FAŞİZM, DİRENME DİNAMİKLERİMİZE SALDIRIYOR
NEDEN?
UMUDUMUZU YOK ETMEK İSTİYOR!
BİZ UMUDU YENİLMEZ KILIYORUZ
SALDIRI NEDENİ DİRENİŞLERDİR
ÇÜNKÜ EMPERYALİZM VE FAŞİZM BİLİYOR Kİ;
BİR YERDE ZAFER KAZANAN DİRENİŞ
HER YERDE ZAFER KAZANMIŞ DEMEKTİR
DİRENİŞ KENDİNİ KANITLADI
ZULMÜN VURDUĞU, HALKIN OLDUĞU HER YER DİRENİŞ MEVZİMİZ OLACAK
GAZZE’DEN ARMUTLU’YA
TAYAD’DAN YUNANİSTAN’A
SAVAŞMAKTAN BAŞKA KURTULUŞ,
DİRENMEKTEN BAŞKA ÇIKIŞ YOK!
BUGÜN HER DEVRİMCİ DÜŞÜNCE, DİRENİŞ İDEOLOJİK KUŞATMAYA ALINYOR;
İDEOLOJİK GÜCÜN VARSA DİRENİRSİN
DİRENMEK POLİTİKA ÜRETMENİN BİR BİÇİMİDİR
DİRENMEK:
HALKIN EN MEŞRU HAKKI, FAŞİZMİN İSE KORKULU RÜYASIDIR, DÜŞMAN DİYOR Kİ; “TİLİLİ ÇEKMEYECEKSİNİZ, HALAY ÇEKMEYECEKSİNİZ”
DÜŞMAN DİYOR Kİ; “SİZE ZAFER YAŞATMAYACAĞIZ”
ZULMÜN VURDUĞU HER YERDE DİRENİŞ VE SAVAŞ VAR
ZULMÜN VURDUĞU HER YERDE DİRENİŞ VE SAVAŞ SÜRECEK
TİLİLİ DE ÇEKİLECEK
HALAY DA ÇEKİLECEK
FİLM DE ÇEKİLECEK
TETİK DE ÇEKİLECEK
EMPERYALİZM DÜNYA HALKLARININ DİRENME HAKKINI YOK ETMEK İSTİYOR DÜNYA HALKLARINA KOŞULSUZ TESLİMİYETİ DAYATIYOR HALKLARIN MUTLAK GELECEĞE OLAN İNANCINI VE UMUDUNU BİTİRMEK İSTİYOR
ASLA BAŞARAMAYACAKLAR; ÇÜNKÜ DİRENİŞ VE ZAFER GELENEĞİMİZLE UMUDU YENİLMEZ KILACAĞIZ!
Emperyalizm, tüm dünyaya hükmetmek istiyor, bu nedenle tüm dünya halklarına saldırıyor. Salt askeri olarak da değil; ekonomik, siyasi, ideolojik ve kültürel her cephede savaşı sürdürüyor.
Dünyanın her yerini; birer Guantanamo Kampı’na, birer Ebu Garib Hapishanesi’ne, birer gizli işkencehaneye çevirmeye çalışıyor. Emperyalizmin katil ordularının toplamı olan NATO’nun tarihi; işgaller, baskılar, emperyalist savaş suçları, tecavüzler, kan, gözyaşı ve adaletsizliklerden ibarettir.
2020’de ABD Savunma Bakanlığı ve Savunma İşgücü Veri Merkezi tarafından açıklanan verilere göre; ABD’nin dünya üzerinde bazı ülkelerde bir ve bazı ülkelerde binlerce olmak üzere, toplamda 174 ülkede üsleri ve askerleri bulunuyor. Bu üslerin her biri işgal ve katliam merkezidir.
2009 Amerikan Ulusal İstihbarat Stratejisi Programı raporuna göre; 16 farklı ABD istihbarat örgütünde 200 binden fazla ajan çalışıyor ve bu örgütlerin yıllık toplam bütçesi 75 milyar dolar.
ABD üslerinin sahip olduğu 344 bin bina, 184 bin yapı, 48 bin hizmet yapısı ile ABD; 5 kıtada konuşlanan 800’den fazla üssüyle dünyanın en büyük askeri gücü olarak görünüyor. Elbette gerçek güç ve üstünlük; tarihsel ve siyasal haklılıkla sağlanır. Bu nedenle güçlü olan emperyalizm değil, ezilen halklardır.
TARİHSEL VE SİYASAL OLARAK BİZ HAKLIYIZ! DİRENMEYE VE SAVAŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ! İDEOLOJİK KUŞATMAYI YARACAK, BİZ KAZANACAĞIZ!
Sosyalizm için mücadele ediyoruz. Sosyalizm tarihsel olarak zorunlu olandır. Kapitalist düzenin yerine geçecek olandır. Tarihin ve bilimin yasaları bize, “eskiyen ve çürüyen her toplum, yerini daha ileri bir topluma bırakacaktır” diyor. Bu tarihsel zorunluluk, bizim tarihsel haklılığımızdır.
