Dünyanın En Güçlü Olan İstihbaratı İsrail İstihbaratı Halklara Karşı Yenildi
Hiçbir Güç Örgütlü Halkın Karşısında Kazanamaz Zafer Direnen Filistin Halkındır
MOSSAD (İsrail İstihbarat Örgütü) resmi olarak 18 Eylül 1947’de kurulmuştur. MOSSAD, ABD’nİn CIA’inden sonra Batı dünyasının en büyük ikinci casusluk ajansıdır. İsrail’in ulusal güvenliği ve stratejik çıkarları adı altında dünya halklarının katliamların baş sorumlularındandır.
MOSSAD veya resmî ismiyle HaMossad leModi’in uleTafkidim Meyuhadim İsrail’in ulusal istihbarat teşkilatıdır. Askerî istihbarat teşkilatı Aman ve iç güvenlik teşkilatı olan Şin Bet ile birlikte İsrail İstihbarat Topluluğu’ndaki birimlerden biridir. MOSSAD, dünya genelindeki büyük bütçeye sahip olan ve katliamları ile tanınan, gizli çalışan bir istihbarat teşkilatı olarak bilinir.
MOSSAD eski ajanlarından Victor Ostrovsky’e göre, Mossad’ın sleeper yani uyuyan (görevde olmayan, beklemede olan) personeller dahil 30.000’e yakın istihbarat personeli vardır. Yıllık bütçesinin yaklaşık 10 milyar şekel (İsrail para birimi) olduğu bilinmekte.
MOSSAD kuruluşlarından ayrı olarak istihbarat toplama, gizli operasyonlar ve terörle mücadeleden sorumludur. MOSSAD hiçbir yasa amacıyla, rolüyle, göreviyle, yetkisi ve bütçesiyle tanımlanamaz ve İsrail Devleti’nin anayasal kanunlardan tamamen muaf olduğu için derin devlet olarak görülür.
MOSSAD’ın ana görevleri arasında dış istihbarat toplama, karşı istihbarat faaliyetleri, terörle mücadele ve dış ülkelerdeki özel operasyonlar yer almaktadır.
MOSSAD Filistin halkına karşı savaşan bir terör örgütüdür. Halklara karşı operasyonlar yaparak bombalar yağdırarak, evlerini basarak katleden bir terör örgütüdür.
1947 kurulma amacı Filistin halklarını topraklarına el koymak ve bunun için şiddet kullanmaktır. Bunun için milyar dolarlar harcayan İsrail Devleti’nin birde Demir Kubbesi var.
Demir Kubbe Nedir?
Demir Kubbe’nin üç merkezi bileşeni vardır:
1)Tespit ve İzleme Radarı: Radar sistemi, bir İsrail savunma şirketi olan ve İsrail Havacılık ve Uzay
Sanayii’nin yan kuruluşu olan Elta ve IDF tarafından inşa edildi.
2)Savaş Yönetimi ve Silah Kontrolü (BMC): İsrailli bir yazılım şirketi olan mPrest Systems tarafından yapılmıştı.
3)Füze Atış Birimi: Sistem elektro optik sensörler ve yüksek manevra kabiliyeti için birkaç direksiyon kanadı ile donatılan tamir füzelerini fırlatıyor.
Filistin halkları Aksa Tufanı operasyonunu başlatarak 5000 roket atarak kendi toprakları için savaşma kararı aldı. Bu eylemde İsrail ordusu ve savunmasının yenilmezlik maskesi düştü.
Bir ülke düşünün Demir Kubbe’nin içinde kendini yenilmez sanan ve dünyayı tehdit eden bu ülke İsrail. İsrail’in, Gazze ve Batı Şeria’dan gelebilecek roket ya da diğer hava saldırılarına karşı oluşturduğu gelişmiş bir hava savunma sistemidir Demir Kubbe. İsrail, Hamas’ın ve diğer direniş gruplarının attığı roketlerin kendini savunmak adı altında 2011 yılında Demir Kubbe sistemini kurmuştur.
10 Mart 2012’de The Jerusalem Post, sistemin Gazze’den fırlatılan ve yerleşim yeri olan bölgelere inen roketlerin %90’ını düşürdüğünü bildirerek nasıl bir yenilmez ülke olduğunu ilan etmişti.
