Röportaj: Devlet Bizi Ölmediğimize Pişman Ediyor!
Maraş merkezli 6 Şubat depreminin üzerinden 7 ay geçmesine rağmen halkın barınma, sağlık, gıda gibi en temel sorunlarının hiçbiri çözülmedi. Halk kendi özgücüyle kurduğu konteynır mahalellerde kalmaya devam ediyor. Dayanışmanın halklar için en büyük silah olduğunu bir kez daha gördüğümüz Yıkıntılar ortasında yaşamı örgütleyen Hatay halkı, ”7 aylık süreçte, devletin hiçbir kurumunu deprem bölgesinde görmedik; askeri ve polisi dışında.” diyor. Halkın Gücü Mahallesi sürekli polis taciziyle boşaltılmak isteniyor. Barınma, sağlık, gıda, işsizlik, eğitim… yaşama dair hiçbir soruna çözüm üretemeyenler, depremde katlemediği halkı kaderine terk ediyor. Halkın Sesi Radyo olarak Hatay’da depremzede halkımızla yaptığımız röportajı paylaşıyoruz. Ne bir eksik ne bir fazla, halkın ağzından yaşadıklarını paylaşıyoruz.
7 Ay Geçti Devlet Hala Yok
Halkın Gücü Komitelerinin depremin olduğu ilk günden bu yana halkla birlikte yaptıkları çalışmalarla halk özgücüyle sorunlarına çözüm buluyor. Depremin üzerinden 7 aya yakın bir zaman geçmesine rağmen Halkın Sesi Radyo’nun deprem bölgesinde tüm zorluklara karşı direnerek yaşamaya çalışan halkla gerçekleştirdiği röportajlarda şöyle diyor bir amcamız,
”Bizi Ölmediğimize Pişman Ettiler”
Halkımıza bu sözleri söyleten deprem değildir; faşizmdir!
Bu nedenle Deprem Değil Önlem Almayan Faşizm Katletti diyoruz.
Bu nedenle bir araya gelmeli, kendi gücümüze güvenmeli ve üzerimize yıkılan ”faşizmin enkazını” kaldıralım diyoruz.
Birlik ve dayanışmamızla Hatay’ı, hayatı yeniden kuralım.
Halkın elleri birleştiği zaman nelere kadir olduğunu Hatay halkı tarihinden biliyor…
Üzerimize Yıkılan Enkazı Kaldırma Vakti
Bağrında, Leylaları, Refikleri, Aysunları, Erdinçleri… nice yiğitleri besleyip büyüten, halka feda olan bir kahramanlar yaratan Hatay halkı üzerine yıkılan enkazı da kaldırıp atacaktır. Duvarlarında ”Unutmak Yok Affetmek Yok Helalleşmek Yok” yazan bir şehri yeniden ayağa kaldıracak olan yine kendi gücüdür.
Halkın Sesi Radyo olarak halkımızın yaşadığı sorunları, ölüme terkedilmiş bir şehri savunmanın gururunu taşıyarak dile getirmek, duyurmak istiyoruz. Amacımız üzülmenizi değil öfkelenmenizi sağlamak. Bebeklerini yılandan çıyandan korumaya çalışan, yaşlı teyzelerin, gençlerin su kuyruğuna girmek zorunda bırakıldığı bir şehir için, 6 Şubat depreminde katledilen halkımız için öfke duymanızı istiyoruz.
Gezi’yi hatırlayın, Gezi’de Antakya’yı, Armutlu’da Kurulan Barikatları
50 binin üzerinde halkımızı, daha fazla hırsı nedeniyle enkaz altında bırakan, katleden ve karşımıza geçip saçını tarayıp, ağzından akan salyalarla halka çemkirenlere halkın gücünü gösterelim.
Ellerimizi birleştirelim.
Gezi’yi hatırlayın, Gezi’de Antakya’yı… Armutlu’da kurulan barikatları, gaz fişeğiyle vurup damdan atılan Ahmet Atakan’ı, Abdullah Cömert’i, tekmeleyerek öldürdükleri Ali İsmail Korkmaz’ı hatırlayın. Umudumuzu büyütenleri hatırlayın…
Ellerimiz birleştiğinde, sesimiz birleştiğinde bir de o zaman görelim evimizi başımıza yıkanları.
Görelim bakalım dünya nasıl yıkılıyormuş başlarına.
”Yanlış Düşünceleri En Üst Perdeden Ezmenin Zamanları”
Halkın Sesi Radyo olarak özlemini kurduğumuz o güne olan inancımızla, devrimci basın alanında halkımızın sesi olmaya devam edeceğiz.
Tüm dinleyecilerimize çağrımızdır, istisnasız tüm şehirlerde dinlenen radyomuzu şimdi daha fazla insana ulaştırma vaktidir. Halkın tutsak avukatı Aytaç Ünsal’ın sözüyle söylersek ”yanlış düşünceleri en üst perdeden ezmenin zamanları”, haklılığımızı en gür sesimizle haykırma vaktidir.
Radyomuzu Dinleyelim-Dinletelim
Deprem Değil Önlem Almayan Faşizm Öldürdü
Halkın Sesi Radyo