Kitap: Umudun Çocuğu Berkin Elvan

Kitabı İndirmek İçin Tıklayınız

Onbeşinde Bir Fidan Umudun Çocuğu Berkin Elvan

Berkin Elvan Haziran Ayaklanmasının yaşı en küçük şehididir. Vurulduğunda 14 yaşındaydı. Ayaklanma tüm şiddetiyle sürüyordu.

Berkin Elvan 16 Haziran sabahı ekmek almaya giderken yolda AKP’nin katil polisleri tarafından yakın mesafeden nişan alınarak başından gaz fişeği ile vuruldu.

Berkin Elvan ekmek almaya giderken vurulmuştu ancak 15 Haziran’ı 16 Haziran’a bağlayan gece sabaha kadar Okmeydanı sokaklarında Cepheliler’le birlikte direnişin içindeydi. Sabah olduğunda kahvaltı molası vermişti…

Berkin’in vurulduğu ana ilişkin görgü tanıklarının anlatımlarını ilerleyen sayfalarda okuyacaksınız. Berkin Elvan polisler tarafından nişan alınarak öldürme kastıyla vuruldu. Berkin Cepheliler tarafından ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tam 269 gün komada ölüme karşı direndi.

Berkin’i vuran polisler belliydi, görgü tanıkları vardı… adım başı her yerin kameralarla dolu olduğu ülkemizde suçluları bulmak hiç sorun değildi; fakat katil polisler tam bir korumu zırhı içene alınıp AKP tarafından korunuyordu.

Bu noktadan sonra mücadele artık Berkin için ADALET mücadelesine dönüştü.

Bu mücadele 269 gün boyunca hiç durmadı, bugün de katiller cezalandırılana kadar kararlılığıyla sürmektedir.

Berkin’in, katillerinin yargılanması için bütün Türkiye çapında yüzlerce eylem yapıldı.

Yüzlerce kişi gözaltına alındı. Yapılan eylemlerden tutuklanan, aylarca tutsak kalan insanlarımız oldu.

Muharrem Karataş, Berkin’in katillerinden hesap sormak için Ankara Emniyet Genel

Müdürlüğüne roketatarlı bir eylemden sonra şehit düştü.

Berkin Elvan ADALET için artık eylem talimatıydı… Bir günde, Taksim anıtı önünde 10 kez gözaltına alındığımız oldu. Eylemler aynı anda örgütlü olduğumuz bütün illerde yapılmaya başladı.

Berkin’in sesini artık duymayan kalmamıştı… Çünkü Berkin için yapılan eylemlerimiz sadece Türkiye ile sınırlı değil, Yunanistan’dan, Almanya’ya, Fransa’dan Hollanda’ya, Belçika’dan, Avusturya’ya, İsviçre’den İngiltere’ye kadar Avrupa’nın bütün ülkelerinde yapılıyordu… Adalet mücadelemiz bütün dünyaya yayıldı…

Berkin Elvan adı artık DİRENİŞİN ve ADALET istemenin sembolü olmuştu.

Bu mücadeleye solu ve faşizme karşı muhalif olan tüm kesimleri katmak istedik.

Ancak bu konuda reformist oportünist sol adeta ayak diredi. 269 gün boyunca ayaklanma sürecinde öne çıkan Taksim Platformu’na sadece iki kez eylem kararı aldırabildik…

Oportünizm ise Kendi reklamının peşinde oldu. Ya kendi reklamımızı yaparız ya da eyleme katılmayız diyerek dayattılar… Bir seferinde Okmeydanı’nda yapılan Halk Cephesi’nin düzenlediği bir eylemde reklamcılıklarına prim verilmediği için yürüyüşü terk edip gittiler…

Ancak Reformist, oportünist solun tavrı böyle iken Berkin için Adalet talebimiz Türkiye’nin dörtbir yanında milyonlar tarafından sahiplenilmeye başladı…

Okulların açıldığı gün öğrencileri Dev-Genç’lilerin yazı tahtasına yazdıkları “UYAN BERKİN, DİREN BERKİN SENİNLEYİZ” sloganları karşıladı öğrencileri… Liseler, üniversiteler, fabrikalar, sokaklar… Berkin’in resimleriyle, afişleriyle, duvar yazılamalarıyla donatıldı.