Sömürü, dünya üzerindeki en büyük ve en bağışlanamaz suçtur! Hiç kimse, hiçbir koşulda; sömürüyü haklı, sömürgeni meşru gösteremez! Sömürü düzenine karşı adil bir üretim ve paylaşım sistemini savunduğumuz için, halkın iktidarını kuracağımız için siyasal olarak haklı olan biziz!
İşte bu haklılığımızı ve üstünlüğümüzü elimizden almak istiyorlar. Bu yüzden NATO’su, IMF’si, DB’si, BM’si, AB’si ve diğer emperyalist birlik ve kurumların amacı aynıdır:
-Emperyalizmin gücünün yenilmez olduğuna inandırmak.
-Sosyalizmi, halklar için umut olmaktan çıkarmak.
-Halkların kurtuluş umudunu ve direnme dinamiklerini yok etmek.
-İdeolojik teslimiyet yaratmak!
İdeolojik olarak teslim aldıklarını, askeri olarak da teslim alması zor olmayacaktır. İdeolojik teslimiyet, fiziki imhayı getirir. Bu nedenle solcular, demokratlar, devrimci örgütler; tüm bu kritik süreçlerde, tüm keskin dönemeçlerde bir tercihle karşı karşıyadırlar:
İdeolojik olarak teslim mi olunacak, yoksa direnilecek mi?
İşte bu tercih, yalnızca o kişi ve örgütlerin değil, tüm dünya halklarının geleceğini belirler. ÇÜNKÜ BİR YERDE ZAFER KAZANAN DİRENİŞ, HER YERDE ZAFER KAZANMIŞ DEMEKTİR!
Antiemperyalist damarın en güçlü olduğu yerlerden biri olan Anadolu’da devrimcilerle halkın bağını koparmak için emperyalizm değişik saldırı yöntemleri deniyor:
“Ya düşünce değişikliği ya ölüm” diyerek teslim almaya çalıştı.
Tecrit ederek yalnızlaştırmaya, terörize ederek imha etmeye çalıştı.
Beyinleri teslim alıp devrimleri umut olmaktan çıkarmaya çalıştı.
Uzlaşma, teslimiyet, tasfiye dayattı! Tüm dünya solunu bunlarla teslim aldı.
Fakat Anadolu’da yarım asrı aşan direniş ve zafer geleneği var. Anadolu halklarının KIZILDERE’si var. Tüm bu saldırılar; Kızıldere geleneğine, can bedeli sürdürdüğümüz direniş barikatına çarptı. Her seferinde emperyalist saldırganlığı ve işbirlikçi oligarşiyi yenerken, bu çarpışmalardan daha da güçlenerek çıktık.
Emperyalizm, saldırı politikalarından istediği sonucu elde edemeyince, yeni saldırıyı devreye soktu:
Tecridi Derinleştir, Tasfiye Edemediğini Kuşat, Halk Örgütlülüklerini Dağıt!
Bugün S, R, Y kuyu tipleriyle simgeleşen saldırılar da direnişlerle püskürtülüyor. Dört yıldır açık olan kuyu tipleri, Özgür Tutsakların sevk edilmesiyle ilk dakikadan itibaren direnişlere tanıklık etti. Yaratmaya çalışılan tam teslimiyet saldırıları tuz buz edildi!
Onlar “Sosyalizm öldü, tarihin sonu geldi” diyor. Biz ise “Yenilen sosyalizm değil, revizyonizmdir. Tarih, sınıflar mücadelesidir; halklar bitirilemez” diyoruz.
Onlar “ABD imparatorluğunun yenilmez gücünü kabul edip teslim olun” diyor. Biz ise “Emperyalizm kâğıttan kaplandır. Tarihsel ve siyasal olarak haksız olduğu için halkların örgütlü mücadelesiyle yok olup gidecektir” diyoruz.
Onlar “Devrimler çağı kapandı. Dünya global bir köy oldu, emperyalizm değişti” diyor. Biz “Baş çelişki emperyalizm ile dünya halkları arasındadır. Burjuvazinin iktidarına son verene kadar savaşmaya devam edeceğiz. Sosyalizm, mutlak gelecektir. Dünya halklarının tek kurtuluşudur” diyoruz.
Onlar direnişlere “terör”, direnenlere “terörist” yaftası yapıştırıyor. Biz ise “Devrimciler, dünyanın en soylu damarıdır. Asıl terörist, emperyalistler ve işbirlikçileridir” diyoruz.
Tarih ve sınıf bilincimizle direnmeye devam ediyoruz.
Halk ve vatan sevgimizle savaşmaya devam ediyoruz.
