Tam 39 yıldır Grup Yorum olarak sürekli baskılarla, yasaklarla karşı karşıyayız. Konserlerimiz sürekli yasaklanıyor, kültür merkezimiz basılıyor, talan ediliyor, gözaltına alınıyor, işkence görüyor, sürekli komplo davalarla tutuklanıyoruz. Biz bütün bu baskılara karşı sesimizi duyurmaya, hapishanelerde de direnmeye, dışarıya ulaşmaya devam ediyoruz.
6 Şubat 2024 günü 14 Grup Yorum emekçisi olarak gözaltına alınıp komplo davalarla tutuklandık. Hepimizi tutuklayarak dışarıda halkla bir arada olmayalım, sesimiz soluğumuz çıkmasın istediler. Ama başaramadılar. Biz hapishanelerde de direnmeye, üretmeye devam ettik. Besteler yaptık, hücrelerden konserler verdik. Milletvekillerine, gazetecilere, basına mektuplar yazıp dışarıda sesimiz olmalarını istedik. Bir de meslek örgütlerine yaşadığımız baskıları anlatan mektuplar yazdık.
Grup Yorum olarak bağlı olduğumuz Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği’ne (MESAM), mektup yazdık. Yaşadığımız baskıları, yasakları anlatan mektubumuza cevap aldık. Cevapta MESAM bize mevzuatın mümkün kıldığı ölçüde sahip çıkacağını, üyelerine sahip çıkma, onların haklarını koruma görevi olduğunu bunu mevzuat çerçevesi içerisinde yapabileceğini yazdı.
Mevzuat mümkün kılarsa, Grup Yorum olarak yaşadığımız onca baskı için bir şeyler yapabileceğini söylemiş. Ama yargıyla ilgili olan hiçbir şeye müdahale edemeyeceğini, bir şey yapamayacağını belirtmiş. Ülkemiz faşizmle yönetilen bir ülke. AKP iktidarı her şeyi yargıya, yasaya dayandırarak saldırıyor. Bugün saldırılarını meşrulaştırmak için kendi yasalarını çıkartıyor. Halkların kazanmış olduğu, sanatçıların haklarını koruyan yasaları hiçe sayarak iktidar yargıyı kendi çıkarına göre kullanıyor.
Bu koşullarda bir meslek örgütü olan ve sanatçı üyelerine sahip çıkma sorumluluğu taşıyan MESAM’ın bir şey yapamaması, yargıya intikal etmiş konularda müdahale edememesi kabul edilemez. AKP iktidarı her şeyi yargıya dayandırarak hatta yasalarını bile çiğneyerek ama yargı böyle diyor, bu yargısal bir konudur diyerek bizleri bir gecede gözaltına alıp tutuklayabiliyor. Hiçbir gerekçe sunmadan 14 Grup Yorum emekçisi tutuklanabiliyor. Ayrıca hepimizi Adalet Bakanlığı istedi diyerek Anadolu’nun farklı hapishanelerine sürgün sevk edebiliyor.
Bu da yetmezmiş gibi hiçbir yasa, gerekçe sunmadan tehlikeli statüsünde diyerek arkadaşlarımız Rezzan Şengül, Vedat Doğan ve Cem Dursun’u ağır tecridin uygulandığı insanlık dışı koşulların olduğu Yüksek Güvenlikli denilen Kuyu Tipi hapishanelere gönderdiler. Hangi yasaya göre tehlikeli statüsünde oldukları belirtilmediği halde arkadaşlarımız komplo davalarla hukuksuzca tutuklu oldukları halde Yüksek Güvenlikli denilen hapishanelerde tutuluyorlar.
AKP faşizmi yargıyı kullanarak bize saldırıyor. Her geçen gün saldırılarını daha arttırarak yargıyı bir sopa olarak kullanıyor. İşte bu koşullarda bir meslek örgütünün sorumluluklarını yerine getirmesini istiyoruz. Bu koşullarda yargıyla ilgili olan konulara bir şey yapamayız denilmemeli. Çünkü koşullar normal koşullar değil. Süreç faşizmin halklara, sanatçılara düşman olduğu ve saldırdığı bir süreç. Bu süreçte birbirimize sahip çıkmalı, görevlerimizi meslek birlikleri olarak yerine getirmeliyiz.
Biz bir müzik grubu olarak yıllardır MESAM üyesiyiz. MESAM’ın meslek örgütü olarak sorumlulukları var. Bu sorumlulukların yerine getirilmesini istiyoruz. Grup Yorum olarak sadece gerçekleri söylediğimiz, muhalif olduğumuz, AKP iktidarından yana olmadığımız için bugün yasaklanıyoruz. Her türlü konserimiz, faaliyetlerimiz engelleniyor. Üyelerimizin başlarına ödüller konuluyor, “vur emriyle” aranır duruma düşürülüyorlar. Üyelerimize, sadece Grup Yorum üyeleri olduğu için 10 yıllara varan hapis cezaları veriliyor. Üyelerine sahip çıkma sorumluluğu taşıyan ve üyesi olduğumuz MESAM’a çağrımızdır; Yaşadığımız baskılara göz yummayın. Meslek örgütü olarak görevlerinizi, sorumluluklarınızı yerine getirin, üyelerinize sahip çıkın.
Grup YORUM Emekçisi Bergün Varan