiğe dayandığını görünce bir zahmet balistik füze fırlattı İsrail’e. Ama uzun bir süre sessizliğini koruyarak kendisini saldırılardan koruyabileceğini düşündü.
Belki Çin ve Rusya’nın diplomatik girişimleri oldu. Ancak çok daha fazlasını yapabilirlerdi.
“Yeterli tepki vermedi” demek bir hayli hafif kalıyor. Cümle alem Arap ülkelerinin ABD ve İsrail’in işbirlikçisi olduğu gerçeğini örtbas ediyor.
Eğer Arap ülkeleri böylesine ihanetin içinde olmasalardı, böylesine satılmış olmasalardı, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah asla katledilemezdi. Onu öldüren İsrail değil, İHANET oldu.
Ancak CHP Filistin için Ne Yaptı?
Özgür Özel’in dâhiyane bulgusu şu: Bir dahaki toplantıyı Ramallah’da yapalım.
Ne kadar parlak bir fikir. Bunu ancak onun gibi bir dahi düşünebilirdi.
Peki bir dahaki toplantıyı Ramallah’da yaparsan, ateşkes nasıl sağlanır, “insani yardımlara” nasıl geçit verilir? Yetmedi, birde bu toplantı rehinelerin serbest kalmasını sağlayacakmış.
Neymiş bu sosyalist enternasyonal?
Ancak bu nasıl olacakmış?
Hepsi palavra, kulağa hoş gelen üç beş şey söylüyor.
Kaldı ki, İsrail size işgal ettiği Ramallah’da toplantı yapmanıza izin verecek, öyle mi?
Filistin halkının kanının üzerinde şov yapmış. Ama Özgür Özel sadece ucuz bir taklit. Recep Tayyip Erdoğan bunu çok daha iyisini yapıyor. Mesela Davos’daki Dünya Ekonomik Forum’unda yaptığı “one minute” şovu halen hafızalarda tazeliğini koruyor.
Madem Filistin halkıyla bu kadar derin bir dayanışma içindesin, neden tek bir kelimeyle bile olsa konuşmasında siyonist İsrail’den, onun işlediği insanlık suçlarından bahsetmiyor? Neden katil ABD emperyalizmini lanetlemiyor?
Birde Filistin’e gidip, Mahmud Abbas ile buluşacakmış!
Mahmud Abbas kimdir, nedir? Bunu anladığımız zaman zaten Özgür Özel’in ikiyüzlülüğünü çok daha net görmüş oluruz.
Mahmud Abbas, Gazze ve hatta yönettiği Batı Şeria İsrail tarafından bombalanırken, NE YAPTI?
Gazze’de 45 bin Filistinli hava bombardımanlarıyla katledildi.
Ancak İsrail’in ablukası sayesinde açlık, kıtlık, tedavi olamadığı için ölenler ile birlikte ölü sayısı 150 bini buluyor.
Gazze’de 150 bin insan, bebek, çocuk, yaşlı, kadın demeden katledilmiş ve o derin sessizlik içinde olanların arasında Mahmud Abbas’ta var.
Abbas Şubat ayında HAMAS’a seslendi: “Şu işi artık bitir, rehineleri serbest bırak da, ateşkes sağlansın”
Yani Abbas İsrail’e seslenip saldırılara derhal son vermesini isteyeceği yerde, HAMAS’ın teslim olmasını istiyor.
Mahmud Abbas kendi halkı katledilirken, vatanı yerle bir edilirken sesini çıkartmıyor. Çünkü faydacı, emperyalizmin işbirlikçisi, çıkarcı, riyakârın teki.
Abbas Gazze’nin yerle bir edilmesine içten içe sevinçle bakıyor. Çünkü HAMAS giderse, Gazze’ye de artık Abbas bakacak. Onun pis, çıkarcı küçük beyninin yaptığı hesap bu. Ülkesi kan gölüne de dönmüş olsa, o sadece kendi koltuğunun derdinde.
