Televizyon ve gazete haberlerinde sıkça karşılaşıyoruz, özellikle polisin kendilerine karşı uyguladığı insanlık dışı muameleyi meşru görmüyor haklı bulmuyor ve “Ben terörist miyim” Bize terörist muamelesi yapıldı” diye feryadı başlıyor. Özellikle de bunu düzen içinde, düzeni savunan, düzenden beslenen kişiler yapıyor. Devletin, polisin bu tür insanlık dışı muamele yapmasına karşı değil. Yapılmasını destekliyor ancak kendisine yapılmasını doğru bulmuyor.
Bazı Özelliklerle Konuyu Açmak İstiyoruz
1)Yargıtay Cumhuriyet savcısı Vural Şahin’in masasında şarkı söylemek isterken korumaların fiili engeliyle karşılaşan Harika Avcı “Bana terörist muamelesi yapıldı. Ben terörist miyim?” diye sordu. (Basından)
Harika Avcı düzenin bataklıklarından gazinolarda pavyonlarda şarkı söyleyen bir kadın Vural savaş gibileri Harika Avcı gibi pavyon sanatçıları için “hatırlı” müşteri durumundadır. Savaşın korumalarının kendine yaptığı saldırıya anlam veremiyor. Vural Savaş’a ancak “teröristler” zarar verebilir, kendinin ne zararı olabilir ki.
2)“Uyuşturucu operasyonunda gözaltına alınan Ahmet C. Çıkışta kendisini görüntüleyen gazetecilere “Ben terörist miyim” dedi. (Basından)
Uyuşturucu satıcısı gazetecilerin kendi resmini çekip teshir edilmesini meşru görmüyor. Uyuşturucu satıcısı muhtemelen gözaltında polisler tarafından “vatana hizmet eden kahramanlar” gibi ağırlanmıştır. Uyuşturucu işinde polislerle devletle içli dışlı olduğu için gazetecilerin kendisinin değil ama “teröristlerin” teşhir edilmesini gerektiğini düşünüyor.
3)İzmir depremzedelerden konteyner isyanı “Biz terörist miyiz?” İzmir depreminin ardından Bayraklı’da kurulan geçici konaklama merkezine yerleştiren depremzedeler polis eşliğinde çıkarılmaya başlandı. Depremzedeler “biz terörist miyiz?” diye sitem etti.
İzmirli depremzedeler, depremden mağdur olmuş halktan insanlar. Devletten yardım beklerken polis tarafından zorla konteynerlerden atılıyor. Polisin depremzedeleri zorla konteynerlerden atması haksızdır, depremzedelere saldırıdır terördür. Depremzedelerin polise isyan etmesi, sitem etmesi haklıdır fakat kendine yapılmasını meşru görmesi de yanlıştır. Muhtemelen televizyon ve gazetelerde gecekondu yıkımlarına karşı direnen halk için devletin “terörist” denmesi bu halkımızın üzerinde etkili olmuştur.
4)Alkollü araç kullanırken yakalandı “ben terörist miyim, beş yıl ehliyetimi almayın” diye polisin ehliyetine el koymasına tepki gösterdi.
5)Kitabı yasaklanan Talha Uğurel “Ben terörist miyim” diye kendini savundu.
6)CNN Türk’te Buket Aydın ile 40 dakika programında Aydın’ın “Türkiye’nin anında hem milli gururu hem de milli nefreti olmayı nasıl başarıyorsunuz” sorusuna “milli nefret nedir ya; ben terörist miyim” diye cevap verdi.
7)Polisten kaçtı yakalanınca “ben terörist miyim” dedi. Muhtemelen bu da polisle içli dışlı birisi. Beni biliyorsunuz yalancıktan kovalıyorsunuz tamam niye bu kadar kovalıyorsun diyor açıkça.
8)Gazeteci Nevzat Çiçek “müftüye resmi nikâh” yetkisinin tartışıldığı programda tartışırken “ben terörist miyim” diyerek canlı yayını terk etti.
Gazeteci Nevzat Çiçek yandaş televizyonların tartışma programlarının “demokrat” görünümlü müdavimlerinden birisi “müftülüklere nikâh yetkisi” gibi çetrefil bir konuda tartışırken “muhalif” pozisyona düşünce AKP’li faşistlerin hışmına uğruyor. “Ben terörist miyim” diyerek kendine yapılan muameleyi hak etmediğini, kendinin “yanlış anlaşıldığını” söylüyor. Yoksa AKP faşizminin “terörist” dediklerine her türlü saldırısı meşrudur Nevzat Çiçek’e göre.
9)AKP’li vatandaşın gündem olan sözleri “Ben terörist miyim ki Kılıçdaroğlu’na oy vereyim. Vatan haini miyim?”
Burada AKP faşizminin “teröristler vatan hainidir, bölücüdür” propagandasının ne kadar etkili olduğunu görüyoruz.
