EMPERYALİZMİN HİZMETİNDE BİR PARTİ CHP
BURJUVA KÜLTÜRÜN YAYICISI BİR KADIN ŞEVVAL SAM
ŞEVVAL SAM CHP’Lİ KONAK BELEDİYESİ’NDEN 2 SAATLİK KONSER İÇİN 5 MİLYON 300 BİN LİRA ALDI!
Faşist AKP İktidarında Gazeteciler, Sanatçılar, Yeri Geldiğinde Baskı, Tehdit ve Dayakla, Yeri Geldiğinde Para, Konum, Kariyer Verilerek Sistemin Gazetecisi, Sanatçısı Haline Getirilirler!
SİSTEMİN SANATÇISI, SİSTEMİN GAZETECİSİ OLMAYI REDDEDENLER YASAKLARLA, BASKILARLA, İŞKENCELER VE TUTSAKLIKLARLA CEZALANDIRILIRLAR!
HAPİSHANELERDE TECRİT VE FİZİKİ İŞKENCELERLE, SOKAKLARDA KURŞUNLARLA KATLEDİLİRLER!
GRUP YORUM YASAKLIDIR TÜRKİYE’DE!
Defalarca Kurumları Polis Tarafından Basıldı, Talan Edildi, Enstrümanları Kırıldı, Çalındı, Gözaltına Alındılar, İşkencelerden Geçirildiler!
Hapishanelerde ve Dışarda Tecride, Baskılara, Yasaklara, Adaletsizliğe Karşı Açlık Grevi, Ölüm Orucu Direnişi Yaptılar!
YILDIZLI YÜREK İBRAHİM GÖKÇEK VE ÖLÜMSÜZ ŞARKI HELİN BÖLEK ŞEHİT DÜŞTÜLER!
ŞEVVAL SAMLAR, KİPTAŞ İLE HALKIMIZIN EVİNE EL KOYAN CHP’Yİ, CHP GENEL BAŞKANININ HALKI ALDATAN POLİTİKASINI, POKER DİLİNİ MEŞRULAŞTIRIYORLAR!
NEDİR BUGÜN CHP’NİN MİSYONU?
AKP Faşizminin Yönetemediği Bir Ülkede, Emperyalist Çıkarların Korunması için İktidara Hazırlanan Bir Partidir!
CHP Genel Başkanının Halkımızın Kaderini Poker Dili ile Futbol Dili ile Emperyalizme Peşkeş Çekmesini Meşrulaştırıyor Şevval Sam!
HALKA İHANETİN MEŞRULAŞTIRILMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ!
KAPISINDA İŞTEN ATILAN İŞÇİLERİN PROTESTO GÖSTERİSİ YAPTIĞI CHP’Lİ İZMİR KONAK BELEDİYESİ KONSER İÇİN ŞEVVAL SAM’A 5 MİLYON 300 BİN LİRA ÖDEDİ!
Sahilleri Lağım Kokan İzmir’in CHP’li Büyükşehir Belediyesi de Geçtiğimiz Yıllarda İzmir’in Kurtuluş Yıl Dönümü Gerekçesiyle Sadece 1,5 Saat Süren Tarkan Konserine 23,5 Milyon, Yılbaşındaki Gülşen Konserine ise 10,2 Milyon Lira Saçmıştı!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 29 Ekim Konseri için Hadise’ye 6 Milyon Lira Ödediği de Medyada Çarşaf Çarşaf Yer Aldı!
Tarsus Belediyesi’nin ise İrem Derici’nin Verdiği Konser için 3 Milyon Liraya Anlaştığı Konuşuluyor!
MİLYONLARI SAÇIYORSUNUZ YETERKİ GRUP YORUM UNUTULSUN… ÖYLE Mİ?
GRUP YORUM HALKTIR UNUTTURULAMAZ
EMPERYALİZMİN HİZMETİNDE BİR PARTİ CHP
BURJUVA KÜLTÜRÜN YAYICISI BİR KADIN ŞEVVAL SAM
BU ÜLKEDE NET ASGARİ ÜCRET 17002 TL
CHP’Lİ BELEDİYELER, 2024 YILINDA, ŞEVVAL SAM’A KONSERLERİ İÇİN 50 MİLYON LİRANIN ÜZERİNDE VERDİLER.
İKİ SAATLİK BİR KONSER İÇİN İSE 5 MİLYON 300 BİN LİRA ÖDEDİLER
BU CHP HALKIN PARTİSİ OLABİLİR Mİ?
