Bizim Kızılderemiz Var!

Devrimci Halk Kurtuluş Partisi Bülteni’nin yayınladığı, 30 Mart-17 Nisan Umudunu Kuruluşunu Kutlama ve Devrim Şehitlerini Anma günleri için yazılan açıklamayı paylaşıyoruz.

UMUDUN USTASI OLACAĞIZ

UMUT BİZİZ

UMUT BİZİM

HAKSIZ YERE DÖKÜLEN KAN KURUMAZ!

BUNUN İÇİN

İNANCIMIZI SÖZÜMÜZÜ ÖZÜMÜZÜ GÖZÜMÜZÜ

GECEMİZİ GÜNDÜZÜMÜZÜ

TUTSAKLIĞIMIZI ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜ

NİNNİLERİMİZİ TÜRKÜLERİMİZİ

KANLA YIKADIK BİZ!

ÖFKE; ANCAK BÖYLE DURULUR

BÜYÜR HESAP; ANCAK ÖYLE ÖDENİR

BU HESABI ÖDETECEĞİZ!

BUNUN İÇİN SAVAŞIN USTASI OLACAĞIZ!

Kanı kanla yıkayacağız,

Kana kan isteyeceğiz!

ANCAK BÖYLE OLURSA

Kana kana adalet içeceğiz!

ADALET, bütün halkımızın kafasında çok nettir. Hak yerini bulsun der, ADALET kana kan, cana can ister…

Tarihsel olarak adalet; önce

“Göze göz, dişe diş, kana kan” denilerek ortaya çıkmıştır.

Değil mi ki emperyalizm kapitalizm, en vahşi hali ile kanımızı döküyor… Biz de kana kan, dişe diş, cana can diyeceğiz.

USTALAŞACAĞIZ

DİRENİŞİN VE ZAFERİN USTASI OLACAĞIZ!

KIZILDERE BİZE DİYOR Kİ;

İNANÇ VE KARARLILIK, YANİ AKLIMIZ ve YÜREĞİMİZ

BU KAVGANIN TAM ORTASINDAYSA

KAZANACAK HALKIMIZ

BÜTÜN HALKLAR KAZANACAK BİR BİR…

KIZILDERE BİZE DİYOR Kİ;

SINIF BİLİNCİMİZİ, HALK OLMAK

UFKUMUZU, MUZAFFER OLMAK BELİRLER!

BU NEDENLE DİRENİŞİN VE ZAFERİN USTASI HALKTIR, HALK OLMAKTIR!

YÜREĞİNİ VE AKLINI KOYMAK, HALKINI VE VATANINI SEVMEKTİR ASLOLAN!

BİZİM KIZILDEREMİZ VAR!

BU NEDENLE DİRENİŞ DE BİZİZ, ZAFER DE BİZİZ!

BU NEDENLE MAĞDUR DEĞİL BAŞTAN MUZAFFERİZ!

BU NEDENLE SAVUNMADA DEĞİL TAARRUZDAYIZ!

İktidar iddiası olmayan, hep mağdur kalmayı tercih etmiştir.

BİZ MAĞDUR DEĞİL MUZAFFERİZ!

Söylediğimizi başaracağımızdan

İstediğimizi alacağımızdan hep emin olduk.

Direnişlerimize, kendi emeğimize ve halkımızın gücüne inandık güvendik.

USTALAŞACAĞIZ!

DİRENİŞİN VE ZAFERİN USTASI OLACAĞIZ!

30 Mart 1972’den 6 Şubat 2024’e

Kızıldere’den Çağlayan’a

Adalet İçin Direniyoruz

Halkın İktidarı İçin Savaşıyoruz!

54 Yıldır Yarattığımız Geleneklerle

30 Yıldır Partili Savaşma Gücümüzle

1000’e Yakın Şehidimiz, 225 Tutsağımızla

Anadolu ve Dünya Halkları Önünde Alnımız Ak, Önümüz Açık!

