16 Mart 1978 yılında Beyazıt’ta 7 öğrenci faşistler tarafından katledildi. Üniversiteden çıkan devrimci, demokrat öğrencilerin üzerine ateş açılıp, bomba atıldı. Devletin kontrgerilla eylemi olan bu katliam başından sonuna planlanarak yapıldı. Faşizme karşı artan, kitleselleşen devrimci mücadele oligarşiyi korkutmuştu. Gençliğin gelişen devrimci mücadelesini engellemek için devlet gençliğe yönelik katliamlara başvurdu. 16 Mart 1978 katliamı bu katliamlardan birisidir. 16 Mart, faşizme karşı mücadelede öfkemizi, kinimizi büyüttüğümüz gündür. Düzenin tüm saldırılarının devrimci gençliği mücadelesinden vazgeçiremeyeceğini haykırdığımız gündür. Bu anlamda, gençliğin faşizmi tanıması ve öğrenmesi gerekir. Çünkü ülkemizde devrimci gençliğin mücadelesi katliamlara rağmen baş eğmeyen direnişlerle, şehitlerle yazılmıştır. Bu büyük mirası daha geniş kitlelere ulaştırmak bizim görevimizdir.
Beyazıt katliamı, ülkemizde yaşanan katliamlardan yalnız biridir. Ülkemizde katliamlar hiçbir dönem bitmemiştir. Faşizme karşı olan bakış açımız net olmalıdır. Faşizmin hedef alındığı, tüm devrimci-demokrat öğrencilerin faşizme karşı birleştiği bir mücadele örgütlemek zorundayız.
Faşizme karşı ancak cüretli, militan bir mücadele verilerek zafer kazanılır. Ki Dev-Genç, bu mücadeleyi dünden bugüne,Hatice Özenlerden Pınarlara- Harika Kızılkayalara ön safta sürdürüyor.
16 Mart Beyazıt Katliamını Unutmadık Unutturmayacağız!
Kahrolsun Faşizm Yaşasın Mücadelemiz
16 Mart Katliamı’nın yıldönümünde Dev-Genç’liler 16 Mart Marşını söylüyor (16 Mart 2022)
*16 Mart / Grup Yorum
dağ gibi yiğidim zeybeğim yoldaşımsın
oğlum kızım yüreği sinesine sığmayanımsın
buzlu çekmecelerde kız buzlu çekmecelerde erkek
ve buzları eriten sessiz ezgi
nasıl bir şeysin ki
kucağında ninnilenir dağlarımızın geleceği
göğe çevir gözünü namlu göğe çevir
korkunçsun bomba sus
sus düştüğün yerde ne olur sus bomba sus
basma gürültünle taze soluğuma yolum uzun sus
göğe çevir gözünü namlu göğe çevir
eli kulağında bitecek cehennem dolanı
yunup arınacak kara basanından
soluklanacak derslikler
bitecek halkımın özlemi
süt toprak torna üretenin olacak
bitecek yurdumun özlemi
sesini bulacak her karışı
sesini bulacak beyazıt
güvenin sevginin sesini
hepsini görür nasılsa
nasılsa hepsini yaşar
havada kalmaz
mutlak bulacak avazım kendine bir yer
çitler kesilir birer birer
cop ve bomba alt edilirler
biz ki gürleyen birer volkanız
beyazıt patlayan krater
mart’ın onaltısında yedi can
düştük gün ortasında yedi can
bin dallı yasemen olup yeşerdik
faşizmin karşısında yedi can
çaldığım özgürlük ateşini
ülkemin koynunda büyütmek
değil lale bahçelerinden değil
barut yakan avazdan (soluktan) geçer