Bu kitap bir yerde Berkin Elvan’ın bütün dünyada bu kadar geniş kitleler tarafından nasıl sahiplenildiğinin belgesi niteliğindedir.

Berkin Elvan komada 269 gün direndi ve şehit düştü. Cephe’nin çağrısıyla tüm Türkiye haziran ayaklanmasında olduğu gibi ikinci kez ayaklandı.

Türkiye çapında kayıtlara geçen 63 ilde halk sokaklara çıktı… Çok sayıda ilde liselerde, üniversitelerde öğrenciler dersleri boykot etti… Taksiciler, otobüsçüler yapılan eylemlere çeşitli biçimlerde destek verdiler. İstanbul’da Cephe’nin örgütlü olduğu her yerde esnaflar kepenk kapattı…

Burjuva medyanın verdiği rakamlara göre sadece İstanbul’da 3 milyon kişi cenaze törenine katıldı. Gazeteci Aydın Engin bir televizyon programında “Cumhuriyet tarihinin gördüğü en kitlesel cenaze töreniydi” yorumunu yaptı.

Bu kadar büyük bir sahiplenmenin olması herkesi şaşırttı. Televizyon ekranlarında “uzmanlar” bunun nedenlerini tartışmaya başladı. Kimisi “çocuk” olmasına, kimisi “ekmek almaya giderken vurulmasına”, kimisi halkın adalet özlemine, kimisi AKP karşıtlığının büyüklüğüne, kimisi masumluğuna, kimisi “Alevi olmasına”… yoruyordu… Berkin’in halkın vicdanı olduğunu söylediler…

Berkin Elvan’ın milyonlar tarafından sahiplenilmesine onlarca neden sayılabilir.

Fakat bu nedenlerin hepsi faşizmin katlettiği herkes için geçerlidir… Bu sayılan konulardaki halkın duyarlılığı, öfkesini açığa çıkartması sonuçtur. Asıl neden Berkin Elvan için 269 gün süren Adalet mücadelesidir…

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın gece uykularını kaçıran iki şeyden birisi Haziran ayaklanması, diğeri ise Berkin için yürütülen Adalet mücadelesidir. Tayyip Erdoğan bunu “Yatıyorlar kalkıyorlar Berkin Elvan diyorlar” diye ifade etmişti.

Berkin Elvan’ın bütün Türkiye’ye, hatta dünyaya tanıtan, sahiplendiren Cephe’nin 269 gün kesintisiz süren Adalet mücadelesidir… Hatta gün olmuştur hiç yatılmamıştır…

269 gün boyunca hastane önünde Cepheliler nöbet tutmuşlardır… Berkin Elvan için eylem yapılmayan gün olmamıştır. AKP’nin katliamcılığının, adaletsizliğinin, faşist niteliğinin teşhir edilmediği tek bir gün olmadı. Yaptığımız eylemlerle Berkin nezdinde halkın adalet talebi, öfkesi en üst boyutta ifadesini buldu…

Berkin’in şehit düştüğü gün hastaneye bile saldıracak kadar pervasızlaştı AKP’nin polisi… Ve AKP’nin bütün saldırılarının karşısında hep direnen, polisle çatışan, hesap soran bir Cephe vardır.

İşte bu öfke, bu adalet talebi, hesap sorma isteği 269 gün boyunca büyüdü halkın içinde. Berkin’in şehit düştüğü gün Cephe’nin çağrısıyla birlikte bütün ülke çapında bir tür ayaklanmaya, hesap sormaya dönüştü…

AKP ve onun medyası sahiplenmeyi engellemek için Berkin’in ekmek almaya giderken değil, “polise taş atarken” vurulduğunu, çocuk olmayıp “DHKP-C’li” olduğunu… söyledi… Ancak bu propagandanın halkın öfkesini büyütmekten başka hiçbir etkisi olmadı.

Berkin Elvan Cepheliydi, umudun çoğuydu…

Berkin’in komada kaldığı 269 gün boyunca Berkin Elvan’ın adını bile ağzına almayan oportünizm, reformizm Berkin şehit düştükten sonra tam bir fırsatçılık içinde oldular. Cenaze günü kendi reklamlarının derdine düştüler. Pankart yarışı yapmaya kalkıştılar… Tam bir sol çocukluk hastalığı… Cenazenin kaldırılmasında “biz de söz sahibi olmak istiyoruz” diyenler oldu.

