Cephe’nin Yeni Yıl (2024) Mesajını Yayınlıyoruz

Yandığımız Ateş Yolumuzu Aydınlatıyor

Yolumuz Aydınlık

Yolumuz Işıklı

Yolumuz Açık!

Gelecek Bizim, Bundan Eminiz;

Çünkü Kendi Ellerimizle, Kendi Kanımızla, Bugünden Yaratıyoruz Bu Geleceği.

Nasıl Yaratıyoruz Bunu Bugünlerde?

Taşa tohum ekiyoruz, biliyoruz taş çatlayacak!

Nasıl ki tohum, bir taş çatlağında ya da taşı çatlatarak filizlenip kendini yaratıyor ve yaşatıyorsa; savaşta ısrar, savaşta kararlılık da en zorlu koşullarda bile zaferin yolunu döşer!

Biliyoruz; Savaştan Başka Kurtuluş,

Direnişten Başka Çıkış Yoktur!

Direniyoruz ve Savaşıyoruz!

Adaletsizliğe ve Yoksulluğa Karşı

Haklı ve Meşru Taleplerimizle

Direniyoruz ve Savaşıyoruz!

 Adalet İstiyoruz, Alacağız!

Yasal Zorbalığı Teslim Alacağız!

 Adaletsizliğe ve Yoksulluğa Karşı

Uyuşturucu ile Savaş ve Direniş Komitelerinde

Alkolü Bıraktırma Komitelerinde

‘Kentsel Dönüşüm’ Yıkımlarına Karşı Yerinde Islah Komitelerinde

Yozlaştırmaya Karşı Halk Kültürünü Yayma Komitelerinde

Çetelere Karşı Halk Komitelerinde

Birleşeceğiz!

Halk Komitelerini Birleştirip

Halk Meclislerini Kuracağız!

Birleşelim Savaşalım Kazanalım!

İnanç, bilgi ve gerçeğin birleştiği duygu yoğunluğudur.

Biliyoruz ve İnanıyoruz ki

Savaşma Kararlılığını Sürdürenler Yenilmez!

Savaşma Kararlılığını Büyütmek, Savaşçı Ruhu Büyütmekten Geçer.

Savaşma Kararlılığı, Siyasi Kararlılık Gerektirir

Biliyoruz.

Savaştan Başka Kurtuluş, Direnişten Başka Çıkış Yoktur!

Savaşma Kararlılığını sabırla korumak, inançla büyütmek görevimizdir.

Bir devrimci, inanç taşıyıcıdır.

Gittiği her yere ayakları götürür; ama onu taşıyan inancıdır.

Ayakları götürür; ama inancı yürütür.

İnanç Taşımalıyız, İnancımızla Yürümeliyiz.

Savaşçılarımız her koşulda savaşma kararlılıklarını sürdürüyorlar. Her koşulda savaşma kararlılığını sürdürenler, yenilmezler!

Savaşçının ve Direnişçinin gücü, bu bedellere rağmen, ideolojisinde ısrar ve kararlılıktır.

Köleliğin dayatıldığı bir halkın, savaşması kaçınılmazdır.

Haksızlığa karşı olan herkesin savaşçı olmasının bizim gibi bir ülkede doğal olması, düşmana meydan okumanın meşruluğudur.

Her şeyden önce bir kararlılık savaşı olan mücadelemizde savaş, düşmanın her hamlesine karşılık vermek ve düşmanı ruhen bozguna uğratmaktır.

Militanlığın, çatışmanın amacı sonuç almaktır. Kararlılıkla savaşı sürdürmek isteğini taşıyan her savaşçı düşmanı imha etmek için her şeyi silaha çevirir.

Savaş tarihimiz çok köklüdür.

İktidar hedefli bir hareketin savaşçısı; yenilmezliğini, kararlılığını, Kızıldere’den alır.

Kızıldere’den bu yana mücadele tarihi boyunca, savaşmak ve savaştırmaktan asla vazgeçmeyişimiz, egemenler için korku sebebidir.

Bu korkunun sebebi, Marksizm-Leninizm’e dayanır.

Ve düşmanın korkulu rüyası, bu halkın savaşçılarıdır.

İdeoloji ve taktikleriyle sürece ilişkin politikaları hayata geçiren ve geçirecek olan savaşçılar; savaşan bir örgütün birer neferi olarak hareket etmeli ve niçin, nasıl ve kime karşı savaştığının bilincinde olmalıdırlar.

Sürekli faşizmin olduğu, her türlü muhalefetin faşizmin şiddetiyle karşılık bulduğu ülkemizde, halkların kurtuluşu için tek yol Savaşı ve Direnişi Büyütmektir. Faşizmin olduğu bir ülkede; hiçbir hakkın garantisi olmadığı gibi, nice bedeller sonucu kazanılan haklar yine bedellerle korunabilmektedir.

