Anadolu’nun hiçbir bölgesi, örgütlenme ve mücadele açısından, devrimin zaferi açısından “önemsiz” veya “vazgeçilebilir” değildir. Ama yine de Marmara Bölgesi’nin önemliler içinde en önemlilerinden biri olduğunu belirtebiliriz. Kapitalizmin gelişkinliğiyle, nüfus yoğunluğuyla, oligarşi açısından taşıdığı ekonomik önem nedeniyle, stratejik bir bölgedir. Oligarşinin Marmara Bölgesi’ndeki karşı devrimci örgütlenmesinin yoğunluğu da devrimci mücadelenin yoğunluğu da bu stratejik önemi göstermektedir zaten.
MARMARA BÖLGESİ HALKI PARTİ-CEPHE’Yİ YAKINDAN TANIR ANTİFAŞİST, DEMOKRAT KESİM YOĞUNDUR
Marmara Bölgesi’nde THKP-C’den DHKP-C’ye, süren kavgada Cephe’nin ayak basmadığı il, ilçe yoktur. Birçok köyünde de devrimci çalışma yürütülmüştür.
15-16 Haziranlarda İzmit’te Dev-Genç’liydik. İşçilerle omuz omuzaydık. 1970’li yıllar boyunca Bursa’da, Tekirdağ’da, Çanakkale’de, İzmit’te ve bölge genelinde faşist terörün karşısına devrimci şiddetle çıktık. Faşist yuvaları ve odakları bir bir dağıttık. Halkın antifaşist mücadele ve direnişinde Parti-Cepheli, Dev- Genç’li, Devrimci Sol’cuyduk.
12 Eylül’den sonra da vazgeçmedik savaşımızdan. Silahlı eylemlerimizle ve direnişimizle cuntanın karşısına dikildik. 1985’ten itibaren gençliğin militan mücadelesini, işçi sınıfının ilk grevlerini örgütleyerek direnişlerle büyüdük.
1990’lı yıllarda İzmit’te, Maga Deri Direnişinde, fabrika işgallerindeydik. Devrimci şiddet eylemlerimizle işçi sınıfının mücadelesine omuz verdik, öncülük yaptık.
1991-92’de silahlı savaşımızla faşist katillerden, halk düşmanlarından, hesap sorduk. Gün oldu 12 Temmuz Katliamının hesabını sorduk, gün oldu işkenceci katillere karşı halkın adaleti olduk. 1996’da yoksul köylülerin “Çiftçiyiz Haklıyız Kazanacağız” sloganlarıyla patlayan öfkesi olduk. Bursa Karacabey, İznik, Gemlik, Mudanya, Mustafa Kemalpaşa, Tekirdağ, Balıkesir, Çanakkale ve Ege’den Karacabey’e gelen on binden fazla köylünün yoksulluğa sömürüye ve zulme karşı isyanıyla birlikteydik.
Bunlar, Cephe’nin mücadelesinin yaygınlığı içinde birer damladır. Sonuçta, uzun yıllardır bölgede sürdürdüğümüz silahlı savaşla, örgütlenmelerimizle, yarattığımız direnişlerimizle bölgede geniş ve yaygın bir Parti- Cephe potansiyeli vardır. Parti-Cephe’yi sahiplenen bir halk vardır.
Bir bütün olarak Trakya, Edirne, Kırklareli, Tekirdağ ayrıca Kocaeli, Bursa, Çanakkale, antifaşist potansiyelin, demokrat kesimlerin oldukça yoğun olduğu yerlerdir. Bu potansiyelin bir kısmı, seçim dönemlerinde düzen soluna yönelse de devrimci alternatife yönelim de her zaman güçlü olmuş, devrimci örgütlenmenin kesintisizliği her dönem sağlanabilmiştir.