Özgür Özel Sosyalist Enternasyonal’e öneride bulunuyor. Bizde kendisine bir öneride bulunalım:
Filistin halkının acılarına son vermeye kuşkusuz yetmez ama mesela Türkiye Devleti’nin İsrail ile bütün ticari, askeri, sosyal, kültürel ilişkilere son vermesini isteyebilir. Bunun için mücadele edebilir, “seçim vaatleri” arasına alabilir.
Başta Kürecik olmak üzere, bütün ABD askeri üslerinin kapatılmasını, ABD askerlerinin ülkemizden defolup gitmesini isteyebilir. Yaptıkları katliam, soykırım, akıttıkları oluk oluk kandan sonra, İsrail Büyükelçisi’nin Türkiye’den kovulmasını ve bütün İsrail büyükelçiliklerini ve/veya konsolosluklarının kapatılmasını isteyebilir.
Özgür Özel Filistin konusunda enternasyonalizmi öğrenmek için 10 Şubat 1969’da gerçekleştirilen 6. Filo eylemine baksın.
İstanbul’daki Dev-Genç “Tam Bağımsız Türkiye” pankartıyla yürüyüş yaptı.
ABD askerlerini gemiden indirmedi, denizin içine attı.
Filistin konusunda enternasyonalizmi görmek istiyorsa, Mahir Çayan’a baksın.
THKP-C Orta Doğu halkının baş düşmanı, emperyalizmin maşası ve siyonist İsrail’in Türkiye Başkonsolosu Efraim Elron’u kaçırdı.
Özgür Özel’e İsrail Büyükelçisini kaçırsın demiyoruz.
Ama yukarda belirttiğimiz gibi Türkiye’den kovup büyükelçiliğin kapatılmasını isteyebilir.
Sosyalist Enternasyonal’in bir dahaki toplantısında, bütün üye ülkelerin İsrail konsolosluklarının kapatılmasını önerebilir mesela. Önersin bakalım, cesareti varsa.
Özgür Özel KonuşmasındaTürkiye’deki Göçmen Sorununa da Değiniyor
Söyleyebildiği tek şey: “Aynı zamanda, ileride daha büyük bir sığınmacı tehdidiyle karşı karşıya kalırız. Ve bu Türkiye kadar Avrupa’nın da bir büyük sorunu haline gelir. Avrupa farkına varmalı ki Türkiye’yi sığınmacı sorunuyla baş başa bırakırsanız, toplumu aşırı sağın zararlı politikalarına itmiş olursunuz”
CHP Genel Başkanı hangi dünyada yaşıyor?Gerçeklerden bu kadar kopuk mu?
Türkiye’de 22 yıldır AKP iktidarda. AKP’den daha âlâ “aşırı sağ” mı olur?
Olur, o da MHP. Bu “aşırı sağ” parti ile de son yıllarda da koalisyon hükümeti yürütüyor.
Özgür Özel suya, sabuna dokunmadan mülteciler ile ilgili de bir şey söylemiş.
Laf olsun, torba dolsun.
Çünkü “ana akım medyanın” sürekli empoze ettiği, AB’nin en büyük sorunlarından biri “mülteciler” ve “aşırı sağ” olduğudur. O zaman oda buna değinmezse olmazdı.
Gerçek bir sosyalist ve enternasyonalist ne söylerdi? Mülteci sorununu çözmek mi istiyorsunuz?
O zaman “AB, ABD, Almanya, Fransa, İngiltere, ellerinizi Orta Doğu’dan çekin. Siz Suriye, Irak, Libya, Afganistan vs. saldırmadan, işgal etmeden, yakıp yıkmadan, yüzbinlerce insanı katletmeden, yer altı-yer üstü zenginliklerini gasbetmeden evvel, kimse o ülkelerden kaçmıyordu, mülteci olmuyordu. Ama hem insanı evinden, yerinden, yurdundan et hem de benim kapıma dayanmasın istiyorsunuz” diyebilirdi.
