Halkın Sesi Radyo’da 7 Ağustos Perşembe günü yayınlanan İdeolojilerin Savaşı programının kaydını paylaşıyoruz.
Afrika’da Antiemperyalist Darbeler
Afrika ülkelerinde 1950’lerden bu yana 200 civarında askerî darbe yaşanmış, bu darbeler yoğunlukla Gine Bissau’dan Sudan’a kadar uzanan çizgide, Sahra Altı Müslüman ülkelerde gerçekleşmiştir. 1990 yılından bu yana dünyadaki 40 askerî darbenin 30 kadarı Afrika’da gerçekleşmiştir.
1946 yılından 2022 yılına kadar Afrika kıtasındaki 48 ülkede toplamda 323 askerî darbe yapılmış, bunlardan 97’si başarılı olmuş, diğerleri ise başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Arap Baharının başlangıcı olan 2011 yılından bu yana ise kıta ülkelerinde 43 askerî darbe girişimi yaşanmış, 10’u mevcut siyasal yönetimleri devirmiştir.
Bir başka araştırmaya göre ise 1960-2000 yılları arasında Afrika’da her dört yılda bir askerî darbe gerçekleştirilmiştir. 2019’dan önceki yirmi yıllık zaman dilimi içerisinde ise Afrika’da ortalama iki yılda bir darbe girişimi yaşanmıştır. 2020 yılında Kıtada bir askerî darbe yaşanırken 2021 yılında 6 darbe yaşanmış, bir de darbe girişiminde bulunulmuştur.
1952 yılından bu yana Afrika’da en çok darbe yapılan ülke ise 17 darbe girişimi ile birinci sırada yer alan Sudan’dır. Bu darbelerden 5’i başarıyla sonuçlanmıştır. Sudan’dan sonra sırasıyla Burundi’de 11, Sierra Lone’de 10, Gine Bissau, Mali, Burkina Faso, Benin ve Nijerya’da 8 askerî darbe yaşanmış, Komorlar’da 9, Çad’da ise 7 askerî darbe söz konusu olmuştur.
Rakamlardan da anlaşılacağı üzere ne yazık ki Afrika kıtası siyasal şiddet ve siyasal istikrarsızlık bakımından son derece kaotik bir bölgedir. Sadece son on yılda yaşanan askerî darbeler neticesinde Kuzey Afrika kuşağında seçimle işbaşı yapan hükümetler askerî müdahale yöntemiyle birer birer devrildiği gibi Afrika’nın diğer bölgelerinde yaşanan askerî darbelerle ise bazı ülkelerde on yıllardır iktidarda olan kişiler alaşağı edilmiş (örneğin Sudan’da askerî darbe ile 1989’da iktidara gelen Ömer El Beşir 2019 yılında askerî müdahale ile devrilmiştir) ve siyasi iktidarlarına son verilmiştir. Gerçekleştirilen bu darbeler karşısında Afrika Birliği ve Birleşmiş Milletler (BM) gibi uluslararası kuruluşlar çoğu zaman darbecilere karşı sert yaptırımlarda bulunmamış, siyasi gücü eline geçiren yönetimleri tanımak durumunda kalmışlardır.