Demirci Kawa’dan Cengiz Soydaş’a Newroz İsyandır!

Halkın Koçakları programının 18 Mart Pazartesi günü yayınlanan ve Demirci Kawa Efsanesi ile Ölüm Orucu Şehidi Cengiz Soydaş’ın anlatıldığı bölümün kaydını paylaşıyoruz.

Demirci Kawa’dan Cengiz Soydaş’a, Mustafa Koçaklardan Harika Kızılkayalara Newroz Ateşini Büyütenlere Selam Olsun!

Demirci Kawa Kimdir?

2600 yıl önce, Mezopotamya’yı kan gölüne çeviren Asur Kralı, zalim Dehak’a karşı, Ortadoğu halklarının başkaldırısının kahramanıdır Demirci Kawa. Kawa’nın yaktığı isyan ateşi, özgürlüğe atılan yeni bir adım, geleceğe açılan “yeni gün”dür. Yani Newroz’dur. Newroz, sömürüye, zorbalığa karşı kazanılmış zaferin bayramıdır.

Zorbalığa karşı kazanılan zaferden bu güne kadar, yüzyıllar boyunca, Ortadoğu halklarının başından, yeni Dehak’ların, yeni zalimlerin zulmü ve sömürüsü hiç eksilmedi.

Halklarda, zalimlerin, zorbaların saltanatına karşı birliğinin, kardeşliğinin, kurtuluş umudunun simgesi olarak, Demirci Kawa’nın yaktığı isyan ateşini söndürmediler. Newroz’u hep yaşattılar.

Demirci Kawa benim atam,

Dehak’ın başını parçalayan adam!

Kürtlerin boynundaki zinciri

Koparıp attı halkaları,

Başımızı korudu

Kılıç darbelerinden.

O zalim adam öldürüldüğü gün

Derler ki: O gün Newroz’dur.

Kış gider,

O acılı günlerden

Kürtler kurtulur

O kan içen devden. / Cigerxwın

Halkımızın Kahraman Evladı Cengiz Soydaş

1972 yılında Trabzon’da doğdu. Türk milliyetindendi. Aslen Gümüşhaneli olup, ilk ve ortaokulu Trabzon’da, liseyi ise İstanbul’da okudu. 1990 yılında Gazi Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Makina Mühendisliği Bölümü’ne girdi. Devrimcilerle ilk olarak bu yıl tanıştı. Okul derneğine üye oldu, gençlik mücadelesi içinde yer aldı.

1993 yılı yaz aylarında Devrimci Sol’a sempati duymaya başladı. Ankara’ya yürüyen İstanbul Kağıthane Belediyesi işçilerinin direnişine destek olmak için okul derneği olarak ziyaretlerinde burada Devrimci Solcularla tanıştı. Direnişe destek vermek için 3 günlük açlık grevi yaptı.

1993 yılının Ekim ayında Dev-Genç’li olarak mücadele etmeye başladı. Sorumluluklar aldı. ’95 yılında Ankara demokratik alanda sorumluluklar alarak faaliyetini gençlik alanının da dışına taşıdı.

19 Temmuz 1995 tarihinde Kızılay’da gözaltına alındı ve tutuklanarak Ulucanlar Hapishanesi’ne gönderildi. Artık mücadelesini özgür tutsak olarak sürdürüyordu. Hapishane direnişlerinin tümünde yer alırken 96 yılındaki ölüm orucu direnişinin ikinci ekibinde yer aldı.

‘98’in Nisan ayında Bartın Hapishanesi’ne sevk edildi. 19 Aralık katliam saldırısı yaşandığından Bartın’da ölüm orucu 1. ekibi savaşçısıydı. İşkencelerle Sincan F Tipi Hapishanesine götürüldü. Direnişini burada sürdürdü. Katliam saldırısından aylar önce söylediği, ‘‘22Türkiye devrim tarihinde 2000 yılı Cepheli Özgür Tutsaklar’ın kahramanlıklarıyla anılacak’’

O sözlerini direnişiyle, fedakarlığıyla, şehitliğiyle yerine getirdi. Ölüm orucu direnişinin 150. gününde Sincan’da şehit düştü.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Benzer Yazılar