Direnişin Sesi’nde 5 Haziran Çarşamba günü yayınlanan, 50 yıllık reformizm ve revizyonist geleneğe, kuşatıldıkları Maltepe’de 51 saat çarpışarak son veren, Marksist-Leninist devrim tohumlarını Anadolu topraklarına yok edilemeyecek bir biçimde eken, önderlerimizden Hüseyin Cevahir ve Mahir Çayan’ın anlatıldığı bölümün kaydını paylaşıyoruz.
Hüseyin Cevahir – Biyografi
Şehadet tarihi: 1 Haziran 1971
Şehadet yeri: Maltepe ilçesi, İstanbul
Doğum tarihi: 1950
Doğum yeri: Dersim ili, Mazgirt ilçesi, Mohindu (Darkent) köyü
Mezar yeri: Şöbek-Yeldeğen, Dersim ili Mazgirt ilçesi
Hüseyin Cevahir Alevi mezhebine mensup Kürt köylü bir ailenin oğludur. THKP-C’nin (Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi) liderlerinden biridir. 1 Haziran 1971’de Hüseyin ve yoldaşı Mahir Çayan, İstanbul’un Maltepe ilçesinde bir apartman dairesinde kuşatıldı. Topyekün abluka koşullarında direnişin en parlak örneklerinden birini yaratarak şehit oldu.
Mahir, Hüseyin ve Ulaş THKP-C tarihinin hemen her anında bir aradaydı. Üçü de arkalarında ölümsüz başarılar bırakarak, yollarında yürümeye devam edenlere örnek olarak şehit oldular. Aynı zamanda üçü birlikte çok sayıda eylem gerçekleştiriyor.
Cevahir, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi-AÜ SBF) THKP-C kadrolarından biridir. Başlangıçta İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne kabul edildi ancak Siyasal Bilgiler Fakültesi ona daha çekici geldi. Bir süre sonra Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne transfer edildi. O dönemde Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesiydi. Bir araştırmacının güçlü yeteneklerine sahiptir. Onu TİP’e karşı ideolojik mücadelenin aktif katılımcılarından biri yapan da bu yetenekleriydi.
Cevahir, Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde anti-faşist mücadelenin yükünü üstlenen ilk devrimci kadrolardan biridir. Zamanla bu yıllarda yaşanan olaylar ve mücadelenin gelişmesi THKP-C’nin kurulmasına yol açtı. Bu dönemde Aralık 1970’te Ankara’nın Küçükesat ilçesindeki bir evde yapılan toplantıda THKP-C’nin 11 üyeli Geçici Genel Komite üyeliğine seçildi. Bir süre sonra bu geçici komite kalıcı yapıya kavuşunca, THKP-C’nin teşkilat yapısında Hüseyin Cevahir yeniden bu komiteye katıldı. Kadrolar arasında görev ve sorumlulukların dağıtıldığı Genel Kurul’un ilk toplantısında Kürdistan’daki örgütsel çalışmalardan sorumlu Hüsyein Cevahir seçildi.
Ama Cevahir partinin ona ihtiyaç duyduğu yerdeydi. Sinan Kazım Özüdoğru, Hüdai Arıkan ve Sebahattin Kurt ile birlikte Türkiye’nin Karadeniz bölgesini sık sık ziyaret ediyor. THKP-C liderleri masada kollarını kavuşturarak duran liderler değil. Bu nedenle silahlı mücadelenin örgütlenmesinde her zaman doğrudan yer almışlardır. Cevahir, Ankara’daki ilk THKP-C silahlı eyleminde de yer aldı. Şubat 1971’de Ulaş Bardakçı ve birkaç yoldaşıyla birlikte şehirdeki eylemlere hazırlık yapmak üzere İstanbul’a geldi. Hüseyin, Mahir Çayan ve Ulaş Bardakçı’yla birlikte 17 Mayıs 1971’de İsrail’in İstanbul Başkonsolosluğu Efraim Elrom’un kaçırılması operasyonuna katıldı.
12 Mart 1971 darbesinden sonra iktidara gelen faşist askeri cuntanın şiddetli baskıları ve sürekli zulmü karşısında geri çekilmeyi bile düşünmüyorlar, bunun yerine mücadeleyi nasıl örgütleyeceklerini düşünüyorlar. Bu nedenle fikirlerini hayata geçiriyorlar. Elrom’a yönelik eylemin ardından direniş kalesine dönüşecekleri Maltepe’deki o eve geldiler.
Tarih 1 Haziran 1971’di. Yeri İstanbul’du, Maltepe’ydi ve Cevahir hunharca öldürülecekti. Ama oligarşi Cevahir gibi savaşçılarla daha çok karşılaşacak, Maltepe gibi kalelerle daha çok karşılaşacaktı.
Çünkü onun başarısı ve Parti-Cephe çizgisi gelecek kuşaklara miras olarak kalacaktı.