HALK İÇİN SAĞLIK İSTİYORUZ, ALACAĞIZ!

HASTANELER ÇÖKÜYOR, HASTALAR ALTINDA KALIYOR!

ÇÖKEN YALNIZCA HASTANELER DEĞİL KAPİTALİST SAĞLIK SİSTEMİDİR!

HALK İÇİN SAĞLIK İSTİYORUZ, ALACAĞIZ!

Gün geçmiyor ki tavanı çöken, su basan, hatta nükleer sızıntısı olan hastanelerde hastaların öldüğüne ilişkin yeni bir habere rastlamayalım.

Geçtiğimiz haftalarda gündeme gelen ve bir bebeğin katledildiği, hastanenin tavanının çökmesi gibi sorunlar ne ilk ne de sondur.

6 Şubat 2023’te ülkemizde bir deprem oldu ve 11 ilimizde ciddi yıkımlar meydana geldi. Binlerce bina yıkıldı, on binlerce halkımız katledildi!

Depremler için “doğal afet” denebilir. Fakat daha şiddetli ve büyük depremlerin meydana geldiği Japonya’da insanlar ölmezken, bizde on binlerce insan ölüyorsa; burada doğal afet değil, KATLİAM vardır. Deprem kuşağında yer almamıza rağmen deprem gerçeğini hesaba katmayan, halkın yaşam ve konut hakkını esas almak yerine usule ve bilime aykırı yapılaşmanın önünü açan, “tasarruf” adına gerekli malzeme ve işçilikten kaçılarak yapılan binalarda denetim yapmayan iktidar, bu katliamların esas sorumlusudur.

Depremde kamu binalarının yıkılmış olması, katliamın boyutunu gösteriyor. Depreme dayanıklı olması gereken binalar da yerle bir oldu. Hastalara, yaralılara şifa olacak hastaneler birer enkaz yığınına dönüştü. Yıkılanlar içinde yenileri de vardı, zamana meydan okuyan binalar da. Bu hastaneleri tek tek yazalım ki vahim tablo görünür hale gelsin.

6 Şubat Depreminde Yıkılan Hastaneler:

İskenderun Devlet Hastanesi

Özel Antakya Akademi Hastanesi (2011)

Antakya Devlet Hastanesi

Özel Doğu Akdeniz Hastanesi

Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ek Hizmet Binası

Hatay Özel Defne Hastanesi

Hatay Özel Samandağ Deniz Hastanesi

Hatay Özel Samandağ Güneypark Hastanesi

Hatay Özel Yaşam Cerrahi Tıp Merkezi

Malatya Divan Hastanesi

Kahramanmaraş Özel Megapark Hastanesi

Kahramanmaraş Özel Vatan Hastanesi

6 Şubat Depreminde Hasarlanan Hastaneler:

Malatya Yeşilyurt Hasan Çalık Devlet Hastanesi (2018)

Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesi

Kahramanmaraş Pazarcık Devlet Hastanesi (2022)

Kahramanmaraş Türkoğlu Devlet Hastanesi

Afşin Devlet Hastanesi

Nurhak Entegre Devlet Hastanesi

Ekinözü Entegre Devlet Hastanesi

Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Hastanesi

Samandağ Devlet Hastanesi

Kırıkhan Devlet Hastanesi

Reyhanlı Devlet Hastanesi

Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Adıyaman Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi

Adıyaman Çelikhan Devlet Hastanesi

Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi

Adana Seyhan Meydan Çocuk Hastanesi

Gaziantep Dr. Ersin Arslan Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Nurdağı Devlet Hastanesi

Tüm bu hastaneler deprem etkisiyle yıkıldı veya ağır hasar aldı. Peki, depremden olmayan yerlerde yıkılanlar nasıl açıklanabilir? Deprem yok; ama hâlâ hastaneler çöküyor. Çünkü çöken, faşizmin sağlık sisteminin kendisi!

Yeni hastaneler yapılırken, eski hastaneler çürümeye terk ediliyor. Bakın, iktidar için halkın sağlığı ne kadar kıymetliymiş görün!