Başbakan Erdoğan, “ekmek almaya giderken değil, polisle çatışırken vuruldu, çocuk değil, DHKP-C’li” açıklaması yapınca, reformist, küçük burjuva kesimler hemen kendilerine Berkin’i sahiplenmek için gerekçeler aradılar… Tutundukları en önemli gerekçe onun çocuk olmasıydı. Ekmek almaya giderken vurulmuş olmasıydı… Yani örgütlü olunca sahiplenmeyeceklerdi, taşa atarken, polisle çatışırken vurulmuş olsa sahiplenmeyeceklerdi…

Milyonlar Berkin’i sahiplenince 269 gün süren, adını ağzına almayan reformizm, oportünizm ve Kürt milliyetçileri de geri duramazdı… Berkin’i önce örgütsüzleştirip sonra “sahiplenme”ye başladılar. “14 yaşındaki çocuğun siyasi düşüncesi mi olur” dediler. Berkin’in sapanla taş atan kızıl fularlı resimlerini görmeyip uçurtma uçuran salıncakta sallanan çocukluk resimlerini öne çıkarttılar.

Tam bir fırsatçılık almış başını gidiyordu: Berkin Elvan’ın adını anmadıkları tek bir açıklama, tek bir konuşmaları yoktu… Milyonların Berkin’i sahiplenmesini kullanarak

Berkin ile hiçbir ilgisi olmayan konularda Berkin’in adını anmaya başladılar…

BU SAHİPLENMEK DEĞİLDİ, BERKİN ÜZERİNDEN RANT ELDE ETMEKTİ…

Çünkü oportünizm, reformizm Berkin Elvan’ın adını kullanmanın dışında onun için hiçbir şey yapmadılar… Berkin için tek bir eylem de yapmadılar.

Berkin’in adını anmaları sadece Berkin adı üzerinden kendilerini meşrulaştırmak istemelerindendir…

AKP, Berkin’in katillerini hep korudu, biz açığa çıkarttık.

Berkin Elvan’ın katillerini ilk günden tespit etmek mümkün iken AKP Berkin Elvan’ın katillerini korudu. Kamera kaydı yok dediler… O sokaktaki kameralar bozukmuş dediler… Yapılan suç duyuruları sonuçsuz kaldı. Soruşturma açılması bile ısrarlı bir mücadele sonucu mümkün oldu. Ancak Halk Cephesi ısrarla Berkin’i vuranların peşinde oldu. Halkın Bürosu avukatları polisin kararttığı delilleri kendisi araştırıp bulup ortaya çıkarttı… Tanıklar bulup Berkin’in vurulma anını tüm halka açıkladı. TOMA’ların kamera görüntülerini inceletti… Polis delillerin üstünü kapatırken halkın da yardımlarıyla Halkın Hukuk Bürosu yeni dediler bularak katillerin kim olduğunu, vurulma anına kadar kamera görüntüleri dahil tüm çıplaklığıyla ortaya çıkarttı.

Şimdi artık Berkin Elvan’ın katilinin kim olduğu sır değil… Kim oldukları biliniyor…

Ancak buna rağmen AKP katilleri korumaya devam ediyor.

Berkin’in katilleri hala görevlerinin başında halk düşmanlıklarını sürdürüyorlar.

Halk Cephesi “Katiller cezalandırılana kadar susma Türkiye” diyerek kesintisiz mücadelesini sürdürüyor. Katiller cezalandırılana kadar da mücadele sürecek.

Bu kitap aynı zamanda faşizme karşı nasıl mücadele edileceğinin, nasıl sonuç alınacağının, devrimci meşruluğun, devrimci eylemlerin, demokratik mücadelenin gösterildiği kılavuzdur. Milyonların sokaklara kendiliğinden değil, ısrarlı, kararlı, meşru devrimci bir mücadeleyle çıkarılacağını göstermektedir.

Berkin Elvan’ın katillerini biliyoruz. Katilleri halk yargılayacak, Halkın adaletiyle cezalandırılacak…

Saygılarımızla…

Kitabı İndirmek İçin Tıklayınız

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Benzer Yazılar