İlk kez yurdumdan uzakta yaşadım bu duyguyu
Bebeklerin ulusu yok
Başlarını tutuşları aynı
Bakarken gözlerinde aynı merak
Ağlarken aynı seslerin tonu
Bebekler çiçeği insanlığımızın
Güllerin en hası, en goncası
Sarışın bir ışık parçası kimi
Kimi kapkara üzüm tanesi
Babalar çıkarmayın onları akıldan
Analar koruyun bebeklerinizi
Susturun susturun söyletmeyin
Savaştan yıkımdan söz ederse biri
Bırakalım sevdayla büyüsünler
Serpilip gelişsinler fidan gibi
Senin benim hiç kimsenin değil
Bütün bir yeryüzünündür onlar
Bütün insanlığın gözbebeği
İlk kez yurdumdan uzakta yaşadım bu duyguyu
Bebeklerin ulusu yok
Bebekler, çiçeği insanlığımızın
Ve geleceğimizin biricik umudu…
Bebeklerin Ulusu Yok / Ataol Behramoğlu
“Anladık Merhametlisin Ama Merhametin Kime”
Gözümüzün önünde kefene sarılı Filistinli bebekleri görmek nasıl bir duygu?
Görünce kan lekeli kefenli Filistinli bebekleri, ya ‘’Allah yardımcıları’’ deriz ya da yüzümüzü çevirip görmezden geliriz.
Ya da görüp hiçbir his uyandırmaz içimizde; kanıksamışızdır her türlü insanlık katliamlarını
Ki sıralamada en tehlikeli insan tipinden, katilden sonra yerini alan insan tipi budur…
Merhametli insanlar arıyorum ey insanlık!
Onlarla savaş taburu kuracağım; beyaz kefen bile bulamayacak katilleri cezalandırmak için!
Merhamet Kelimesinin TDK Sözlük Anlamı Nedir?
Merhamet kelimesi TDK sözlük içerisinde de herhangi bir kişiye, olaya ya da duruma karşı hissedilen acıma ve üzüntü duygusu olarak nitelendirilmektedir. Bu his ile insanlar yardımseverliğini ortaya çıkarmaktadır.
Merhamet Etmek Ne Demek?
Merhamet kelimesi günümüzde bir kişiye karşı duyulan üzüntü hissine bağlı olarak yardım etme isteğidir. Pek çok kişi başkalarına karşı merhamet hissi barındırmaktadır. Özellikle acıma duygusu ile öne çıkan bu his kişilerin yardım etme isteklerini de arttırmaktadır.
Merhamet de her şeyde olduğu gibi sınıfsaldır.
Her gün bebekleri katlediyor Amerika, İsrail ve AKP
Hiç düşündünüz mü Joe Biden’ın vicdanını, merhametini? Netanyahu veya Erdoğan’ın ‘’yastığa başlarını nasıl koyarlar’’ diye, ‘’o kadar da merhametsiz olur mu bir insan’’ diye düşünmüşüzdür çoğu zaman.
Değilse, günlük iaşe derdimiz düşünmemizi engelliyordur ya da “aman milletin derdi bana düştü” diye bananeciliğimiz bizi esir almıştır, haberimiz yok.
Birkaç gün önce, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomi İşleri Başkanı Nihat Zeybekçi utanmadı, inkar etmedi, açık açık söyledi: ‘’İsrail soykırım yapıyor eyvallah, ama 6 satıp 1 aldığımız bir ülke!
İsrail’de çok önemli bağlantıları olan arkadaşlarımız da var. Yani, eyvallah, İsrail’in Filistin’de, Gazze’de müslümanlara yaptığı soykırımı, katliamı, bebek katliamını, nefretle, şiddetle kınıyoruz. Eyvallah, buna diyecek hiçbir şey yok, ama diğer taraftan da ticaretin hiç kimseye zarar vermeyen bölümleriyle ilgili de… Çünkü bizim İsrail serbest ticaret anlaşmamızın olduğu bir ülke, yani 6 satıp 1 aldığımız bir ülke. O anlamda, daha hassas olmamız gerektiğine inanıyorum. Bununla ilgili de arkadaşlarımızla çalışıyoruz. Ekonomi koordinasyonuyla, ilgili bakanlarımızla, bunu gündeme alıp biraz daha hassas bir ayardan geçmesi gerektiğine, ben şahsi olarak inanıyorum.” dedi.
İbretlik değil mi?