Savaşçının ve Direnişçinin Gücü, bu bedellere rağmen ideolojisinde ısrardır, kararlılıktır.

Unutmayalım ki; neden ve kime karşı savaştığımız ve direndiğimiz, sonucu belirler.

Biz halk düşmanlarına karşı savaşıyoruz.

Halklarımızı katleden, sömüren emperyalizme ve oligarşiyi yıkıp yeni ve adaletli bir dünya kurmak için savaşıyoruz.

Savaşçının savaşma sebepleri de yöntemleri gibi net olmalıdır kafamızda.

Savaşmak ve Direnmek, yaşamaktır, yaşatmaktır!

Bugün emperyalizmin saldırıları, tüm dünya halklarını suskunluğa çağırmaktadır.

Silahlar sussun, direnişler ve ayaklanmalar olmasın, her yer süt liman olsun istiyorlar.

Emperyalizmin bu düşleri karşısında; Her Alanda, Emperyalizme Karşı En Kararlı Tavrı Göstermeye Devam Edeceğiz!

Emperyalizmle asla uzlaşmama tavrımızdan, tarih boyu bir milim sapmadık.

Bugün “bir tek sizi hizaya getiremedik” diyen emperyalizme karşı tavrımız, silahlı mücadeleyi yükseltmektir.

Ve emperyalizmin hakkımızdaki bu tespiti, Onur Sebebimizdir!

Marksizm-Leninizm’in bilimselliğinden beslenenler, savaşmaya devam eder. İdeolojisinden uzaklaşanların ise uzlaşma-teslim olma-savaşmama gerçeğini görmek zor değildir.

Bu yüzden de emperyalizmin hedefindeyiz. Ve emperyalizm, her savaşçımıza “yok edilmesi gerek” diye bakar.

Diyebiliriz ki savaşımız-savaşçılarımız, emperyalizmin korkulu rüyasıdır. Bu sebeple de devrimci hareketin kadro ve savaşçılarının başına para ödülü koyar.

İdeolojik çürüme, yozlaşma, teslimiyet ve tasfiye dünyada kol gezerken; emperyalizme ve işbirlikçilerine darbeler vurma, devrim ve sosyalizm bayrağını her koşulda yükseltme onuru, savaşanlara aittir.

Bugün Emperyalizmin Teslim Alma Politikalarına Karşı Halka Savaş Çağrımız Kararlılığımızdır!

Biz savaşı her koşulda büyüten olacağız.

Nasıl?

Halka, savaş çağrımızla.

Halkı, savaşın içinde savaşan durumuna getirerek.

Bunu nasıl yapacağız sorusu, nedeni kadar önemlidir.

Biz hiçbir zaman halktan uzak, halktan kopuk olmadık.

Aksine tarihimiz gösterir ki; bu hareket bir halk hareketi, bu savaş halk savaşıdır.

Halkın Kendi Sorunlarına Kendisinin Çözüm Bulması ilkesiyle hareket eden her savaşçı, halka öncülük ettiği gibi halkı savaştırır da.

Savaşçı, şu gerçeği unutmamalıdır; halka savaş çağrımız, ülkemizi emperyalizmin esaretine teslim etmemektir.

Emperyalizm ve AKP iktidarına karşı örgütlenmek, emperyalizme karşı bağımsızlık, faşizme karşı demokrasi, kapitalizme karşı sosyalizm çağrısı yapmak, bugün savaşçılarımızın görevidir.

Bu çağrı halkadır. Halkımızın kurtuluşu bu çağrıdan geçer.

Halka her türlü yozluğu, ahlaksızlığı, yoksulluğu reva görenler, onların derdine çare olamazlar.

Halkın çaresi, kendisidir!

Halkın sömürüyü de yozlaşmayı da kendi gücüyle aşacağı gerçeği karşımızdadır.

Biz devrimi halkla yapacağız.

Halkla birlikte savaşacak ve bedelleri birlikte göğüsleyeceğiz. Bugün savaşçılarımız halkı, halk ise savaşçılarımızı temsil etmektedir.

Bizim işimiz devrim yapmaktır, savaşmaktır. Ve bu savaşta halk, savaşın tam da ortasındadır. Düşmanın açtığı savaşı ilk göğüsleyen halktır. Her türlü saldırı-sömürü politikası, katliamı, emperyalizmin halka karşı açtığı savaş ise bu savaşta onların karşısındaki en büyük güç yine halktır.

Devrimcilerin önderliğinde savaşan olma onuruna sahip çıkmak için, gasp edilen haklarımız, göçüklerde kalan canlarımız için, açlıktan ölen bebeklerimiz, işinden atılan, hiç işi olmayanlarımız için, halkımızı bu soylu savaşa davet etme onuru BİZ’e aittir.