BU ŞEVVAL SAM HALKIN SANATÇISI OLABİLİR Mİ?
BU CHP HALKIN SORUNLARINI ÇÖZEBİLİR Mİ?
BU ŞEVVAL SAM HALK İÇİN SANAT YAPABİLİR Mİ?
Şevval Sam’ın CHP’li Konak Belediyesi’nden iki saatlik konser için 5 milyon 300 bin lira alacağı ortaya çıktı. Şevval Sam’ın 2024 yılı içinde CHP’li belediyelerden toplam aldığı toplam para miktarı tam 50 milyon lira.
PEKİ, BU KADAR PARA NEDEN?
Dün belediyeler üzerinden halkı soyan AKP’ydi. Belediyelerin milyarlarca liralık borçları ortaya saçıldı. Bu borçları ortaya saçanlar CHP’lilerdi. Şimdi belediyeler üzerinden halkı soyanlar CHP’liler.
Bu kısır döngü faşist sistem içinde değişmiyor. Kendine demokrat diyen düzen partisinin, tutucu, milliyetçi, dinci sıfatlı düzen partilerinden bir farkı yok. Çünkü hepsinin babası aynı, hepsi aynı efendinin uşakları, hepsi aynı ahtapotun kolları.
Bu tablo CHP’yi umut gibi gören halkımıza CHP’nin umut olmadığını gösteriyor. Aynı zamanda da CHP’yi umut gibi pazarlayanların bu iktidar olanaklarından nemalanan asalaklar olduklarını gösteriyor.
Bu tablo bize Şevval Sam gibi kendini solcu, halk sanatçısı gösterenlerin, halkla bir ilgilerinin olmadığını, kendilerini paraya satmış asalaklar olduklarını gösteriyor.
Ama konu sadece bunlar değil çünkü 50 milyon liranın bir sanatçıya verilmesinin Şevval Sam gibilerinin düzen içinde üstlendiği rolle ilgisi vardır. Düzenin meşrulaştırılmasına, düzen kültürünün, ahlakının, sömürü düzeninin meşrulaştırılmasına hizmet ettiği için, halkın düzene karşı öfkesini, tepkilerini yatıştırmaya hizmet ettikleri için, kısacası sınıflar savaşında burjuvazi saflarında halka karşı bir politik tavır içinde oldukları için bu kadar para veriliyor kendilerine.
SATIN ALMA, BASKI VE TEHDİTLE KULLANMA EMPERYALİZMİN VE FAŞİZMİN BİR POLİTİKASIDIR
Faşist AKP iktidarında gazeteciler, sanatçılar, yeri geldiğinde baskı, tehdit ve dayakla, yeri geldiğinde para, konum, kariyer verilerek sistemin gazetecisi, sanatçısı haline getirilirler.
Sistemin sanatçısı, sistemin gazetecisi olmayı reddedenler, yasaklarla, baskılarla, işkenceler ve tutsaklıklarla cezalandırılırlar. Hapishanelerde tecrit ve fiziki işkencelerle, sokaklarda kurşunlarla katledilirler.
Örneğin; Grup Yorum yasaklıdır Türkiye’de. Defalarca kurumları polisin saldırısına uğradı, gözaltına alındılar, işkencelerden geçirildiler. Hapsedildiler. Hapishanelerde tecride, baskılara, yasaklara, adaletsiz yargı sistemine karşı açlık grevi, ölüm orucu direnişi yaptılar. Şehit verdiler. İbrahim Gökçek ve Helin Bölek yüzlerce gün süren ölüm orucu direnişinin sonucunda şehit düştü.
Hatta küçük itirazları bile düzen cezalandırır. Bunların örneklerinden biri Edip Akbayram’dır. Edip Akbayram Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kahvaltı davetini kabul etmediği için, geriye dönük vergi defterleri incelenmeye alındı. AKP faşizmi kendi düzenine hizmet etmeyene saldırıyor.
Aynı durum, devrimci basın için de geçerlidir.
Sisteme muhalif tüm kesimler, bu baskılardan yasaklardan payını almıştır.
Bunun karşısında halka karşı düzen kültürünü, ideolojisini vermek için kullandığı sanatçılara, hür türlü lüks yaşamı ve olanağı sunuyor. Parayla, sanatlarını da, beyinlerini de satın alıyor, kendi istediği gibi biçimlendirip kullanıyor, sonra mı? İşi bitince bir kenara buruşturup atıyor.
