Nehirden Denize Özgür Filistin Ne Demek?
Tek Devletli Çözüm Demek, Bağımsız Sosyalist Filistin Demek!
“Nehirden Denize Özgür Filistin”
Arapçası: “Min Elnahr, İilaa El-Bahr”
Anlamı: Tek Devletli Çözüm
“Nehirden Denize Özgür Filistin” sloganı, tek devletli çözümü ifade ediyor.
Ürdün Nehri’nden Akdeniz’e kadar Filistin’in tamamında herkesin eşit yurttaşlık hakkına sahip olduğu tek ve laik bir devleti anlatıyor.
7 Ekim 2023’te İsrail’in delinmez sanılan “Demir Kubbe” kalkanının Filistinli direniş örgütlerinin ortak eylemiyle delinmesinden sonra bu slogan, başta Avrupa ülkeleri ve ABD olmak üzere dünyanın dört bir yanında ‘antisemitizm’ iddiasıyla kriminalize edilmeye çalışıldı, hatta yer yer yasaklandı.
Elbette bu slogan, İsrail Devleti’nin yanı sıra bir Filistin Devleti’nin var olmasını öngören Birleşmiş Milletler’in ‘iki devletli çözüm’ ile çelişiyor. Son 75 yılda yaşananlar ise bu çelişkinin Filistinlilerin sloganından kaynaklanmadığını gösterdi. ÇÜNKÜ İSRAİL HEM İŞGALCİDİR HEM SOYKIRIMCIDIR!
FİLİSTİN SORUNU NEDİR?
İsrail; Filistin’i işgal etmiş ve halkı topraklarından sürüp dünyanın dört bir yanında mülteci olarak yaşamaya mahkûm etmiştir. Filistin halkı, işgalci
İsrail’e karşı “özgürlük mücadelesi” vermektedir.
Böyle olduğu için bir işgalcinin “kendini savunma hakkı” YOKTUR.
Ama işgal altında olan bir halkın, kendi vatan topraklarını özgürleştirme hakkı vardır. İsrail denilen toprakların gerçek sahibi Filistin halkıdır!
Biz bu satırları yazdığımızda hemen “antisemitizm” demagojisiyle saldırıp söylediklerimizi çarpıtmaya çalışanlar olacaktır.
Hayır! Biz antisemitist değiliz.
Biz Marksist-Leninistler, halkların kardeşliğini savunuruz ve buna inanırız.
Filistin’de “TEK ÜLKE” çözümünü savunurken, Yahudi halkının yaşam hakkı olmadığını söylemiyoruz. Hiçbir demagojiye yer bırakmamak için tekrar ediyoruz:
Filistin sorununun çözümünde; biz Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC)’nin çözüm önerisini savunuyoruz.
NEDEN FHKC?
Çünkü FHKC “dine” dayalı değil, “sınıf’a” dayalı sosyalist bir çözüm öneriyor ve “Filistin topraklarının bölünmesine şiddetle karşı çıkan FHKC, Arap ve
Yahudi halklarının barış içinde bir arada yaşayacağı tek bir Filistin Devleti’ni ana hedef olarak görür” diyor.
Sonrasında bu devlet federatif sistem mi, otonomi mi, federasyon mu olacak? Bugünden buna cevap vermek mümkün değildir, gerekli de değildir.
Bu; İsrail yıkıldıktan sonra orada yaşayan halkların karar vereceği bir konudur. Çünkü her halk, kendi geleceğini kendisi tayin eder!
Geçmişteki sosyalizm deneylerinden bunun tek doğru çözüm olduğunu biliyoruz.
Sovyetler Birliği, örneğinden yola çıkarak şunu söyleyebiliriz: Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB); 60’tan fazla ulus ve ulusal topluluğun bulunduğu ve 130 dilin konuşulduğu bir coğrafyada ayrılma hakkına sahip ve eşit statüde 15 birlik cumhuriyetinin federasyonuydu.
FİLİSTİN İÇİN ÇÖZÜM NEDİR?
ÇÖZÜM:
- FİLİSTİN TOPRAKLARINDAKİ İSRAİL İŞGALİNİN SON BULMASIDIR.
- BAĞIMSIZ DEMOKRATİK SOSYALİST BİR FİLİSTİN DEVLETİ’NİN KURULMASI İÇİN EMPERYALİZMİN İŞBİRLİKÇİSİ SİYONİST İSRAİL DEVLETİ’NİN YIKILMASIDIR!
Bu slogan 7 Ekim’den çok önce de vardı. Kaynağı, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) üyesi Leyla Halid’in 1969’da söylediği ve Arapçası ‘Min elnahr ‘iilaa el-bahr’, yani ‘Nehirden Denize’ sloganına dayanır ve Filistin halkının bağımsızlık tutkusunu yani SOSYALİST FİLİSTİN’İN KURULMASININ ZORUNLULUĞUNU anlatır.
“NEHİRDEN DENİZE ÖZGÜR FİLİSTİN”
Bu sloganı haykırmak; işgal altındaki Filistintopraklarında “İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM” denilerek İsrail’invarlığını meşrulaştıran emperyalist çözümü, Filistinhalkına dayatılan teslimiyetçiliği reddetmek ve TEK DEVLETİ YANİ BAĞIMSIZ FİLİSTİN’İ savunmaktır.
