Zafer Direnen Filistin Halkının Olacak

Heval Ebru Sohbetler’de bu hafta haftanın hukuk gündemini, birinci yılında Amasra maden katliamını, katledilen 43 işçinin ailelerinin adalet talebini, yargı süresinde yaşananları ve İsrail‘in Gazze‘de işlediği savaş suçlarını, emperyalizmin iki yüzlülüğünü konuştuk.


Haftanın hukuk gündeminde AKP faşizminin halkın avukatlarına ve Halk Cephelilere yönelik „isimsiz telefon ihbarı“ senaryosuyla yaptığı operasyonlar, baskınlar ve gözaltılar ile ülkemizdeki çete-polis-yargı işbirliğine dair ortaya çıkan yeni „skandalları“, bir başsavcının HSK’ya ihbarı ile ortaya çıkan rüşvet çarkını, para karşılığı verilen hukuksuz kararlar vardı. Elbette en önemli gündem yine Filistin’di, Filistin halkının direnişi ve israil siyonizminin emperyalizmin desteğiyle dünyanın gözleri önünde işemeye devam ettiği katliamlardı.


Emperyalizmin ortadoğudaki kuklası, koçbaşı siyonist İsrail devleti, Gazze’de Filistinlilerin üzerine bomba yağdırıyor bir haftadır. Siyonist İsrail rejimi hiçbir hukuk kuralı tanımadan, hiçbir insani değer tanımadan; uluslararası hukuku, savaş hukukunu da yok sayarak, tam bir haftadır Gazze’de sınırsız bir terör estiriyor. İsrail’in bu zorbalığına adına uluslararası toplum denilen, BM gibi, AB gibi örgütlenmelerde bir araya gelen emperyalizm ise sessiz kalmanın ötesinde açıkça destek veriyor. O kadar ki, filistin halkına destek verilmesine bile tahammül edemiyor. Filistinle dayanışma eylemlerini yasaklıyor, filistin dayanışma örtgütlerinin faaliyetlerini yasaklıyor, üyelerini kriminalize ediyor…
ABD ve Batılı ülkelerin desteğini arkasına alan İsrail, dünyanın gözü önünde Gazze’ye ölüm yağdırırken ‘etnik temizlik’e başladı.
İsrail’in yapmak istediği şey açık. Gazze’yi aşamalı olarak tamamen işgal etme niyetinde. Önce kuzeyi boşaltıp, kuzeyde yaşayan filistinlileri tahliye edip burayı işgal etmek istiyorlar. Aslında niyetleri tahliye etmek de değil. Filistinlere burayı boşaltın, güneye gidin demelerinin hiçbir gerçekliği yok. Bir buçuk milyon insan nereye gidecek. Kaldı ki burayı terk edenleri, göç edenleri de vuruyor. O zaman bu çağrının, bu uyarının bir tek anlamı var. Ileride savaş suçları mahkemesinde, uluslararası ceza mahkemesinde vs. bir yargılanma durumu söz konusu olursa, „biz uyardık, boşaltın dedik, ama boşaltmadılar“ demek için, sorumluluktan kurtulmak için böyle bir çağrı yapıyor.
1948’den bu yana, İsrail’in Filistin topraklarını işgalini destekleyen, işgalci İsrail’i silahlandıran ve İsrail’in yarım asırdırsürdürdüğü katliamlara ses çıkarmak bir yana, onay veren emperyalistler, Filistin direnişinin İsrail’e karşı gerçekleştirdiği Aksa Tufanı saldırısının hemen ardından İsrail’in yaninda saf tuttular. Onyıllardır İsrail’in katliamlarına onay verenler, “sivillerin öldürüldüğü” iddiasıyla Filistin’e tavır aldılar. Avrupa Birliği, yardımları askıya alırken, örneğin Fransa, yarın Paris’te Filistin’e destek amacıyla yapılması planlanan eylemi yasakladı. Bir çok ülkede emperyalist ülkelerin polisleri, Filistin bayraklarını yasakladılar.
Emperyalistler olmaları gereken yerdeler, kendi cephelerinden yapmaları gereken şeyi yapıyorlar, işbirlikçilerini, taşeronlarını destekliyorlar. İsrail’in katliamlarını, işlediği savaş suçlarını meşrulaştırmaya çalışıyorlar, bu suçlara ortak oluyorlar. Biz de halklar cephesinden yapmamız gerekeni yapalım, olmamız gereken yerde olalım, Filistin halkının bu onurlu, haklı ve meşru direnişini
destekleyelim.
Enternasyonalizm halkların kan kardeşliği, dayanışma halkların en güçlü silahıdır. Bu silahı kuşanarak, ezilen, sömürülen, emperyalizmin ve işbirlikçi iktidarların zulmü altında inleyen dünya halklarına bir kez daha umut olan Filistin halkının direnişini destekleyelim.

Emperyalizm ve İşbirlikçileri Yenilecek Direnen Halklar Kazanacak!

Zafer Direnen Filistin Halkının Olacak!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Benzer Yazılar