Faşizm ve Emperyalizm Yarışmalarla, Ödüllerle de Kuşatıyor Sanatçıları
En az politik olan, en karmaşık olan, ne olduğu belli olmayan filmler ödül alıyor. Hatta birçok kişinin ortaklaştığı genel kanı, ödüllü filmlerin çok sıkıcı olduğudur.
NEDEN?
ÇÜNKÜ BİZİ, HALKI ANLATMIYOR
Bu filme ödül verenler, zaten bu yüzden ödül veriyorlar. Bunalımı anlatsın, çaresizliği, bencilliği anlatsın diye para ödülü veriyorlar. Dolayısıyla genç yönetmenler, bağımsız yönetmenler, filmlerinde gerçekleri anlatmak yerine, jüriyi ikna etmeye çalışan filmler yapıyorlar. Benzer örnekleri bütün sanat dallarında bulmak mümkün.
Sermaye sahipleri yazar ve sanatçıların büyük bir bölümünü kendi kapısına çekmeyi bu yolla başarıyorlar. 1960-70’li yılların entellektüelleri, sermayenin denetimi altına girmiş, bu kanala akmaya başlamıştır. Böylece sömürünün, baskının meşrulaştırması bu eski solcuların çabasıyla da sağlamıştır. Düzen özellikle de sol görünümlü sanatçıları satın alarak, boyun eğdirerek kullanıyor. Çünkü onlarla düzeni meşrulaştırmak, halkın tepkilerini bastırmak, düzene çekmek daha fazla olanaklı oluyor.
FAŞİZMİN DÜZENİN OLANAKLARINI ÖNÜNE SERDİĞİ, SOLCU GÖRÜNEN DÜZEN SANATÇILARI ŞEVVAL SAM’LA SINIRLI DEĞİL
Örneğin; onlardan biri Yavuz Bingöl, Erdoğan’ın iftar yemeğine katıldığında Okmeydanı Cemevi’nin avlusunda vurulan Uğur Kurt’un kanı bile henüz kurumamıştı. Yavuz Bingöl de kendini solcu gösterip faşizme satan saray soytarılarından biriydi. Tam bir saray soytarısı gibi hareket etti. Berkin Elvan için adalet isteyen 14-15 yaşındaki liselilerin üzerine kurşun yağdırılıyordu…
Yavuz Bingöl böylesi bir süreçte Erdoğan’ın iftar yemeğine katılmıştı. Annesi de bir halk ozanı olan Yavuz Bingöl’ün solcu, demokrat kimliğine saygı gösteren halk onun ismini İzmir’de bir sokağa vermişti. İşte saray soytarıları halkın bu sahiplenmesini, verdiği değeri saraya üç kuruşa satanlardır. Yavuz Bingöl Tayyip’in sofrasına oturduktan sonra, halk buna tepki göstererek, adını verdikleri sokaktan Yavuz Bingöl Sokağı tabelasını söküp yerine Berkin Elvan Sokağı tabelasını astılar.
Örneğin; Yılmaz Erdoğan bir başka saray soytarısı oldu. O da faşist AKP iktidarını şirin göstermek, AKP faşizminin halka karşı işlediği suçların üzerini örtmek için Tayyip Erdoğan’a mikrofon uzatıp “düet” yapmıştı. AKP faşizminin suçlarını, katliamlarını teşhir etmek, bunların karşısında durmak yerine bunların üzerini örtmenin karşılığını örneğin Kelebeğin Rüyası filmi için 500.000 TL teşvik parası vererek “ödüllendirdi” AKP faşizmi.
Yılmaz Erdoğan, Berkin Elvan katledildiğinde “Güle güle Berkin’im, iki gözüm, güler yüzüm, masumum, güle güle utanmalı senden gözyaşlarımız bile” diyordu. Düzen ona Berkin’i değil, onun katillerini sahiplenmeyi öğretti. Fatih Terim Stadı’nın açılışında oynanan gösteri maçında Tayyip Erdoğan’la top koşturdu Yılmaz Erdoğan.
İşte faşizmin karşısında boyun eğen sanatçıyı getirdiği durumun çarpıcı bir örneğidir Yılmaz Erdoğan. Kişilik, karakter, onur, gurur bırakmaz. Değer, ilke, kural bırakmaz. İdeoloji, kültür, ahlak bırakmaz.
