Yüksel Direnişçileri, KESK’ten Nasıl ve Neden Tasfiye Edildi? (4)

Emperyalizmin Ülkemizdeki Yağma ve Sömürüsüne, GATT Ve GATS Saldırılarına, AKP Faşizminin Ohal’ine Karşı En Güçlü Barikat: Yüksel Direnişi (22. Bölüm)

Emperyalizmin güdümünde çalışan sendikaların gerçek yüzlerini anlatmaya devam ediyoruz.

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de KESK, DİSK, TMMOB, TTB, TBB gibi “demokrat” görünümlü sendika ve meslek örgütlerinin amacı aynıdır:

Sınıfsal çelişkileri yumuşatmak,

Ezilen halkın patrona ve devlete yönelik kinini törpülemek

Emperyalist sömürüyü derinleştirmek ve süreklileştirmek

Tüm devrimci dinamikleri yok edip TAMAMEN düzeniçileştirmek!

Yazılarımızda çok sık vurguladığımız bir siyasi gerçek vardır: “İşbirlikçi sendikalar artık miadını doldurmuştur. Komitelerde meclislerde birleşelim!” Bunu biraz açalım.

Kuruluşlarından itibaren sendikalar; devrimciler ile reformizm ve revizyonizmin bir ideolojik çatışma alanı olmuştur. Tartışmanın temel noktalarından birini DELEGE sistemi oluşturur. Biz, delege sistemine hep karşı çıktık.

Delegenin sözlük anlamı “kendisine yetki verilerek bir yere veya birinin katına gönderilen kimse, elçi” demektir. Yani üyeler kendilerini ifade edemez, kendisi kendisini yönetemezmiş gibi yönetimlere yakın yahut da en azından kendi çıkarlarına dokunmayacakları kişilerden oluşturmaya çalıştıkları delegelerle yönetmeye çalışırlar.

Emekçilerin doğrudan katılımından korkarak delege sistemini savunanlar, zaten orayı işletmeme ve hak alma mücadelesi yürütmeme konusunda karar vermiş demektir. İşbirlikçi sendika yönetimlerinin bu anlayışı, en temel tartışma konularından biri olmuştur.

Sendikaların işleyişi, delege sistemine dayanır ve delege sistemi demek üyelerden ve halktan kopmak demektir. Ama bizim ülkemizde hak alma ve direnme geleneğinin yaratıcısı devrimciler sayesinde; delege sistemi bile, DİSK ve KESK istedikleri hızla tabandan kopamamış, reformist ve işbirlikçi yüzünü yıllarca gizlemeye çalışmıştır.

Çünkü Devrimci İşçi Hareketi’nin ve Devrimci Kamu Emekçilerinin ideolojik mücadelesi ve cüretli, militan eylem tarzı, tabanı, dinamik ve direnme çizgisinde tutmuştur. Devrimcilerin etkilediği, az ya da çok hak alma bilincine, sınıf bilincine, antiemperyalist bilince sahip işçiler ve kamu emekçileri bugün hâlâ vardır.

Devrimcileri engel olmaktan çıkarmak isteyen emperyalizm ve işbirlikçi oligarşi; anayasalarla, cuntalarla, katliam ve işkencelerle, örgütsüzleştirme ve yozlaştırma saldırılarıyla, ağır baskı ve yasaklarla ama en çok da “solu solla vurma” politikasıyla sendikaları gittikçe daha çok işbirlikçileştirdi. Sola ve devrimcilere saldırıda bir silah haline getirdi. Delege sistemi, sendikaların misyonunu anlatan en temel göstergedir.

Sendikalar; üyelerin ve halkın yaşadığı sorunlardan kopuk, yalnızca iktidarın izin verdiği ölçüde muhalefetçilik oynayarak üyelerini oyalayan, emperyalizmin sömürüsünü ve faşizmin zulmünü meşrulaştıran bir rol oynadılar. Bu politikaları, sendika yönetimlerine çöreklenmiş reformistler aracılığıyla hayata geçirdiler.

Sosyal Demokrasi ile Faşizm, İkiz Kardeştir

Sosyal Demokratlar Olmadan, Burjuvazi Sadece Faşist Baskıyla Yönetemez!

Doğanın yasasıdır; baskının olduğu yerde direniş de vardır. Faşizmin baskı ve zoru; bir yandan korku ve geri çekilme yaratırken, öte yandan halkın öfkesini büyütür ve militanlaştırır. Bıçak kemiğe dayandığında yoksul halkımız, Marks’ın ifadesiyle zincirlerinden başka kaybedecek şeyi olmayanlar “gayrı yeter” der.

Sonunda ölüm de olsa, artık boyun eğmeyeceği, direnip savaşarak kahramanlaştığı bir noktaya gelir. Sınıflı toplumlar tarihi boyunca ezen ve ezilen ilişkisi hep bu şekilde olmuştur.

Bunu bilen burjuvazi, yanına sosyal demokratları katmıştır. Sosyal demokrasi ile faşizm birbirini besler, büyütür.

Stalin’in ifadesiyle söylersek “Faşizm, burjuvazinin bir savaş örgütüdür ve sosyal demokrasinin aktif desteğine dayanır”

Bu gerçeği, Yüksel Direnişi özelinde çok çıplak biçimde görmek mümkündür. “AKP faşizmine ve emperyalizmin GATT GATS yaptırımlarına direnirseniz, karşınızda bizi bulursunuz” demek olan saldırılarda; direnişçileri linç ederken, yerlerde sürüklerken, sendikalardan ihraç ederken, burjuvazinin sınıf kiniyle saldırdılar.

