Yıldızlı Yürek Kültür Sanat programında 19 Nisan Cuma günü yayınlanan, onurlu aydınlardan Albert Einstein’ın anlatıldığı bölümün kaydını paylaşıyoruz.
“Düşlemek bilmekten daha önemlidir”
Sınırlara hiç inanmayan bir dünya vatandaşıydı o… Ve şimdi, dünyanın Amerika’sında sürdürecekti bilimsel ve siyasal faaliyetlerini. Öyle de yaptı. Ama halk düşmanlığıyla meşhur FBI, öteden beri “tehlikeli” bulduğu Einstein’a baskı kurmakta gecikmedi. Hakkında sürekli rapor tutuluyor, attığı her adım gözleniyordu. Kurduğu her cümle kaydediliyordu. Alman faşistlerinin ölüsünü görmek istedikleri Einstein’ı, Amerikan emperyalizmi de “sakıncalı” buluyordu. Zira büyük bilgin insanların eşit, halkların özgür olması gerektiğini savunuyor ve sosyalist düşünceler taşıyordu.
Einstein, “Özgeçmiş Notlarım”da bilimin ne denli çekici olduğunu özgürlük üzerinden anlatır: “… Neredeyse dışımızda, bizden, insanlardan bağımsız kocaman bir evren mevcut ve ebedi bilmece gibi karşımıza dikilmiştir. Ama bu evren kısmen de olsa bizim duygularımıza açık ve onun öğrenilmesi, sırlarının gün ışığına çıkartılması bizim için özgürlük kadar çekiciydi.”
Kararlı bir anti-faşist olan Einstein, katıldığı bilimsel toplantıları da siyasal sorunları gündeme getirdiği zeminlere çevirmekte gecikmezdi. Çünkü bilimsel olduğu kadar, siyasal gerçeklerin de anlaşılmasını istiyordu. Bu uğurda, bilimsel şöhretini kullanmaktan çekinmedi. Bilim adamı olarak bulunduğu bir yerde, gerektiğinde ortamı politize eden ateşli bir özgürlük militanı oluyordu. Ülkemizde epeyce yaygındır akademik-mesleki toplantıları apolitik sınırlarla hapsetmek. Böylesi hapislerden firar etmek ise, Einsein’a yoldaşlık etmektir şüphesiz.