TAYAD, BİR DİRENİŞ KALESİ, BİR GELENEKTİR!
BİR YANI HAPİSHANE BİR YANI MEZAR OLAN DEVRİMCİ MÜCADELEDE EVLATLARIMIZI HİÇBİR ZAMAN YALNIZ BIRAKMADIK!
EVLATLARIMIZA SADECE ANNE BABA DEĞİL, YOLDAŞ OLDUK!
EVLATLARIMIZA “DİRENMEYİN, TESLİM OLUN” DEMEDİK, DEMEYECEĞİZ!
TAYAD’LI ANALARIN SÜTÜ, BABALARIN HAKKI FAŞİZME DİRENEN EVLATLARINA HELALDİR!
KUYU TİPLERİNDE AĞIRLAŞTIRILMIŞ TECRİDE BOYUN EĞMEYEN EVLATLARIMIZI ALINLARINDAN ÖPÜYORUZ!
TARİHİMİZ ONURLA, GURURLA, ZAFERLERLE YAZILMAYA DEVAM EDİYOR, EDECEK!
1980’lerde faşist cunta ile TEK TİP ELBİSE ile siyasi olarak kimliksizleştirme dayatıldı. Bu işkenceyi 1984 Ölüm Orucu Direnişi’yle, 4 şehitle parçaladık. Cuntanın karanlığını direnişimizle aydınlattık. Cunta sonrasının ilk demokratik eylemini örgütledik. TAYAD’ı kurduk. Cunta kurumsallaştı.
1990’larda emperyalizmin ve oligarşinin katliamlar, infazlar ve gözaltında kayıplar politikasına ve Eskişehir Tabutluğu hücre saldırısına karşı 1996 Ölüm Orucu Direnişi’ni gerçekleştirdik. Eskişehir Tabutluğu’nu iki kez kapattırdık.
TAYAD olarak gözaltında kayıplarımızı tek tek, tırnaklarımızla kazarak aradık. İnfazları teşhir ettik, şehitlerimizi mezarsız bırakmadık. Biz, 30 bin gözaltında kaybı olan Arjantin olmadık çünkü TAYAD sadece bir aile örgütlenmesi, destekçi bir grup olarak kalmadı.
TAYAD olarak 1996 Ölüm Orucu Direnişi’ne biz de dışarıda ikisi TAYAD’lı olmak üzere üç kişilik ekiple DETUDAP (Devrimci Tutsaklarla Dayanışma Platformu) olarak ölüm orucu yaparak katıldık. Cunta döneminde hapishane kapılarında öğrendiğimiz devrimci mücadeleyi büyüterek, evlatlarımız için ölümü göze alan, bedenini ölüm orucuna yatıran yoldaş anne, babalara dönüştük.
2000’lerde “Ya düşünce değişikliği ya ölüm” saldırısına, 19-22 Aralık Katliamı’na ve F Tipi hücre saldırısına karşı 7 yıl boyunca direndik, 122 şehitle zafer kazandık. Dünya tarihinin gördüğü en büyük ve en uzun ölüm orucu direnişiyle cevap verdik saldırıya. 122 kez öldük, yenilmedik. Teslim olmadık. 122 şehitten 10’u TAYAD’lıydı. TAYAD tarihine bu onuru da yazdık.
İstanbul’da Armutlu direniş merkezi olurken, Ankara’da Abdi İpekçi Parkı’nı 1230 gün boyunca direniş merkezine dönüştürdük. Zaferi direnerek kazandık.
Hasta tutsakları tahliye ettirmede ilk zaferimizi kazandık: Güler Zere!
2010’larda emperyalizm, “teröre destek olan ülkeler” ve “terör örgütleri” listeleriyle saldırıya geçti.
Devrimcilerin başlarına ödüller konuldu. Ülkeler işgal edildi. Düşmanın ideolojik ve askeri saldırıları karşısında “barış”tan başka bir politika üretemeyenler, teslim ve tasfiye olup silahlarını betona gömme veya emperyalizmle işbirliği noktasına geldiler.
Hasta tutsaklarımızın özgürlüğünü kazanmaya devam ettik.
2016-2018 arası OHAL süreci yaşandı. İçinde yayınevleri, üniversiteler, dernek ve vakıfların da olduğu 2761 kurum kapatıldı.
