Halkın Sesi Radyo’da 24 Ağustos Perşembe günü yayınlanan Narsisizm kavramının incelendiği İdeolojilerinin Savaşı programının kaydını paylaşıyoruz.
Benmerkezcilik, dikkat çekme çabası, sınırsız güç arayışı, kendine düşkünlük, sömürücü ve çıkarcı tavırların hâkim olduğu kültürel yapıda bireyin sürekli kendisini düşünüp başkalarını yok sayması empati duygusunu zayıflatmıştır. Hayatın merkezine kendisini yerleştiren narsisizm düzeyi yüksek bireyler, kendi amaç ve çıkarları için başkalarının duygularını görmezden gelerek sömürmekte onları araç olarak kullanmaktadır. Narsisizm düzeyi artıkça azalan empati seviyesi ve bununla beraber dikkat çekme eğilimi toplumda olumsuz ve saldırgan davranışların artışını da beraberinde getirmiştir. Sürekli görünür olma isteği bireylerin her şey mubah anlayışı ile ötekini yok sayarak hareket etmesine neden olmuş, otoritenin zayıflaması üstbeni ortadan kaldırarak bireye sınırsız özgürlük hakkı vermiştir. Bu durum cinsel erdemin zayıflaması ve teşhirciliğin artması sonuçlarını doğurmuştur.
Post-endüstriyel toplum sonrası oluşan “narsistik kişilik” nasıl okunmalıdır? Bu bir yazgı mıdır? Proje midir? Doğal bir süreç midir? Cevap ne olursa olsun narsisizm önümüzde devasa bir soru(n) olarak durmaktadır.