ADALET İSTİYORUZ!
Dün 2 Temmuz 1992’de 33 aydın insanın ve iki otel çalışanının diri diri yakıldığı Madımak davasının duruşması vardı. Davanın zaman aşımından kaynaklı düşmesine karar verdi mahkeme.
Aksi bir karar bekleyen yoktu zaten. Bir yıl önce Cumhurbaşkanı kararıyla Madımak katillerini serbest bırakmışlardı. Asıl failler ise çoktan yurtdışına çıkarılmış ve Avrupa ülkelerinde yaşamaya devam ediyor.
Daha dün Yargıtay başkanı hakimlere adil olun demedi mi? Yargıtay hukukun egemen sınıfın çıkarlarını düzenleyen kurallar bütünü olduğunu bilmiyor mu? Biliyor hem de adı gibi…
Sivas Madımak’ta yakılan canlar için mahkemenin verdiği karar hükümsüzdür. Katliamın zaman aşımı olmaz, katillerin affı olmaz!
Bir gün Hz. Ali’nin taraftarlarının yoğun olduğu Küfe’den, bir Arap, devesiyle Şam’a gelmiş. Şam sokaklarında dolaşırken biri ona yanaşmış:
– Ver o dişi deveyi bana! demiş. Tartışma büyümüş, Küfe’den gelen adam, “Bu deve benimdir, üstelik dişi değil, erkektir” diye itiraz etmişse de anlaşamamışlar. Konu Muaviye’ye yansımış.
Halk meydanda toplanmış… Muaviye, Küfe’den gelenle Şam’da deveye sahip çıkan yerliyi dinledikten sonra, kararını açıklamış:
– Bu dişi deve Şamlınındır!
Sonra toplananlara dönmüş ve sormuş:
– Ey cemaat, bu dişi deve kimindir?
Cemaat hep birlikte bağırmış:
– Şamlınındır!
Küfeli şaşkın bir vaziyette devesinin ardından bakakalırken, Muaviye onu yanına çağırmış:
– Ey Küfeli, dinle! Sen de ben de biliyoruz ki, bu deve senindir ve dişi değil, erkektir. Ama sen Küfe’ye dönünce gördüklerini Ali’ye anlat ve de ki: “Ey Ali, Muaviye’nin, dişi deveyi erkekten ayırt edemeyen, o ne derse evet diyen 10 bin adamı var! Ayağını denk al!”
Ülkemizdeki adalet sistemi bu…