Issızlaştı artık şehirlerin sokakları
ne yağmur dolduruyor geceyi
ne de duvarlara yazılmış eski sloganlar
terkettiler sokakları çocuklar
ve geride kalan sokak lambasının titrek bir sarı ışığı
Nerededir şimdi gecenin sessizliğinde rüzgar soluyanlar
Geceyi tutuşturup
gündüzü Güneşi kıskandıranlar
Şehrin boş sokakları ve meydanları bekliyor çocukları
Yaşasın Halkın Adaleti sloganlarıyla aydınlatılan geceleri
Dağlardan eserdi rüzgarlar sokaklara
Sokaklardan meydanlara
Hapishanelerde destanlaşır türkü olurdu dillere
Ateş böcekleri gibi uçuşan mermiler
Toroslar Dersimler
Sizleri arar bu gözler
Cemo türküsünü söyler
Erhan Yılmaz Balkıca’da Kızıldere olup akar
Munzur olur Kenan Gürz gibi çarpar
Yunus, Ergani, Solmaz ve Gülender Çakmak
gözleriyle
Umudun ateşini yakar dağ başlarında
Onur ateşin başında
Dersimin yiğididir soyunda vardır ateşe hükmetmek
Bir meşale olmuş Çayan’ın önünü aydınlatıyor
Ve akıyor Çayan 14 yoldaşı ile Munzur gibi sonsuzluğa
Şafak söküyor karanlığı
Bir 7.65 tabanca 40 mermi ile
Bırakıyor sevdasını kadife tenli zamanlara
Sesini arıyor sokağın
Eskimiş sloganların
Sokağa dökülmüş kanın
Öncü dövüşenin ardılları
Sarılıp soğuk tenine silahının
O kutsal ateşin sıcaklığını hissederek soruyor hesabını
Yaşasın Halkın Adaleti
Bahtiyarız
Umudun Şiiri / Umut Durmaz