Devamında Kasım 2012’ye kadar resmi açıklamalar 400’den fazla roketi durdurduğunu ve Ekim 2014’ün sonlarına doğru, Iron Dome sistemlerinin 1200’den fazla roketi durdurduğunu açıkladılar.
2011’den 2021’e kadar ABD, Demir Kubbe savunma sistemine toplam 1,6 milyar ABD doları katkıda bulundu. 2022’de ABD Kongresi, 1 milyar dolar ek destek paketi sunulması kararını onaylamıştır.
Gelecekte bataryalar Sa’ar 6 Sınıfı denizde korvetlere konuşlandırılacak ve İsrail’in Barak 8 füze sistemi ile birlikte açık denizdeki gaz platformlarını koruyacak.
Demir Kubbe, Arrow 2, Arrow 3, Demir Işın. Barak 8 ve Davud Sapanı’nın da içinde bulunduğu, İsrail’in geliştirmekte olduğu çok katmanlı füze savunma sisteminin bir parçasıdır.
İsrail’in milyar dolarlık savunma sistemlerini ve yenilmez gücü MOSSAD; kısaca anlatmış oldu ki halkımız Filistin halkının katillerini tanısın.
Emperyalistler Aksa Tufanı eylemine kadar kendilerinin ve İsrail’in yenilmezliğinin nutuklarını atarken halklar üzerindeki baskıyı arttırmaktaydılar.
Bugün ise Filistin halkı 42 kilometre uzunluğundaki ve 11 kilometre genişliğindeki Gazze toprakları bu ihtişamlı yenilmezliğin kelimenin tam anlamı ile yerin yedi kat dibine gömerek halkların umudu oldular.
Evet askeri tesisat ve askeri güç olarak İsrail çok daha güçlü olabilir hatta şöyle diyelim İsrail’in uyduları var, İHA’sı var, SİHA’sı var, casus uçakları var, radarları var, savaş uçakları var, Tankları var, Gazze’de işbirlikçi ajanları da var.
Hatta MOSSAD yerin altındaki karıncayı biliyoruz, diyordu.
Bu “görkemli askeri güç” bugün Gazze’ye giremiyor. Korkakça elektriği, suyu ve sınırları kapatarak Filistin halkını katlediyor.
Askeri olarak işlenebilecek tüm savaş suçlarını işliyor çünkü İsrail Ordusu, İsrail’in MOSSAD’ı, İsrail’in savunma sistemlerinin örgütlü halkın karşısında kazanma şansı yoktur.
Tarih direnen halkların zaferini birçok kez bize göstermiştir, biz Anadolu halkları Kurtuluş Savaşı verdik emperyalizme karşı ve kazandık, Vietnam savaştı kazandı, Küba savaştı kazandı, Sovyetler tek başına Mihver devleti ve Nazi Almanya’sına karşı savaştı ve kazandı. Dünya halkları kendi kaderini tayin ediyorsa silahlı mücadele haktır ve haklıdır. Filistin halkı kendi haklarını istedikleri için terörist oluyor bugün. Halklar kendi kaderi için savaşıyorsa bunun içinde şiddete baş vuruyorsa bu meşrudur.
Halklar tarihte çok yenilmez ordular gördü. Gördüğü gibi de gömdü. Bugün Gazze’ye ABD iki tane, İngiltere’de bir tane uçak gemisi gönderdi. Bu gemileri yüzen askeri üs olarak düşünün yıllık maliyeti 2 milyar dolar.
Bugün ABD emperyalizmi ve bütün diğer emperyalistler birleşerek milyar dolarlık bütçeler gönderiyorlar İsrail’e.
Bir yanda her gün tonlarca bomba yağdıran, hiçbir kural, hukuk tanımayan, sırtını emperyalistlere dayamış bir güç var. Öte yanda halka dayanan, işgale direnen Filistin halkının direnişi.
Ama nafile biz baldırı çıplaklar, biz Yemenli savaşçılar gibi ayağımızda terlikler ile savaşan halklara karşı o “görkemli askeri gücünüzün” hiçbir anlamı yoktur. Çünkü haklı ve meşru olanların karşısında hangi güç durabilir.
Filistin halkı bu katliamların karşısında başı dik ve onurlu mücadelesini veriyor ve zafer de direnen halkların olacak tarih bunun kanıtıdır.
Yaşasın Direnen Filistin Halkı
Yaşasın Dünya Halklarının Emperyalizme Karşı Savaşı
Ya Özgür Vatan Ya Ölüm