  • Diyarbakır’da kamu hastaneleri kaderine terkedilmiş durumda. Bakım-onarım yok. Mobilyalar kırık dökük, yırtık. Klimalar çalışmıyor, 30 derece uygunsuz ortam sıcaklığında ameliyatlar yapılıyor.
  • 2017’de açılışı yapılan Kepez Devlet Hastanesi’nin asansörleri çalışmıyor, sürekli arızalanıyor.
  • Aralık 2020’de Gaziantep Özel Sani Konukoğlu Hastanesi’nde yoğun bakım ünitesinde oksijen sisteminde yaşanan patlama sonucu 11 hasta hayatını kaybetti.
  • Ağustos 2024’te Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi’nin tavanı çöktü. Sıcak su borularının patlaması sonrası asma tavanda çökme yaşandı. Hastanede yeni doğan yoğun bakımdaki bebeklerin taşınması esnasında bir bebek katledildi. İstanbul Bakırköy’de Pandemi döneminde yapılan hastanenin, 45 günde bitirilip teslim edilmesiyle Rönesans Holding de AKP de övünüyordu!
  • Batman İl Devlet Hastanesi, kolonlarında çatlak olması sebebiyle boşaltıldı.
  • Temmuz 2024’te Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesi’nde, Ağustos 2024’te Konya Şehir Hastanesi’nde, Mayıs 2024’te Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, Aralık 2023’te Gümüşhane Devlet Hastanesi’nde bilgisayar sistemi çöktü.
  • Şubat 2024’te açılışı yapılan Gaziantep Şehir Hastanesi’nin koridorlarını su bastı.
  • Sivas Gemerek Devlet Hastanesi’nin bahçesinde 2023 yılında yapılan bordürler bir yıl dolmadan çöktü.
  • İskenderun Acil Durum Hastanesi’nde su sızıntısı nedeniyle tavan çöktü.
  • 2019 yılında Sultangazi’ye taşınan Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde asansörler sürekli arızalı, tavanlardan su akıyor. Hastane mobilyalarında tahtakurusu görüldü, uyuz salgını oldu, %80-90 nem ile 30 derece sıcaklıklarda ameliyat yapılıyor.
  • Ege Üniversitesi Hastanesi’nde klimalar çalışmıyor.
  • Karabük Eskipazar ve Karabük Ovacık Devlet Hastanelerinin temellerinde kayma olması nedeniyle hastaneler kullanılamaz durumda.
  • Mardin Kızıltepe Devlet Hastanesi’nde ısıtma ve soğutma sistemleri çalışmıyor.
  • Ağustos 2024’te Sakarya Adapazarı Şehir Hastanesi inşaatında tavan çöktü, 15 işçi yaralandı.

Emperyalizmin emrine amade yapılan sağlık sistemi metalaştırıldıkça, sağlık sistemimiz çürümeye, dökülmeye başladı. İktidar, sözde alışveriş merkezi gibi, beş yıldızlı otel konforunda hastaneler yapmakla övünüyordu. Sonuç ortada!

Görüyoruz işte! Rant uğruna, halkın canını yok sayarak, oldu-bittiye getirilerek yapılan hastaneler çöküyor. Sağlık sistemi, binalarıyla da işleyişiyle de çatırdamaya devam ediyor. Çünkü emperyalizm ve yerli işbirlikçi oligarşi için değerli olan şey insan değil, para!

Oligarşi, iktidarını ayakta tutmak, halkın desteğini alabilmek ve kârı sürdürmek için şatafatlı; ama halkın ihtiyaçlarını ve bilimi yok sayan projeler ortaya atıyor. Kendi yandaşlarını ihya etmek ve halkın gözünüboyamak için “her şeyin en büyüğünü” yapmaya ve enbüyük ihaleleri yandaşlarına vermeye odaklanmışlar.Halkı aşağılayan, yok sayan, aptal yerine koyan AKPiçin şekil, her şey demek.

Bu faşist politikaların en somut örneklerini yapılan ve çöken hastanelerde görüyoruz. Beton yığınları halinde devasa hastaneler bir bir açılmasına rağmen, sağlığın kalitesi her geçen gün geriye gidiyor.

Sağlık, halk için ulaşılamaz bir hâl aldı. Halkın sağlığa harcadığı para her geçen gün artarken, tedavi olma-hastalıklardan kurtulma ihtimalimiz de aynı ölçüde azalıyor. Mantar gibi her yerde biten özel hastanelere para yetiştiremeyince, devlet hastanelerine yönelen halk; bu defa da doktor bulamamaya, randevu alamamaya başladı. Hastanelerde iğne atsanız yere düşmeyecek düzeyde bir insan kalabalığı, şifa bulmak için koridorları aşındırıyor.

Çıkmaza giren sağlık sistemi, halkı ve sağlık emekçilerini öğütmeye başladı. Sistemin yarattığı sorunlar, hastanelerin fiziki yapısında kalitesizliği ortaya çıkarıyor, halkın sağlığa erişimini baltalıyor, sağlık emekçilerini bunalımlı bir çalışma hayatının içine hapsediyor.

Emperyalist sömürü altındaki bu sağlık sisteminde halkımıza şifa yoktur. Bu sistem yerle bir edilmelidir.

Halkın gerçek anlamda hastalıklardan kurtulmasının yolu, sosyalist bir sağlık sistemindedir. Hastalanmamıza yol açan ortamı yok edecek olan sosyalist bir düzene ihtiyacımız var. Bunun için tüm gücümüzle mücadele etmeliyiz. Sağlık emekçileri olarak bir araya gelmeli, örgütlenmeli ve kurtuluşumuza giden yolda kararlı adımlarla yürümeliyiz.

Halk İçin Sağlıkçılar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Benzer Yazılar