DAHA DA USTALAŞACAĞIZ; TAŞA TOHUM EKMEKTE, DEVRİMİ BÜYÜTMEKTE…

Kızıldere Devrim Manifestosudur

Kızıldere Zaferin İlanıdır!

Sözlük anlamıyla Manifesto: 1.Toplumsal bir hareketin siyasal inanç ve amaçlarının açık ifadesi. 2.Parti bildirisi. 3.Umuma açık beyanat.

KIZILDERE;

Anadolu ihtilalinin zaferinin tüm dünya halklarına ilan edilmesidir.

İktidar hedefinden asla sapmayacağımızın ilanıdır.

İLAN ETTİK!

KIZILDERE;

HEP İLERİ HEP HALK demekten asla vazgeçmeyeceğimizin kanıtıdır.

Fiziken ölme, hatta örgütünün fiziken imhası pahasına da olsa asla teslim olmamanın zaferi getireceğinin kanıtıdır.

İdeolojik olarak yenilmediğimiz sürece, her koşulda kendimizi yeniden yeniden yaratacağımızın ve mutlaka kazanacağımızın manifestosudur Kızıldere.

İşte bu yüzden Kızıldere, EN BAŞINDAN ZAFERİN İLANIDIR.

1970 Aralık’ında Ankara Küçükesat’ta yaptığımız THKP-C kuruluş toplantısından bugüne, Marksist-Leninist ideolojinin sarsılmazlığının ve yenilmezliğinin somut karşılığı Parti-Cephe’dir.

Çünkü Kızıldere’de ilan ettiğimiz devrim manifestosunun sürdürücüsü Parti-Cepheliler’dir.

Çünkü 30 Mart 1994’ten bugüne Anadolu ihtilalinin yolunda Umudun Adı, her geçen gün daha güçlü kök salıyor, güçlenip gürleşiyor.

Nasıl başarıyoruz bunu?

Taşa, tohum ekiyoruz.

Olmaz denileni, yapılmaz denileni, gerçekleşmez denileni; örgütlü emeğimizle olur-yapılır-gerçekleşir kılıyoruz. Biliyoruz; doğanın yasasıdır, her şey birikir birikir ve aniden patlar.

O patlamaya yol açacak birikim; halka siyasi gerçekleri açıklamamızla mümkün. Suni dengeyi kırmakla, halkımızın düzenle çelişkilerini derinleştirmekle mümkün. Halkımıza yaşadığı zulmün, sömürünün, açlığın, adaletsizliğin sebeplerini ve sorumlularını göstermemizle mümkün.

Bu yüzden diyoruz ki;

ÖNÜMÜZDEKİ GÖREV: KAVGADA DAHA DA USTALAŞMAK!

NERELERDE, NASIL USTALAŞACAĞIZ?

1-    Doğru Düşünmede Ustalaşacağız. Politikleşecek ve Politikleştireceğiz.

Bunun için;

a)    Neden-sonuç bağı ile düşüneceğiz, 5N 1K (Ne, Nerede, Nasıl, Ne Zaman, Neden ve Kim) sorularını sorarak düşünecek ve ilk nedene kadar giderek sorunu tanımlayacağız.

b)   Hayatın ve Savaşın Yasalarına göre hareket edeceğiz. (Somut durumun somut tahlilini yapacağız. Bu bizi doğru davranmaya itecek, kişisel yorumlardan ve sübjektivizmden kurtaracak. Böylelikle doğru yerde doğru tavrı almış olacağız.)

2-    Sınıf Bilincimizi ve Sınıf Kinimizi Büyütmekte USTALAŞACAĞIZ.

3-    Halk ve Vatan Sevgimizi Büyütmekte USTALAŞACAĞIZ.

4-    Emperyalizme ve Faşizme Darbeler Vurmakta USTALAŞACAĞIZ.

5-    Kitle Çalışmasında USTALAŞACAĞIZ.