Özgür Tutsaklar, keyfi yasak, baskı, avukat-görüşkitap sınırlamasına karşı, 10 Temmuz 2016’daOHAL’den 11 gün önce bulundukları tümhapishanelerde “SÜREKLİ FAŞİZME KARŞI SÜREKLİ DİRENİŞ” kampanyası başlattı.
Mühürleri söküp attık, OHAL yasaklarını tanımadık.
Üstüne üstlük 2016 yılında kurduğumuz SEVGİ ERDOĞAN VEFA EVİ ile kurumlaşmalarımızı ileri taşıdık.
TAYAD, Dersim’de 11 gerillanın bombalanmış cenazelerinden geriye kalan kemikleri alabilmek için ölüm orucu direnişi örgütledi. 11’lerin içinde bir oğlu da bulunan Kemal Gün öncülüğündeki direniş 90 gün sürdü. 165 parça kemiği direnişimizle teslim aldık, şehitlerimizi mezarsız bırakmadık.
2020’ler hak bilme, hak arama, hak alma mücadelesinin derinleştiği bir süreç oldu. Adil yargılanma hakkı için, konser yapma hakkı için, itirafçı yalanlarıyla haksız tutuklamalara karşı bedenlerimizi ölüm orucuna yatırdık yine. Çünkü en yüksek hak arama eylemi ölüm orucudur. Dört şehit verdik. Ölüm orucu direnişini sürdürdük ve bu kez şehitlik olmadan zaferi kazandık.
S, R, Y VE YÜKSEK GÜVENLİKLİ KUYU TİPİ HAPİSHANELER AÇILDI.
KUYU TİPİ SALDIRISININ ÖZÜ:
1) TECRİDİ DERİNLEŞTİR
2) ÖRGÜTLÜ HALKI DAĞIT
3) TASFİYE EDEMEDİĞİNİ KUŞAT
HEDEF:
DİRENME HAKKIMIZA SALDIRIDIR.
HER TÜRLÜ BASKI, HAK GASBINI MEŞRU HALE GETİRMEKTİR.
DEVRİMCİLERİ VE DEVRİME OLAN İNANCI BOĞMAK, İDEOLOJİK KUŞATMAYI DERİNLEŞTİRMEK, EMPERYALİST FAŞİST TERÖRÜ, SALDIRILARI MEŞRU HALE GETİRMEKTİR.
Biz Hiç Politikasız Kalmadık.
Yine Direniyoruz. Özgür Tutsaklarımız Ölüm Orucu ve Süresiz Açlık Grevi Direnişleriyle Kuyu Tipleri Saldırısını Durdurmak için En Önde Dövüşüyorlar.
S, R, Y VE YÜKSEK GÜVENLİKLİ KUYU TİPİ HAPİSHANELER YASA DIŞIDIR.
Sürgün Sevkler Suçtur, Keyfidir.
Direnişin Talepleri Haklı ve Meşrudur.
Dostumuz da Düşmanımız da Bizi Teslim Bayrağını Çekerken Görmedi.
Evlatlarımız Hapishanelerde Tecrit İşkencesi Altındayken; Evlatlarımız Kuyu Tiplerinde Ağırlaştırılmış Tecrit ile İmha Edilmek İstenirken TAYAD’lı Aileler Olarak Biz de Direnişteyiz.
Anjiyo Olan Annelerimizle, Dışarı Tek Başına Çıkamayacak Kadar Rahatsız Olan Babalarımızla, Kulağı Duymayan Annelerimizle, Tekerlekli Sandalyedeki Yoldaşlarımızla Zulmün Kapısına Dayandık, Hakkımızı Arıyoruz.
EVLATLARIMIZI ÖLDÜRMENİZE, ONLARI AĞIRLAŞTIRILMIŞ TECRİTLE KATLETMENİZE İZİN VERMEYECEĞİZ.
NURETTİN KAYA VE TÜM DİRENİŞÇİLERİN TALEPLERİ KABUL EDİLSİN,
KUYU TİPİ HAPİSHANELER KAPATILSIN!
SUÇ İŞLEMEYİN, TECRİDE SON VERİN!