“Avrupa Birliği’ne (AB) tam üyeliğini hedefleyen tutumuna verdiğiniz desteği çok önemsiyoruz”
Buna artık söz gerekmiyor. Emperyalist bir birlik olan AB’ye girmeyi hedefliyor.
Özgür Özel dünyadaki gelir adaletsizliğinden şikâyetçi. Bunu da dile getirirken aslında salt tespit yapmanın ötesine geçmiyor:
‘’Dünyadaki gelir adaletsizliği her geçen gün daha da derinleşmekte. En zengin yüzde 1’lik kesim, dünya servetinin neredeyse yarısını elinde bulundururken milyarlarca insan yoksulluk ve açlık içindedir.
Bizim gibi partilerin en önemli görevi, neoliberal politikaların yarattığı adaletsizlikleri ortadan kaldırmaktır. Biliyoruz ki küresel ölçekteki eşitsizlikler giderilmeden dünyaya barış ve huzur gelmeyecek.’’
Güzel bir noktaya değinmiş. Peki, “küresel eşitsizlikler” nasıl giderilecek?
Dünyaya nasıl barış ve huzur gelecek?
Biz söyleyelim. Onun “gelir adaletsizliği” diye masumlaştırarak ifade ettiği gerçek, emperyalizmin ta kendisidir. Bunun altında talan, vahşi sömürü, vurgun, gasp vardır.
Dünya halklarının kanı, teri ve gözyaşları vardır. Yani bütün adaletsizliği ve eşitsizliği, yoksulluğu ve yoksunluğu yaratan emperyalizmindir. Bunun sorumluları mesela CHP’nin “tam üye” olmak istediği AB’dir.
Dünyanın şu anda böylesine bir felakete sürüklenmesinin baş sorumlusu ABD ve onun işbirlikçileridir.
Yani dünyanın “barış ve huzur” içinde yaşayabilmesi için emperyalizm yeryüzünden yok olması gerekiyor.
Özgür Özel gibi sahte solcular, sahte sosyalistler, sahte enternasyonalistler, sosyalizmin bütün prestijinden, gücünden, dünya halklarının duyduğu sempatiden faydalanmak istiyor.
Sosyalizmin içini boşaltıyor.
Onun gibiler yüzünden halk sosyalizmden de enternasyonalizmden de soğuyor, onun gibi sahtekârlar sosyalizmi itibarsızlaştırıyor.
Sosyalizmin anlı şanlı tarihi yarattıkları değerler elbette göz kamaştırıcı.
Üstelik tüm antipropagandalara rağmen yok edilemiyor.
Çünkü kanla yazılan tarih silinemez.
Bunun için Sovyet halkı 27 milyon kere ölmek zorunda kalmış.
Stalin’in öncülüğünde insanlık Hitler faşizminin belasından kurtulmuş.
Sosyalizmin prestiji boşuna değil.
Peki, Sosyalist Enternasyonal Ne Yapar, Nasıl Bir Örgüt?
Filistin halkı katledilirken, Lübnan bombalanırken, Afrika cellat değiştirirken Sosyalist Enternasyonal ne yapar?
Irak halkı katledilirken, Libya bombalanırken, Suriye halkı katledilirken Sosyalist Enternasyonal ne yapar?
Emperyalizm ile işbirliği yapar. Hiçbir şey yapmayarak emperyalizmin ekmeğine yağ sürer.
Enternasyonalizme ihanet eder.
Peki, Enternasyonalizm Nedir?
Enternasyonalizmin dünya halklarının kan kardeşliğidir.
Dünya halkları için mücadele etmektir.
Antiemperyalist olmaktır.
Enternasyonalizm; emperyalizme dünyanın her yerinden darbeler vurmak ve en başta kendi ülkesindeki devrim mücadelesini geliştirmektir.
Biz Antiemperyalist Cephe olarak Özgür Özel gibi sahte solcuları, CHP gibi emperyalizmin işbirlikçilerini teşhir ederek, sosyalizmin değerlerinin içini boşaltmasına, halkın gözünde itibarsızlaştırmasına izin vermeyeceğiz.