Bir İşkence Yöntemi Olarak Tecrit Politikası

Halkın Sesi Radyo’da 12 Ekim Perşembe günü yayınlanan Yıldızlı Yürek Kültür Sanat programının kaydını paylaşıyoruz.

Emperyalizmin Ve Faşist İktidarların Halkların Kurtuluş Mücadelelerine Karşı En Etkili Silahı Tecrit;

Tecrit bir işkence yöntemidir. İnsan bedeninde yaralar açmıyor; ama uzun vadede insan bedenini kullanılamaz, en önemlisi beyni vücuda hükmedemez hale getiriyor.

Fiziksel ve düşünce biçimi olarak yıpratıyor, ağır ağır ama hedefinden şaşmadan ve sistemli olarak çökertiyor.

Emperyalizmin ve faşist iktidarların direnenlere yönelik politikası ve pratiği budur.

Teslim almanın en güçlü aracı tecrittir. Terör, işkence ve katliamlarla teslim alınamayanlara yönelik, son çare olarak tecrit uygulanır. Böylece yalnızlaşma, yabancılaşma ve yozlaşma yaratılmaya çalışılır. Bunun için tecrite alınan kişi, insana dair tüm duygu ve ortamdan yalıtılır. Bu yalıtma koşulları, güçlü bir inanç ve iradenin olmadığı bir yerde, örgütlü yaşanmayan, kolektif olunmayan bir yerde kişiyi hayvanileştirir. Kendi kendini yemesi ve imha etmesi sağlanır.

Anadolu Topraklarında, Cephe Tutsaklarının Tecrite Karşı Direniş Programlarıyla Yenilmiştir!

Tecrit bizzat emperyalizmin kendi muhaliflerine ve halkına uygulayarak deneyim kazandığı bir politikadır! Çıkan sonuç: bir devrimci hareket tecrite direnirse, yenilmezse halkı için yaşayabilir ve savaşabilir. Tutsağın direniş damarı kuruduğunda, halkın en soylu damarı olan devrimcilik de yok olabilir.

Onun için emperyalist karargahlarda alınan kararın adı “ya düşünce değişikliği ya ölüm” olmuştur.

Onun için Marksist Leninist devrimcilerin kararı “ya zafer ya ölüm” olmuştur.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Benzer Yazılar