6-    Eğitimde, Öğrenmede ve Öğretmede USTALAŞACAĞIZ.

7-    Ajitasyon ve Propagandada USTALAŞACAĞIZ.

8-    Direnişlerimizi Büyütmekte ve Yaygınlaştırmakta USTALAŞACAĞIZ.

9-    Bizim Gibi Yeni-Sömürge Ülkelerde Devrimin İki Dinamiği Olan Yoksulluk Ve Adaletsizliğe Karşı, Her Kesimden Halkımızı KOMİTELERDE ve MECLİSLERDE Birleştirmede USTALAŞACAĞIZ.

10-  Milisleri Örgütlemekte USTALAŞACAĞIZ.

11-  Gerilla Birlikleri Oluşturmakta USTALAŞACAĞIZ.

12-  Tarihsel ve Siyasal Haklılığımızın Gücüyle, Düşmanı İmha Etmekte USTALAŞACAĞIZ.

13-  Yolda Yürürken, Çalışırken, Trende, Trafikte, Selde, Madenlerde, Depremlerde Katledilen Halkımıza Yapılanların İntikamını Almakta USTALAŞACAĞIZ.

14-  Şehitlerimizin Hesabını Sormakta ve Adaleti Sağlamakta USTALAŞACAĞIZ.

15-  Anadolu İhtilali’ne Giden Yolu Yakınlaştırmakta, Devrimi Hızlandırmakta USTALAŞACAĞIZ.

Usta; bir zanaatı gereği gibi öğrenmiş olan ve kendi başına yapabilen kimse demektir. Cepheliler, Kızıldere’den bu yana savaşın ustasıdır ve şimdi daha da ustalaşma zamanıdır.

ON’lar Kızıldere’de çarpışmaya girerken, asla yenilmeyeceklerini bilerek, halka inanarak geleceğin yani devrim yolunun temel köşe taşlarını döşediler. Mahir “BİZ BURAYA DÖNMEYE DEĞİL, ÖLMEYE GELDİK” derken de o kerpiç evin çatısından bakarken de kazanacağından emindi. Çünkü tarihin ve bilimin yasasıdır: İHTİLALİN YOLUNDA SAVAŞANLAR YENİLMEZ, TESLİM OLMAYANLAR ÖLMEZ!

Kerbela’da teslim olmama, direnme, feda geleneğinin sürdürücüsü; Kızıldere’den 16-17 Nisan 1992 Çiftehavuzlar Direnişi’ne, Harika Burak Erdoğan ve Özkan’dan Emrah ve Pınar’a kesintisiz savaşanlardır. Şehitlerimiz, bu kesintisiz mücadelede asla yenilmeyeceğimizin kanıtıdır.

Çünkü bu, ahlaksız sömürü düzeninin sahipleri ile ezilen dünya halkları arasındaki savaştır.

Çünkü bu, haksız ile haklı arasında süren bir savaştır.

Çünkü bu, halkın savaşıdır.

Buca’dan Ümraniye’ye, Ulucanlar’dan 19-22 Aralık 2000’e,

Hamiyet Yıldız’ın başlattığı 1 Aralık işgalinden 6 Kasım 2013 Dil Tarih Coğrafya Fakültesi işgaline,

Migros ve Netaş direnişlerinden Kazova direnişine,

gecekondu direnişlerinden Yüksel Direnişi’ne,

Elif Şafak Bahtiyar’dan Bilgehan ve Leyla’ya,

ölüm orucu direnişleriyle kazandığımız zaferlerden Emrah ve Pınar’a,

Soma’dan Çorlu’ya, Ermenek’ten Hendek’e, Şişli’den Agrobay’a, Roboski’den Şenyaşarlar’a, depremde 55 bin kez katledilen halkımızdan İliç’te tonlarca toprak altında bırakılan işçilerimize kadar hepsi, halkın adalet mücadelesinin birer parçasıdır.