Halkımız Haziran 2013’te ayında ayaklandığında pek çok sanatçı halkın yanında, ayaklanmanın içinde yer almıştı. Ama hemen AKP faşizmine hizmet etmek için harekete geçen dalkavuk sanatçılar da vardı. Örneğin bunlardan biri Necati Şaşmaz bir diğeri Hülya Avşar’dı.
Sol kimliğiyle kullanılanlardan biri Sezen Aksu oldu, ona AKP faşizminin yaptığı anayasaya destek verdirdiler, “Yetmez ama evet” dedirdiler. Bir başkası Selda Bağcan idi, AKP’nin konser yasaklarının her gün gündemde olduğu, öyle ki Aleyna Tilki’nin bile konserlerinin yasaklandığı dönemde Selda Bağcan’a konser rekorları kırdırıldı. Çünkü o da Erdoğan’ın sarayda verdiği Selda Bağcan kahvaltı için Saray’ı meşrulaştıran “çağırsalardı ben de giderdim” açıklamasını yaptı.
Grup Yorum’a konser yasakları konurken, kurumları polis tarafından talan edilip, emekçilerinin kolları, parmakları kırılıp, saçları yolunurken, kulak zarları patlatılırken Kardeş Türküler’in tek bir konserinin yasaklanmaması, Haluk Levent’in önünün açılması, reklamının yapılması nedensiz değildir.
KONSER REKORLARI VE ÖDENEN ÜCRETTE REKOR KIRAN ŞEVVAL SAM
Şevval Sam’ın 2024 yılında CHP’li belediyelerden aldığı konserler şu şekilde listelendi;
–08.03.2024 Ankara Büyükşehir Belediyesi
-19.05.2024 Üsküdar Belediyesi
–15.06.2024 Bandırma Belediyesi
–17.06.2024 Süleymanpaşa Belediyesi
–28.06.2024 İzmit Belediyesi
–15.07.2024 Bursa Büyükşehir Belediyesi
–30.08.2024 Manavgat Belediyesi
–06.09.2024 Afyonkarahisar Belediyesi
–12.10.2024 Bodrum Belediyesi
–29.10.2024 Konak Belediyesi
ŞEVVAL SAM ARSIZCA SAVUNUYOR BU TABLOYU…
“Tamamı benim değil, tüm prodüksiyonun parası” demiş. Sözü edilen paranın toplam miktarı 50 MİLYONLİRA.
Şevval Sam da CHP belediyelerinin sahnelerindedüzeni meşrulaştıran, halkın tepkilerini, öfkelerinidüzen içinde söndürmeye hizmet eden, halkın öfkesinidüzene karşı mücadeleye, devrime değil; bir düzenpartisi olan CHP saflarına akmasına hizmet edensanatçıdır. Bu aldığı paralar, söylediği türkülerin karşılığıdeğil, bu misyonunun karşılığıdır.
Faşizmi ve Emperyalizmi Meşrulaştırmak Faşizmin Suç Ortağı Olmaktır
ABD Emperyalizmi, Kültürel ve İdeolojik Hegemonya Kurarak Yönetir, Beyinlerdeki Gizli İşgalle İçsel Bir Olgu Haline Gelir.
ABD Emperyalizmi Sömürüyü Kölece Kabullenecek İnsanlar Yaratmak için Emperyalist Kültür ve Sanatı Kullanır.
Kültür Çalışmaları Bizzat CIA Tarafından Örgütlenir.
ABD Emperyalizmi Ancak Kendi Kültürel Hegemonyasını Kurarak Ayakta Kalabilir.
ABD Emperyalizmi Kendi İdeolojik Hegemonyasını Oluşturarak İşgal ve Savaşlarını, Sömürü ve Açlığı Gizleyebilir.
Yılmaz Erdoğan’ından Şevval Sam’a, Hülya Avşar’ından Yavuz Bingöl’üne düzeni meşrulaştıran, faşizmin katliamlarını teşhir etmek, buna karşı mücadele etmek yerine faşizmi meşrulaştıran bu sanatçı kılıklı saray soytarıları faşizmin suçlarının da ortağıdırlar.
Kimse halka kendilerinin sadece türkü söylediğini, sadece film çevirdiğini anlatmasın. Misyonları bununla sınırlı değildir.
Apolitik, sınıflar mücadelesinden kopuk bir sanat yoktur. Sanat da sınıflar mücadelesi gerçeği içinde bir saftadır, bir taraftır. İşte yukarıda saydığımız isimler faşizmin saflarında, ona hizmet eden, faşizmi ve katliamlarını meşrulaştıran sanatçılardan bir kısmıdır.
