Feodal toplumda üretim ilişkilerinin temeli, feodal beylerin, sömürücü sınıfın toprak üzerindeki özel mülkiyetine ve bu topraklarda çalışmak zorunda bırakılan serflerin köylülerin sömürüsüne dayanır. Feodalizm, toprağa dayalı üretim tarzının ve toplum düzeninin oluşumunu ifade eder. Tanım olarak da toprağın kullanım hakkı anlamına gelir. Ayaklanma ve isyanlar feodalizmin yıkımına etki etse de yeni toplumsal düzenin kapılarını açan, elbette ekonomik altyapı oluşuyordu. Ticaret haklarını elinde bulunduran, kapitalist oluşumları sağlayan burjuvazi, kralların desteğini de yanına alarak, şehirlerdeki örgütlenmenin ve hareketliliğin de gücüyle feodalizmi tasfiye etmeye başlar. Ortaya çıktığı dönemdeki ilerici niteliğini, özgürlükçü söylem ve çağrılarıyla işçi sınıfını ve yoksul köylüleri de yanına alan burjuvazi, feodal sistemi devirerek egemenliğini ilan eder.