Sokaklarda eylem yapanları coplayan polisin halka duyduğu kin ile CHP, HDP, ÖDP, EMEP, HALKEVLERİ’nin devrimcilere duyduğu kin de odur. Bu söylediğimizi abartılı bulanlar ya reformizmin safındadır ya da gerçeklere gözlerini kapatanlardır. Tavsiyemiz, DİSK ve KESK yöneticilerinin devrimcileri linç ettiği görüntüleri tekrar tekrar izlemeleridir.

Reformizm, burjuvazinin safından aynı sınıf kiniyle saldırıyor; çünkü DİSK ve KESK, emperyalizmden sadece fon almıyor. Fonlarla birlikte aynı zamanda burjuva düşünce ve yaşam tarzını, siyaset yapma tarzını da alıyor. Onların aklıyla düşünüyor, onların diliyle konuşuyor, onların ideolojisiyle yaşıyor, düzenin yıkılacağı kaygısı taşıyor. Bu yüzden de tıpkı burjuvazi gibi halka ve devrimcilere düşmanca saldırıyor!

DİSK’in işten attığı çaycı Oya Baydak, Devrimci İşçi Hareketi öncülüğünde direnişe başladı. Arzu Çerkezoğlu’nun talimatıyla farklı şehirlerden otobüslerle 300 işçiyi İstanbul’a getirildi. 13 Temmuz 2015 günü; eylem için çağırmadığı işçileri ve şube yöneticilerini, devrimcilere saldırtmak için topladı Arzu Çerkezoğlu. Direnen işçileri, Halkın Hukuk Bürosu avukatlarını, Halk Cephelileri, direnişçileri beyzbol sopalarıyla dövüp, devrimcileri linç ettiler. Amerikan sendikacılığının ülkemizdeki temsilcisi DİSK yöneticisi HALKEVCİ Arzu Çerkezoğlu, bu saldırıların mükâfatını, konfederasyona başkanı yapılarak aldı.

KESK yöneticileri de aynı kinle saldırdılar 15 Ekim 2018’de AKP’nin talimatıyla Yüksel Direnişçilerine. AKP’nin Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç’un direktiflerini uygulayarak sendikacılık oynamaya devam edebileceklerini sandılar. Ancak direnişçiler, ilk andan itibaren direnişi yükselterek, teşhiri büyüterek boşa çıkardılar saldırıları.

Devrimcileri Tasfiye Edenler, Kendileri Tasfiye Oldular!

Süleyman Soylu ile el sıkışan DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu; Halkevleri’nden tasfiye edildi.

Meral Akşener ve Temel Karamollaoğlu’yla el sıkışan SOL Partili Aysun Gezen ile EMEP’li Elif Çuhadar; KESK’ten tasfiye edildi.

1 Mayıs 2024’te emekçileri Saraçhane’de polis saldırısına terk edip kaçan DİSK, KESK, TMMOB, TTB; halka el birliğiyle ihanet ederken sonrasında yine birbirlerini suçladılar.

Devrimcileri tasfiye edince “meydan bize kalır” hesabı yapan ahlaksızlar, sınıf mücadelesini tasfiye ederken kendileri tasfiye oldular. DİSK ve KESK her geçen gün üye kaybetti, inandırıcılığını yitirdi, halk düşmanlığını gizleyemez hale geldi.

“Rojava devrimi” diyerek 28 ABD üssünü savunan, “Vergide adalet” diyerek faşist devletin soygun düzenini meşrulaştıran, “Filistin’de iki devletli çözüm”ü savunarak Birleşmiş Milletler kriterleri uygulanmasını isteyen, sınıfına ihanet eden sendikalar zaten emperyalizmin safındadır.

Böyle bir sendikacılığın işçilere, kamu emekçilerine, halka verebileceği HİÇBİR ŞEY YOKTUR!

Sendikalar Miadını Doldurdu

Biz Ne Yapmalıyız?

✭İşçilere, kamu emekçilerine sendikaların gerçek yüzünü anlatacağız. Önce uzlaşan, sonra işbirlikçileşen sendikaları halkımıza teşhir edeceğiz.

✭Komiteler ve Meclisler kuracağız.

Nasıl?

✭Eğiterek

✭Militan eylem çizgisi ile

Emekçiler; kendi öz örgütlenmesi olan komitelerde ve meclislerde, kendi sorunlarının çözüm yollarını öğrenecek. Kendi hakları, özgürlükleri, geleceği için mücadele etmeyi ve kazanmayı öğrenecek. Kendi kurtuluşuna giden yolu yapmayı öğrenecek.

YILLARA GÖRE KESK’İN ÜYE SAYILARI:

Yıl 2012 üye sayısı 240.304 (iki yüz kırk bin üç yüz dört)

Yıl 2013 üye sayısı 237.180 (iki yüz otuz yedi bin yüz seksen)

Yıl 2014 üye sayısı 239 700 (iki yüz otuz dokuz bin yedi yüz)

Yıl 2015 üye sayısı 236.203 (iki yüz otuz altı bin iki yüz üç)

Yıl 2016 üye sayısı 221.069 (iki yüz yirmi bir bin altmış dokuz)

Yıl 2017 üye sayısı 167.403 (yüz altmış yedi bin dört yüz üç)

Yıl 2018 üye sayısı 146.287 (yüz kırk altı bin iki yüz seksen yedi)

(Rakamlar 7 Temmuz 2018 tarihli Resmi Gazete’den alınmıştır)

Haftaya Yüksel Direnişi’ni ve sendikaları anlatmaya devam edeceğiz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Benzer Yazılar