CEPHE, halkın örgütüdür.

Bizi yıkılmaz bir kale yapan, sarsılmaz kılan da budur.

Hayatın her alanında haklı olmanın inancıyla direndik, savaştık. Devrimciliğimizi meşruluğumuzla, kendi araçlarımızla kabul ettirdik. Devrimciliğin, sosyalistliğin düzen yasallığı içine hapsedilmek istendiği her dönem biz, haklılığımıza inanarak ve iktidar iddiamızda ısrar ederek mücadele ettik, devrimciliğimizi ve meşruluğumuzu büyüttük.

Hiçbir operasyon, tutuklama, işkence, tecrit, katliam, vahşet, kuyu tipi hapishaneler, zor koşullar… Hiçbir şey ama hiçbir şey bize geri adım attıramaz, ihtilalinin yolundan döndüremez.

Çünkü Kızıldere bizim doğum yerimiz.

Kızıldere’den Dersim’e, Meriç’ten Çağlayan’a vuruşa vuruşa yazdığımız 54 yıllık tarihimiz, bağımsızlık demokrasi sosyalizm yolundan asla dönmeyeceğimizin ve sömürüsüz bir dünyayı, bağımsız bir ülkeyi kuracağımıza olan inancımızın kanıtıdır.

İŞTE BU İNANÇ VE KARARLILIK, BİZİ ZAFERE TAŞIYACAK!

İnanç, bilimsel sosyalizmin gücünden doğar ve kaçınılmaz olan zaferin koşullarını hazırlamamızı sağlar.

İnançlı olmak, zafere inanmaktır.

İnanç taşımak, zaferin kazanılacağına olan inancın yaratılması ve güçlendirilmesidir.

İki sınıfın iradesi çarpışıp durur.

Muzaffer olan, tarihsel ve siyasal haklılığı elinde tutandır.

Bir tarafta ahlaksız burjuvazinin “milletin a.ına koyacağız” diyen halk düşmanlarının, diğer tarafta “Halkımız sizi çok seviyoruz” diyenlerin iradesi…

İşte muzaffer irade, daha en baştan bellidir.

Beynin Taarruzdaysa, İraden Muzafferdir!

İnancın Sarsılmazsa, Zafer Bizimdir!

30 Mart-17 Nisan Şehitlerimizi Anma, Önderlerimizi Selamlama, Umudun Kuruluşunu Kutlama Günlerinde; 52 yıl önce Kızıldere’de kazandığımız zaferi, nihai zafere taşımakta daha da ustalaşacağımızı dosta düşmana ilan ediyoruz!

Umudun 30. Yılında Şehitlerimize, Tutsaklarımıza ve Tüm Halklarımıza Sözümüzdür:

Mahir’den Dayı’ya önderlerimizin ve şehitlerimizin hedeflerine yürümekte

Hayatımızı savaşa göre örgütlemekte

Emperyalizme ve oligarşiye vurmakta

Yeni direnişler yaratmakta ve yeni zaferler kazanmakta

Düşünmekte, üretmekte, hatalardan ders çıkarmakta

Cüretle öne atılmakta, ilke ve kurallara militanca uymakta

Eğitimi vazgeçilmez görüp sürekli araştırıp öğrenmekte

Komiteler-Meclisler-Milisler kurup CEPHE’yi büyütmekte

Direniş ve zaferden başka yol olmadığını, tek kurtuluşun sosyalizm olduğunu halkımıza anlatmakta

Eylemlerimizle Anadolu ve dünya halklarına siyasi gerçekleri göstermekte, düşmana karşı birleştirmekte

Emperyalizmi ve yerli işbirlikçilerini tarihe gömene dek savaşmakta USTALAŞACAĞIZ!

UMUDUN USTASI OLACAĞIZ

DÜNYAYI BİR KEZ DE ANADOLU’DAN SARSACAĞIZ!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Benzer Yayınlar