Faşizmin şiddeti, halkın adalet özlemini katmerlendirir. Silahlı mücadelenin zorunluluğunu, halkın bireysel olarak öfkesini-tepkisini göstermesi dahi, egemenlere anlatmaya yeter. Bu bizim meşruluğumuzun, örgütlü gücümüzle kazanacağımızın garantisidir. Bu açıdan halkın, silahlı mücadeledeki gücü ve rolü belirleyici önemdedir.

Halkı Savaştırmak, Savaşın Bir Parçası Yapmak İçin Savaşçılığımızı Büyütmeliyiz!

Savaşçının neden ve kime karşı savaştığını bilmesi, savaşın kurallarına göre hareket etmesini sağlar. Neden ve kime karşı savaştığını bilmek, karşımıza çıkan her türlü engeli görmemizi sağlar, beynimizi durulaştırır, hedeflerimizi netleştirir.

Savaşçılarımız ve Direnişçilerimiz Cephe kültürünü temsil eder.

Bu kültür; her koşulda ideolojisini savunma, ideolojisi için kıyasıya çatışma kültürüdür. Fedakârlıkların binbir türlü örneğini, savaşçılarımız tüm yaratıcılıklarıyla sergiler.

Parti-Cephe kültürü, her koşul altında silahlı mücadelenin büyütülmesi için emek harcar. Her yoldaşımız; davranışıyla, ağzından çıkan her sözle, her pratiğiyle, öğrenen ve öğretendir. Marksizm-Leninizm’in bilimselliğiyle hareket eder. Burjuva ideolojisinin karşısına devrimci ideolojiyi koyar. Halkın gücüne inanan, halktan ordular kuran, savaştıran olmalıdır.

Halkı adam yerine koymayan burjuvazidir. Devrimci ideoloji, halka değer verir. Savaşçı, doğru düşünerek, doğru politikalar, program ve doğru hedeflerle halkı geliştiren olmalıdır.

Kazanmaya, her koşulda kazanmaya; her türlü bedele rağmen, kendini bu zaferi kazanmaya koşullandırmıştır. Ve bunun için tüm gücünü kullanmalıdır.

Yüksek bir moral gücüne sahip olmalıdır. Çünkü gücünü haklılığına, meşruluğuna olan inançtan alır. Altı boş bir güveni olanlar ilk deneyimlerinde yıkılırlar. Savaşçılarımızın morali yüksek olur; çünkü morallerini, kendine güvenlerini ve güçlerini, haklılıklarından ve düşmana olan öfkelerinden alırlar.

Her yoldaşımız, yeni savaşçılar yetiştirmeye aday olmalıdır. Parti-Cepheli kişiliği hedeflemelidir. Savaşı en zor koşullarda göğüsleyen, en zor görevlere aday olan, en önde koşan, fedakâr ve cüretli bir savaşçı olmayı hedeflemelidir.

Savaşçılarımız ‘BİZ’ der, ‘ben’ demezler. Biliriz ki ‘ben’ diyen, savaşamaz.

‘BİZ’ diyen ise herkes için yaşar ve savaşır.

Halk savaşını büyütmek için, sınıf kiniyle donanmış savaşçılar yetiştirmek, ideolojik-politik bilinci yükseltmek, bugün hepimizin görevidir. Karşımızda düşmanın haksız ve inançsız savaşı vardır. Bunun karşısında kendisini savaşçı bir ruhla donatanlar, devrime-ideolojisine-kendi gücüne inanlar kazanır. Direnmemeyi teorileştirenlere, inançsızlara karşı da direneceğiz.

Halkımızı

Uyuşturucuyu bıraktırma komitelerinde örgütleyelim!

Alkolü bıraktırma komitelerinde örgütleyelim!

Yozlaştırmaya karşı halk kültürünü yayma komitelerinde örgütleyelim!

Kentsel dönüşüm yalanına karşı yerinde ıslah komitelerinde örgütlenelim.

Aldığımız her nefesi, komiteler kurarak verelim!

Umutsuzluğun Temeli, kendi gücünü küçümsemektir.

Biz Yanacak, Kendi Yangınımızla Yolumuzu Aydınlatacak ve Yürümeye Devam Edeceğiz! Gücümüz Buradan Geliyor.

Biz kendi gücümüzü biliyoruz.

Biz, üreten ve yaratan halkımızın Halk Meclisleri’nde birleşerek büyüyecek gücüne inanıyoruz.

2024 yılına girerken, tüm halkımızın ve yoldaşlarımızın yeni yılını kutluyoruz.

Yeni yılda yeni komitelerimizle yeni direnişler örgütleyecek, yeni zaferler kazanacağız.

Yeni mücadele yılımız kutlu olsun.

Yolumuz Açık Olsun…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Benzer Yayınlar