Bizce gayet normal, sınıfsal karakteri bunu emreder çünkü…
Son altı ayda Filistin halkının diri diri toprağa gömüldüğü bir katliamda, 7 bin kişinin toplu mezarlara atıldığı bir dünyada bu insan müsveddelerinin vicdanı olur mu?
Görmüşsünüzdür, Anadolu’nun birçok bölgesinde halk kendilerine yapılan zulmü eylemlerle protesto ederken Türk bayrağı taşıyarak onlara saldırmaya gelen polislerden, jandarmadan merhamet dilerler…
Ya da Arap halkları din ve milliyet kardeşlerinden yardım isterler.
Ancak hiçbirisi olmaz. Neden olmaz, çünkü din ve milliyetçi düşünce burjuva ideolojisidir. Önce “BEN” i savunur.
“Aksa Tufanı sonrası zira Ortadoğu’da İsrail diye bir devlet olmasaydı, biz yeni bir İsrail kurardık” diyen pedofili Joe Biden’dan, ‘’Filistin de insan yok. Hepsi hayvan’’ diyen İsrail Savaş Bakanı Galant’a, ‘’Irak işgalinden sonra 2 milyon Iraklıyı öldürdük ama buna değdi’’ diyen dönemin Abd Dışişleri Bakanı Medline Albright’tan, ‘’Filistin’de insanlar ölüyor ama İsrail’e 1 veriyorsak 6 alıyoruz’’ diyen, 30 bin insanın canı pahasına parayı tercih eden AKP’li Nihat Zeybekçi’ye… Hep aynı alçaklığı görürüz.
Bu bakış açısı kişisel zalimliklerinden değil, çıkarını her şeyin üstünde gören 200 yıllık kapitalist ahlakın yarattığı sınıfsal karakterdir bu…
Bu tabloyu yaratanlardan merhamet beklemek, sorunu yaratandan çözüm beklemek gibi abesle iştigaldir.
Ancak halklar ezen-ezilen sınıf ayrımını henüz bilmediği için herkesi kendi gibi zanneder. Ülkemizde Lezita işçilerinin eylemi oldu geçen hafta; jandarma öyle saldırdı ki işçilerin taşıdığı Türk bayrağı kar etmedi. İşleri, emekleri için direnen işçilere işkence ettiler, gözaltına aldılar.
Halkların yüzyıllar boyu yaşam tecrübesinin yarattığı bir deyim vardır.
“Zulmün artsın ki tez zeval bulasın”
Bebeklerin Filistin’de ölümü dünyada küçük emperyalist azınlığın ve işbirlikçilerinin yaptıkları karşısında 7 milyar halkın öfkesini gittikçe büyütüyor.
Örneğin Amerika’da, İsrail’in Filistin işgali ve katliamları son bulsun diye açlık grevleri başladı.
Ülkemizde Hatay’da Yukarı Okçular köylüleri yaşamlarını tehdit eden taş ocağının araçlarını yakmakla tehdit etti. Neden; halkın da sabrı bir yere kadar…
Elinde mutfak bıçağı ile İsrail polis noktasına siyonist asker öldürmeye giden kadının öfkesi merhametinden gelir.
Merhamet sadece biz halklar da var.
Çocuklarımızı uyuşturucu ile zehirleyen, insanlar açlıkla boğuşurken yönettikleri belediye binalarında şatafattan geçilmeyen AKP’lilerden merhamet beklemek biz halkların temiz yüreğinin yansımasıdır.
Doğanın yasasıdır: Halk merhametli olduğu kadar öfkelidir de!
Öfkesi Filistin’de yansıyor. Filistin halkında 75 yıllık işgal boyunca düşman bilinci oturmuştur. Yıllar boyu İsrail’in kendi bilinçlerinde merhamet etmeyeceği, İsrail’in yaptığı katliamların düşman olmanın doğası gereği olduğunu yaşayarak görmüş, çocuklarını torunlarını böyle büyütmüştür. Bu bilinçten gelir, savaş uçaklarından düşen tonluk bombalara cesetleriyle meydan okuyuşu…
Bundandır Yukarı Okçular köylülerinin ‘’ya ölüm ya istiklal’’ deyişleri…
Bundandır ülkemizde devrimcilerin kan can bedeli Filistin’den Anadolu’ya her türlü zulme direnmeleri…
Ve artık dünya emperyalistleri ve işbirlikçilerine güvenli liman yok.
Merhamet de yok!