Basına ve Halkımıza
“Haksızlığa karşı göz yumarsanız, hakkınızla birlikte şerefinizi ve haysiyetinizi de kaybedersiniz!” Hz.Ali
Sömürüye, zulme, ahlaksızlığa, adaletsizliğe boyun eğmedik, direndik. İnsan değerlerinin ve onurunun korunmasının, yeni değerler yaratılmasının tek şartı haksızlığa ve adaletsizliğe karşı direnmektir.
Direndik ve kazandık, bu zafer bizimdir.
İnsanlık tarihinin gelişimi, zorlu, meşakkatli, kanlıdır. İnsanlık değerleri, egemenlerin akıttığı insan kanı ve direnerek ölen insan bedenleri üzerinde büyümüştür. Bu nedenle, emperyalizmin, Kuyu Tipi mezarlara, beton tabutluklara gömmek istedikleri, Anadolu hakları ve onların onurlu evlatları devrimciler, kan, can pahasına direnme yolunu seçmiştir.
Direnişimiz, dönemsel değil, geçmişin ödenmiş bedelleri üzerinde gelişmiştir ve vefa, feda anlayışıyla tarihseldir.
Kuyu Tipi hapishanelere karşı, 107 günlük Açlık Grevi direnişiyle, sonrasında 273 günlük Ölüm Orucu direnişiyle, sadece kendisi için değil, yoldaşlarının kurtuluşu için de direnişini sonuna kadar sürdüren Nurettin Kaya’nın savunduğu yoldaşlık değerleriyle kazandık. Yoldaşımız, bizim için ölüme gözünü kırpmadan yürürken, biz duramayız, diyen Cemil Kurt’un Açlık Grevi’nin 126. gününde, direnişini, Ölüm Orucuna çeviren iradesiyle kazandık.
Kuyu Tiplerine kapatılan Cem Dursun, Oktay Kelebek’in tam 181 günlük açlıklarıyla, 79 yaşında 96 Ölüm Orucu gazisi, devrimci mücadelenin sembol ismi Mehmet Güvel’i kararlı, baş eğmez, ısrarlı direnişimizle kazandık.
Bu zafer bizimdir. Zaferimiz kişisel değil politiktir. Bireysel değil örgütlüdür. Tam da bu nedenlerle emperyalizmin, tek bir devrimciyi teslim alabilmek için yerli işbirlikçilerine milyarlarca dolar akıtıp, Anadolu topraklarına zehirli bir hançer gibi sapladığı Kuyu Tipi hapishanelerde devrimcileri teslim alamadılar, alamayacaklar.
Milyar dolarları, işbirlikçi savcı hakimleri, kiralık kalemşör gazetecileriyle, baskın terörüyle, işkence yaparak, tutuklayarak verdikleri haksız hukuksuz cezalarıyla teslim alamadıkları halkın onurlu evlatlarının, devrimcilerin direnişi, tüm dünya haklarına umuttur, tek yoldur.
Biz direnişimizle zaferi, faşizmin kuyu tipi hapishanelerinden, ille de devrimcileri teslim alacağız, tecrit edeceğiz, kuşatıp yok edeceğiz diyen hücrelerinden, beyinlerine bu kirli kanı pompalayan ciğerlerden söküp aldık.
“Bir ulusun türkülerini yapanlar yasalarını yapanlardan daha güçlüdür!” Ruhi Su Süresiz Açlık Grevi direnişlerini, Kırşehir’de sürdüren Rezzan Şengül ve Vedat Doğan da zaferlerimizden aldıkları güçle, ilk günkü kararlılıklarıyla sürdürüyorlar. Onların şiarı: “Grup Yorum Kuyulara Sığmaz.” Haklılar! Nasıl ki devrimci irade, halk ve vatan sevgisi, özgürlük tutkumuzu kuyu diplerinde yok edemeyeceklerini defalarca gösterdiysek, halkın devrimci sanatçıları da her günü siyasi bir zafer taşıyan direnişleriyle faşizme geri adım attıracaktır.
Selam olsun faşizmin saldırılarına boyun eğmeyenlere!
Selam olsun her koşulda umudu büyüten devrimci irademize!
Selam olsun direnenlere!
YAŞASIN DİRENİŞ YAŞASIN ZAFER!
TAYAD’LI AİLELER