Dünyanın neresinde bir Cepheli varsa, orada direniş ve zafer var demektir. Cephelilerin her anı; burjuvaziyle savaşarak ve irili ufaklı zaferler kazanma mücadelesiyle doludur. Bu coşku, tarih bilincinden; bu inanç, ideolojisinden gelir.
Devrimciler, moral bozukluğu yaşamaz; çünkü ana halkayı yakalar ve çözer. Evet, sosyalist iktidarlar bir bir yıkıldı; ama bu yıkımı, revizyonizm eliyle emperyalizm yarattı. Revizyonizm ve reformizmin, halklara ihanetinin sonucunda yaşandı geri dönüşler. Ruhunu emperyalizme satanlar, halkları da emperyalizme terk ettiler. Bu yenilgiler bizde inançsızlık değil, emperyalizme ve onun soldaki uzantılarına karşı daha büyük bir azimle mücadele isteği yaratıyor. Çünkü halkların tek çözümü devrim, tek kurtuluşu sosyalizmdir!
Halkımıza dayatılan açlık, yoksulluk, yozlaştırma, umutsuzlaştırma saldırıları direnme ve savaşma nedenimizdir.
Anılarımız, kültürümüz, değerlerimiz, isyanlarımız, şehitlerimiz, oyunlarımız, türkülerimiz, halaylarımızla Anadolumuz; direnme ve savaşma nedenimizdir.
Vatanımızın bağımsızlığını, halkımızın özgürlüğünü her şeyden üstün gördüğümüz, inancımızı ve umudumuzu hiçbir koşulda yitirmediğimiz için; halkımız bize UMUDUN ADI demiştir.
BİZ ARTIK UMUT OLMA GERÇEĞİNİ AŞTIK “UMUDU YENİLMEZ KILACAĞIZ” DİYORUZ!
MUTLAK GELECEĞİ KURMAK İÇİN TÜM HALKIMIZI MÜCADELEYE ÇAĞIRIYORUZ!
Devrim ve sosyalizm, bizim için uzak ihtimal değil; zorunlu ve mümkündür!
Emperyalizmin ve işbirlikçi AKP faşizminin katliam, işkence, gözaltı, baskın terörü aralıksız sürüyor. Hapishanelerde tecridi koyulaştırarak teslim almaya çalışıyor. Bizim üzerimizden halkta korku, umutsuzluk ve yılgınlık yayılmaya çalışılıyor.
Tüm bu saldırıları yine direnişlerimizle boşa çıkarıyoruz. Tek bir devrimciyi teslim alamayacaklarını gösteriyoruz. Halkımızı teslim alma saldırılarının önüne, direnişlerimizle barikat oluyoruz.
Anadolu Halklarının;
Devrimci Avukatları, Devrimci Sanatçıları Teslim Alınamıyorsa;
Halkın Mühendis Mimarları, Kamu Emekçileri Teslim Alınamıyorsa;
Devrimci Basın Emekçileri, Halk Meclisi Emekçileri, Mahallenin Şahanları Teslim Alınamıyorsa;
Tek Bir Özgür Tutsak Teslim Alınamıyorsa;
Her Koşulda Direnme Hakkımıza Sahip Çıktığımız Ve Direnişlerle Yeni Zaferler Kazandığımız İçindir.
Direniş umuttur, direniş zafer kazanmanın tek yoludur!
Bugün dünyanın dört bir yanında direnerek, halkımıza umut taşıyoruz, umudu yenilmez kılıyoruz. İnanç, bilimsel sosyalizmin gücünden doğar ve kaçınılmaz olan zaferin koşullarını hazırlamamızı sağlar.
İNANÇLI OLMAK, ZAFERE İNANMAKTIR
Biz Zafere ve Mutlak Geleceğe İnanıyoruz. Bunun İçinde En Ön Saflarda Halkımız için Halkımızla Birlikte Mücadele Ediyoruz.
Düşman diyor ki; haklarınızı ve özgürlüklerinizi size yasaklıyorum. Şarkı bile söyletmeyeceğim.
Düşman diyor ki; direnmeyi yasaklıyorum, size zafer tattırmayacağız.
Biz de diyoruz ki:
ZULMÜN VURDUĞU HER YERDE DİRENİŞ VE SAVAŞ VAR.
ZULMÜN VURDUĞU HER YERDE DİRENİŞ VE SAVAŞ SÜRECEK!
HALK ÇOCUKLARI TİLİLİ DE ÇEKECEK, HALAY DA…
FİLM DE ÇEKECEK, TETİK DE…
NİHAİ ZAFERE ASLA ENGEL OLAMAYACAKSINIZ!
BASKINLAR, GÖZALTILAR, TUTUKLAMALAR, İŞKENCELER, KATLİAMLAR, HAPİSHANELER, HALKLARIMIZIN SOSYALİZME OLAN İNANCINI, UMUDUNU BİTİREMEYECEK!
Halk Okulu Dergisi, Sayı 262