İsrail Devleti 1948’de İngiliz ve ABD emperyalistlerinin desteğiyle Filistin topraklarında kuruldu. İsrail’in kurulmasıyla birlikte Filistinliler kendi topraklarından sürgün edilmiş halde bir kısmı Arap ülkelerinde yaşamak zorunda bırakıldı.
Ama Filistin halkı, kendi topraklarında İsrail’in gayrimeşru biçimde kurulmasına, topraklarının gasbedilmesine karşı “ya özgür vatan ya ölüm” diyerek vatanını direniş alanına çevirmiş, ülkelerinin emperyalizm işbirlikçisi siyonizme dikensiz gül bahçesi olmayacağını göstermişlerdir.
SİYONİZM NEDİR?
Siyonizm; halkı, ortak bir din etrafında toplayarak bir ulus ve devlet yaratma düşüncesidir. Emperyalistler tarafından desteklenen siyonizm, çıkışnoktasını Yahudilik üzerine oturtmuştur. “Siyon”, Davut Peygamber’in kendine başkent yaptığı Kudüs’teki tepenin adıdır. İsmini buradan alan Siyonizmdüşüncesi ırkçı, işgalci ve ilhakçı bir düşüncedir.
Birleşmiş Milletler kararıyla Filistin’de kurulan ve siyonizm ile terörize edilmeye çalışılan İsrail’e karşı çıkmak; emperyalist işgal ve talana karşı çıkmaktır.
Emperyalizme karşı verilen mücadele ne kadar güçlü ise iktidar hedefli sınıf savaşı veren örgütün devrim yapma kapasitesi ne kadar yüksek ise o denli büyük baskılara maruz kalıyor.
Bu yüzden halkların yaşadığı her sorunun kaynağında, mutlaka emperyalizmin sömürü ve zulmü vardır. Düşmanımız ortak; emperyalistler ve onların yerli işbirlikçileridir.
Bu yüzden Filistinlilerin ve Türkiyelilerin sorunları ortak, ezilen tüm dünya halklarının düşmanı ortak! Ortak düşmanın zulmüne uğrayan sömürge ve yeni sömürge ülke halklarını, kendi topraklarındaki açık ve gizli işgale karşı savaşa çağırıyoruz. Ancak böyle kazanabiliriz. Ancak böyle hayatta kalabiliriz.
Filistin halkının emperyalizme ve siyonizme karşı savaşı kazanıldığında zafer tüm halkların hanesine yazılacaktır. Kaybedildiğinde ise diğer halklara yönelik daha pervasız bir saldırının önünü açacak bir noktada durmaktadır.
Bugün tüm baskı, yasak ve antisemitizm demagojilerine karşı “Nehirden Denize Özgür Filistin” sloganını haykırmalıyız.
Unutmamalıyız ki; Filistin kazanırsa, bütün dünya halkları kazanmış olacaktır. Filistin kaybederse, bütün dünya halkları kaybetmiş olacaktır.
Anadolu topraklarındaki devrimci örgüt Türkiye oligarşisini yıkıp, devrim yaptığında; Orta Doğu, Balkanlar ve bütün dünya halkları için çok büyük bir kazanım olacaktır.
Türkiye’deki faşizmin sonu ve emperyalizmin elinden yeni sömürge bir ülkenin kayıp gitmesi anlamına gelecek ve dünya halklarının nihai kurtuluşuna giden yol düzlenmiş olacaktır.
Yani emperyalist ülkelerin halkları da bizim yanımızda, kendi emperyalistlerine karşı direnmeli ve sömürülmemize karşı olmalıdır. Demokrat olabilmelerinin, en genel anlamda solcu olabilmelerinin temel gereği budur.
YAPILMASI GEREKEN NEDİR?
Enternasyonalizmi büyütmemiz gerekir. Enternasyonalizm sadece “dayanışma içinde olmak” değil; aynı cephede, ortak düşmana karşı savaşmaktır.
Dünya halkları kardeştir. Yani Filistin davası ezilen halklar nezdinde sadece direnişçi bir halk olduğu için “destek” verilecek bir dava değildir. Filistin halkının mücadelesi, maddi manevi ne yapılması gerekiyorsa öyle sahiplenilmesi ve desteklenmesi gereken bir davadır. Tüm halkların emperyalist sömürü, yağma ve katliamdan kurtuluş davasıdır.
Enternasyonalizm, KAN KARDEŞLİĞİDİR!
Enternasyonalizm, DÜNYA HALKLARININ EN GÜVENLİ SIĞINAĞIDIR!
Bugün için dünyanın nabzı Filistin’de atıyor. Dünya halkları olarak; enternasyonalizmi yani kendi ülkemizdeki faşist zulme karşı savaşı ve halkların kardeşliği mücadelesini büyütmek zorundayız!
O halde “Nehirden Denize Özgür Filistin” diyerek, kendi geleceğimizi de savunacağız. Tek ve gerçek kurtuluşumuz budur!
GRUP YORUMUN 40 YILLIK YAŞAMINDA, FİLİSTİN MÜCADELESİ ALBÜMLERİNDE, ŞARKILARINDA HEP OLMUŞTUR. BUNDAN SONRA DA NEHİRDEN DENİZE FİLİSTİN ÖZGÜR OLANA KADAR DEVAM EDECEKTİR.
Grup Yorum Emekçisi Eylem Eroğlu