Yıldızlı Yürek Kültür Sanat programında, 28 Haziran Cuma günü yayınlanan, 2 Temmuz 1993 yılında Madımak’ta yakılan aydın-sanatçılarımızdan Hasret Gültekin’in anlatıldığı bölümün kaydını paylaşıyoruz.
*
Hasret Gültekin, Sivas’ın İmranlı kasabasına bağlı, Kızılırmak kenarında kurulu Han köyünde 1 Mayıs 1971’de dünyaya gelir. Süleyman ve Hacıhanım’ın, Nazire ve Güler’den sonra üçüncü çocuğudur. Ona nerelisin diye sorulduğunda; “Koçgiriliyim, Alişan’ı n soyundanım, hatta Alişan annemin dedesidir.” der. Alişan, Koçgiri Kürt isyanının önderidir. Han köyü ise bu isyanda üs olarak kullanılan bir mezradır. Han köyünde yaşayan Kürt çocukları, kıvrıla kıvrıla akan Kızılırmak’ın karşı kıyısına “Ütay” derler. Ütopya, düştür “Ütay”… Kızılırmak’ın karşı kıyısına geçmek… Dağların ardına uzanmak, yeni bir güzelliği keşfetmek… bir tutkudur. “Ütay”da baharda her renk çiçek açar, ortalık renk cümbüşü olur. Hasret Gültekin “Ütay”ın renklerini tüm dünya halklarının ve müziklerinin renkleri olarak algılar.
Yani türküdür “Ütay”. Tek tek ütopyaların keşfidir. Bunun için, “Türkülerimiz enternasyonalisttir. Enternasyonalist olmayan insanın ütopyası da olamaz; olsa bile siyahbeyazdı r.” Bizimki ise mavidir” diyen genç bir ozandır.
Hasret Gültekin, 2 Temmuz 1993’te Sivas Madımak Oteli’nde, yakılarak katledilen 33 aydın ve sanatçının içinde en genç ozanlardan biridir. Katledildiğinde 22 yaşındadır.
“Bu gece
ben giderim resmim kalır,
belli ki bir hevesim kalır,
gözüm arkada kalmaz,
seni göresim kalır…
sesim kalmaz,
sözüm kalmaz,
yarım kalır bir öykücük,
bozulmuş bir tılsım kalır.
güze ulaşır vakit
kurur dallar,
ayaz kalır…
gece çöker baykuş öter,
yaşanmamış bir yaz kalır.
söner içimdeki yangın,
direnen kımıl, göğ ekinler,
açar güneş
mevsim ilkbahara döner,
yemyeşil bir tınaz kalır.
alacalı renkler susar,
ortada tek ‘beyaz’ kalır.
çürür düzen zulüm biter,
kar altında gülüm biter,
vakit ulaşır yolum biter,
bir de yasak ‘adım’ kalır.
toplatılır yazılarım,
yakılır dizelerim,
kurutulur gözelerim,
geride genç ölüm kalır.”
1990 / Hasret Gültekin