10)“Adalet Bakanlığı’ndan aldığı izinle savcılarla görüşen Tanal çıkışta sivil giyimli polislere tepki gösterip “ben terörist miyim beni takip ediyorsunuz” dedi.
CHP’li Mahmut Tanal sözde CHP’nin en “demokrat” milletvekillerindendir. Ancak oda kendine demokrat.
11)“Direnişteki Renault işçilerinden biri bağlandığı televizyon yayınında, polis bize saldırıp arkadaşlarımı gözaltına alıyor, biz terörist miyiz?” diye soruyor.
12)Borçlarını ödemedikleri için mallarına haciz gelen çiftçiler, Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya geldi. Çiftçiler şehre sokulmayınca “Biz çiftçi miyiz, terörist miyiz?” diye isyan etti.
13)“Çorum’da su sorununa çözüm arayan köylüler jandarmanın biber gazından etkilenince, “Biz terörist miyiz, bize neden böyle davranıyorsunuz?” dedi.
14)“Artvin Cerattepe’de doğa katliamına karşı direnen yaşlı bir kadın isyan ediyor; “Bize terörist diyorlar ya”.
Basından aktardığımız örneklerin yeterli olacağını düşünüyoruz. Her gün faşizmin kendisine yapıldığında meşru görmeyip, devletin “terörist” dediklerine yapıldığında meşru görülen ve “ben terörist miyim “ diye karşı çıkılan benzer örneklere rastlıyoruz. Örneklerin hepsinde faşizmin terör saldırısının ve terör demagojilerinin etkisini görüyoruz.
Terörist de Terör Uygulayan da Emperyalistler ve İşbirlikçi Faşist iktidarlardır!
Emperyalistlerin ve işbirlikçi faşist iktidarların “terörist” suçlaması yaptıkları, kendi sömürü, talan, adaletsiz düzenlerini desteklemeyen karşı çıkan herkestir. Emperyalistler ve işbirlikçileri kendi düzenlerine karşı olan herkesi düşman olarak görüyor ve düşmanlarını yok etmek için her türlü yöntemi uygulamayı kendilerine hak görüyorlar. Bu yöntemler Irak’ta, Libya’da, Suriye’de olduğu gibi ülkeleri işgal etmekten toplu katliamlara, işkencelere, kaçırıp kaybetmelere, polisle coplarla, TOMA’larla, gaz bombalarıyla hak alma mücadelelerini bastırmaya gözaltılarla, tutuklamalarla ve ağır hapis cezalarıyla yıldırmaya sindirmeye yönelik çok çeşitli yöntemler kullanılmaktadır.
Terörün sözlük anlamı, “korku salma, yıldırma, cana kıyma ve malı yakıp yıkma korkutma” olarak tanımlanıyor.
Bütün bunları halka karşı uygulayan devlettir, devletin polisidir, kurumlarıdır. Eğer “terör” kavramı kullanılacaksa bunun en doğru birimi emperyalistler ve faşist devletle birlikte onların uygulamalarıyla birlikte anılması olacaktır.
Örneğin terörist dünyanın her yerinde halklara karşı her türlü terör yöntemine baş vuran ABD emperyalistlerdir.
Örneğin ülkemizde halkımızın her türlü hak alma mücadelesine saldıran AKP faşizmidir.
Ancak yukarıda aktardığımız örneklerde “terörist” olarak gösterilen emperyalizme ve faşizme karşı mücadele eden devrimcilerdir.
Emperyalistlerin ve faşist iktidarların on yıllardır devrimcilere karşı yaptıkları “terör”, “terörist” adlandırmasının altında devrimcilere attığı suçlar bunlardır. Bu durumda teröriste her türlü ceza müstahaktır.
Özellikle devrimcilerin halk ve vatan sevgisi mücadelelerinin temelini oluşturması onları halka zarar veren, vatana ihanet eden, bölücü, dış güçlerin maşası gibi demagojilerle vurmak istiyor. Faşizmin on yıllardır sürdüğü bu propaganda kitlelerde devrimcilere karşı her türlü devlet terörünü meşrulaştıran kendi terörünü de gizliyor.
Sonuç olarak, “Biz terörist miyiz?” söylemi;
1)Devletin terörü meşrulaştırmasıdır.
2)Devletin terör demagojilerinin etkisi altında söylenen sözlerdir.
3)Devlet terörüne karşı olan değil, onaylayan bir söylemdir
4)Terör emperyalistlerin ve işbirlikçi faşist iktidarların halklara karşı halkın mücadelesini bastırmak için kullandıkları yöntemdir.
5)“Biz terörist miyiz?” diye kendine yapılanı meşru görmeyip başkasına yapılmasını meşru görmek hiçbir şekilde kabul edilemez. Her türlü insanlık dışı uygulamalara karşı çıkılmalıdır.
6)Devrimciler terörist değildir. Halkın ve vatanın kurtuluşu için mücadele eden vatanseverlerdir. Halkını ve vatanını seven herkes için devrimcilik yapmak onurdur, görevdir.
Halk Okulu, Sayı: 252