ŞEVVAL SAM KİMDİR?
Türkü söyler. Halk kahramanlık türküleri geleneksel hak türküleri. Ve buradan sanırız ki solcudur. Hayır değildir.
SOL VE SOLCU OLMAK NE DEMEKTİR?
Solcu olan halktan yanadır, faşizmin, sömürü düzeninin karşısındadır.
Solcu olmak, kapitalizmin sömürü düzenine, halkın yoksulluğuna, faşizmin zulmüne karşı durmak, mücadele etmektir.
Solcu sanatçı, halkın acılarını, özlemlerini, öfkesini, coşkusunu, emeğini, kültürünü, değerlerini, ahlakını sanatına yansıtır. Bir sanatçının sanatında bunlar yoksa, o solcu sanatçı değildir.
Solcu sanatçı, yaşamıyla da halkın içindedir. Grup Yorum neden hedef alınıyor? İşte bu ideoloji ve politikaları savunduğu, bunu türkülerinde, şarkılarında gösterdiği için hedef alınıyor. Halka mücadele yolunu gösterdiği için, halkın kurtuluş umudunu büyüttüğü için hedef alınıyor.
Grup Yorum, kasetleri milyonlar satan, alanları yüzbinlerle, milyonlarla dolduran bir grup olduğu halde, Okmeydanı’ndaki kültür merkezinde mütevazı olanaklar içinde yaşıyor ve sanatını yapıyor. Lüks araçlarla değil, toplu taşıma araçlarıyla ulaşım ihtiyaçlarını karşılıyor yani on milyonlarca halkımız gibi.
İşte solcu sanatçı budur.
Solcu sanatçı hapishanelerde katledilen, işkence gören, tecritte kuyu tipi hapishanelerde diri diri gömülerek inançlarından, değerlerinden soyundurulmaya çalışılan devrimcinin yanındadır. Onun sesi soluğu, onun mücadele eden parçasıdır.
Solcu sanatçı, Roboski’de katledilen, hendek direnişlerinde katledilen Kürt halkının çığlığı, öfkesi, savaşma bilincidir.
Soma’da diri diri toprağa gömülen, depremlerde enkaz altında can veren işçilerin, köylülerin, emekçilerin sınıf bilincidir sanatçı. Solcu sanatçı emperyalizmin Suriye’de Libya’da işgallerinin karşısında, İsrail’in Lübnan’da, Filistin’de katliamlarının karşısında tavır alandır.
Gerçekten solcu sanatçılara düzenin tavrı bellidir. İşkence, hapishane, katletmek.
KAPİTALİZM KENDİNİ NASIL MEŞRULAŞTIRIR?
Her şeyi kişiselleştirerek meşrulaştırıyor.
Ölçüleri kişiselleştiriyor beğeniye indirgiyor.
“Tamam öyle ama sesi güzel gibi kavramsızlaştırıyor. Tamam öyle ama farklı bir yorumu var” gibi belirsizölçüler kullanılır.
İDEOLOJİK OLARAK MEŞRULAŞMAYAN HİÇBİR POLİTİK GÜÇ YALNIZCA KİTLELERE DAYANARAK AYAKTA KALAMAZ…
Sanat ruhumuzu besler, ufkumuzu genişletir.
Ele aldığı konuyu estetik, yaratıcı ve en çarpıcı biçimde sunar.
Devrimci kültür geniş halk yığınları için devrimin kudretli bir silahıdır.
Devrimci kültür, devrimden önce devrimin ideolojik hazırlığıdır; devrim sırasında da devrimin genel cephesi için gerekli ve önemli bir cephedir.
Eğer bir sistemin ayakta kalabilmesi, yaşayabilmesi için sadece kitle desteği yeterli olsaydı, Hitler faşizmi yaşardı. Seçimle iş başına geldi yüzde otuz beş oy aldı. Ama Kızıl Ordu sosyalizmin ana vatanında önüne kattı faşizmi Berlin’e kadar sürdü. Nasıl başardı bunu, sadece ve sadece sosyalizmle başardı. Ve kaybetti faşizm.
OYU YETERLİYDİ AMA MEŞRU DEĞİLDİ.
Neden o kadar ülkeyi işgal etmeyi başardı da Sovyetler Birliği’nde yenilgiye uğradı? Bunun cevabı sosyalizmdir. Yani meşruluktur. Yani halkın sadece oyuna, bilinçsiz desteğine değil, halkın tüm varlığıyla savaşma gücüne, halkın direnme iradesine, halkın zafere kadar diyen ideolojisine, bilincine sahipti. Tüm bunlara sahip olmasının sırrı, Sovyetler Birliği’nde ideolojik olarak meşru bir sistem vardı. Yani sosyalizm.
Tek meşruiyet tarihsel ve siyasal haklılıktır. Tarihsel haklılığımızın iki önemli ayağı vardır.
Birincisi, mevcut düzenin yıkılıp yerine, yeni bir düzenin kurulmasının tarihsel olarak zorunlu olmasından gelir. Çünkü tarihte hep böyle olmuştur. İlkel toplumdan köleci topluma, köleci toplumdan kapitalist topluma, nasıl tarihsel zorunluluk olarak geçilmişse kapitalist toplumdan sosyalizme de aynı tarihsel zorunluluk içinde geçilecektir.
İkincisi, emekçi halkların her türlü haklarını elde edebilmesi ve sömürülmeden, baskı ve zulüm görmeden, yaşayabilecekleri bir düzeni ancak eski düzeni yıkmakla kurabilecekleri, gerçeğinden kaynaklı devrim mücadelesi haklı ve meşrudur.
Burjuvazi de proletarya da kendini ideolojisiyle meşrulaştırır. Kendini yeniden üretmeyi bu yolla mümkün kılar.
İdeoloji, egemenlik mücadelesinin araçlarından birdir ve yapısı gereği uzlaşmazdır.
ŞEVVAL SAM NEYİ MEŞRULAŞTIRIYOR?
Grup Yorum’u öldür, Şevval Sam’a 50 milyon lira ver. Grup Yorum’u öldürmeyi meşrulaştırıyor. Faşizm, Grup Yorum’u işkenceden geçirip, hapsederken, konserlerini yasaklarken, buna tavır almıyor, bunu görmezden geliyor, 50 milyon liraya satıyor kendini.
Faşizmin saldırısının üzerini örtüyor, meşrulaştırıyor.
ŞEVVAL SAM BU KATİL DÜZENİN EGEMENLİĞİNİ MEŞRULAŞTIRIYOR
Bu nedenle her sol ve halkçı söylem kendiliğinden, otomatik olarak ilerici ve demokratik değildir. Onların ilerici ve demokratik niteliğini belirleyen emperyalizm ve faşizm karşısındaki tavırlarıdır.
Göğüsleri ve bacakları açarak halk türküleri Kurtuluş Savaşı türküleri söyleyerek solcu olunmaz, halktan yana olunmaz. Bugün bu ülkede Grup Yorum’a yönelik imha politikalarını eleştirmeyen hiç kimse solcu değildir. İdeoloji, siyasi kararları meşrulaştırır. İdeoloji siyasi kararları meşrulaştıran TEK GÜÇTÜR.
Şevval Sam gibiler, faşizmin baskı, zulüm, katliamlarının yanında sömürü düzenini meşrulaştırıyorlar.
ŞEVVAL SAMLAR; KİPTAŞ İLE HALKIMIZIN EVİNE EL KOYAN CHP’Yİ, CHP GENEL BAŞKANININ HALKI ALDATAN POLİTİKASINI, POKER DİLİNİ MEŞRULAŞTIRIYOR
NEDİR BUGÜN CHP’NİN MİSYONU?
CHP; AKP faşizminin yönetemediği bir ülkede, emperyalist çıkarların korunması için iktidara hazırlanan bir partidir.
CHP’nin yeni genel başkanı bu misyonla CHP’nin başına getirilmiştir.
Şevval Sam, CHP Genel Başkanı’nın Halkımızın Kaderini Poker Dili ile, Futbol Dili ile Peşkeş Çekmesini Meşrulaştırıyor.
Ve bunun karşılığını da 50 milyon lira olarak alıyor.
CHP’DE SINIF YOK, HALK YOK
NE VAR?
EL YÜKSELTEN POKER OYUNU VAR!
NE VAR?
Topu Taca Atmakla Anlatılan Futbol Dili Var.
O Dile Ses Olan Şevval Sam Gibilerini de Tarihin Çöplüğüne Gömeceğiz! Halka İhanetin Meşrulaştırılmasına İzin Vermeyeceğiz!